Kaldırımlara yağmur dökülsün

Dağılsın dişlerimde gülüşler

Kaybettiklerim bir dönsün

Sen beni o zaman gör

Hele bir ışıklar sönsün

Hele bir kapansın kapılar

Sular durulsun

Bıçak atacağım daha 12'den

Gülten Kaya Hayaloğlu

Antalya Stadının aynı merdivenlerini tırmanırken son kez bu merdivenlerden çıkarken ki gün geldi aklıma. Üçüncü lig takımının bir taraftarı olarak tırmandığım merdivenleri bu sefer Süper Lig takım taraftarı olarak tırmanıyordum. Spikerin ‘İbrahim Akın küllerinden doğuyor, Altay şampiyonluğa koşuyor’ sözüyle mimlenen o an gözümde canlandı. Dostlarımla kucaklaşmam, gözyaşlarım. Tüylerim diken diken tırmandım yine o merdivenlerden. Aklıma ya o gün hüsranla sonlansaydı düşüncesini atmaya çalışarak. Belki Manavgat, belki de başka bir köy kasaba yine çağıracaktı bizi uzaklardan. 

Merdivenleri tamamladığımda Antalya Stadının muhteşem görüntüsü ile karşılaştım. Buraya Kırmızı-Beyaz olarak çok yakışan koltukları gördüğümde mabedimiz Altay Alsancak Stadının yeni hali gözümde canlandı, içim acıdı. Demokrasi cenneti bir ülkede yaşadığımız için ıslıkla söyleyebildim umutlarımı. 

Maça gelince korku filmi gibi bir maç oldu. Daha ilk beş dakikada rakibin kaçırdığı net iki pozisyonla başlayan diş sıkma, el kapatma totemi ve ‘Allah’ım yardımcımız ol’ duaları rakip takım 49.dakikada golü bulana kadar aralıksız devam etti. Kappel’in sol bek, Erhan Çelenk’in sağ bek pozisyonuna geldiği altılı çizgi savunma hattını düşünün. Hitckok’un korku filmleri böyle bir savunma hattı oluşturamazdı. 

Hep söylediğimiz gibi takım Mustafa Denizli’nin ellerinde kapasitesinin en fazlasını ortaya koyuyor. Oyuncuların ellerinden geleni yapması bizlerin onlara sevgisini pekiştiriyor ama takımdaki eksiklikler de göz önünde bulundurulduğunda, bu sahadan bir puan almak için hocanın şapkadan tavşan çıkarması gerekiyordu. Teknik adamlık kariyeri boyunca bunu birçok defa başarmış hocamız bu sefer bunu gerçekleştiremedi. Ama takım ruhunu oluşturmasıyla kaybettiğimiz oyuncuların dönüşüyle çok farklı bir Altay’ı izleyeceğimizin hissini de vermeyi başardı. 

Hele bir Altay Alsancak Stadına, evimize dönelim, hele bir Martin, Naderi, Akça, Eren dönsün. Siz Altay’ı asıl o zaman görün. Bıçak atacağız daha onikiden…