Dr. Aybars Akoğlu

Dr. Aybars Akoğlu

ŞİMDİ AŞK ZAMANI DEĞİL!

Aslında yazı konumu ‘Aşk’ olarak belirlemiştim. Hepinizin ilgisini çekebileceğini umduğum aşk kavramına psikiyatri biliminin bakış açısını da katacağım bir yazı planlıyordum.
Fakat ülkemin dört bir yanında canımızı yakan orman yangınları sonrasında aşktan bahsetmek içimden de gelmedi, köy yanarken taranan kişi durumuna da gelmeyi arzu etmedim.

Uzmanı olmadığım bir alanda sizlerin bildiklerini tekrara düşmek istemiyorum. Bu sebeple canımızı yakan orman yangınları ile ilgili kendi yeni öğrendiğim bazı bilgileri sizlerin dikkatinden kaçmış olması ihtimaline karşı paylaşmak istiyorum. Sorunların nedenleri ve çözümleri için bilim adamlarına kulak vermeyi ihmal etmeyin.

Öncelikle yangınların sabotaj sebebiyle çıktığı iddialarına temkinli yaklaşmanın doğru olacağına inanıyorum. İnanılmaz gibi gelebilir ama şu an kuzey yarımkürede devam eden bin orman yangını var. Başta Portekiz, Yunanistan, ABD, İtalya gibi ülkeler bu acıyı yaşıyorlar. Terör örgütünün etkili isimlerinin bu tarz sabotaj çağrıları ne kadar insanlığa karşı bir suçsa, ortada delil yokken terör örgütünün reklamını yaparcasına, insanın yaptığı kusurları gözden kaçırarak bu felaketi terör örgütüne fatura etmenin de hata olduğunu düşünüyorum. Geçmişte CHP ve HDP’lilerin kanını içmekten bahseden Sedat Peker’in bile HDP’lilere karşı yapılacak provokasyonların bir iç savaş öncülü oluşturacağı endişesiyle sağduyu çağrısı yapması bile durumun ne kadar vahim noktalara gelebileceğinin bir işaretidir.

Evrim okul müfredatlarından çıkartılmış olsa da hayatın içinde yer almaya devam ediyor. Hacettepe Üniversitesi Ekoloji Bölüm Başkanı Çağatay Tavşanoğlu, Akdeniz’de birkaç milyon yıldır orman yangınları olduğunun altını çizerek Kızılçam ağaçları dahil olmak üzere buradaki bitkilerin yangına uyarlanacak şekilde evrimleştiğini söylemektedir.

Yangından birkaç ay sonra ölü sanılan çalılar, toprağın altında yangını canlı atlatan dokuları sayesinde sürgün verecekler. Yangınla artan sıcaklık ve duman toprağın üstünde uyku halinde bekleyen tohumları uyaracak ve ilk yağışlar ile birlikte çimlenecekler. Kapalı kozalaklar açılarak gelecek baharda karşımıza genç fideler olarak çıkacak. Tavşanoğlu, çok önemli bir uyarıda bulunmakta. Yangından sonra aktif restorasyon uygulamalarının biyolojik çeşitliliğe zarar verdiğini ve ormanın gelecekteki bitki tür bileşimini değiştirdiğine dikkat çekmektedir. Hepimiz yaşadığımız çaresizlik içerisinde hızlı bir şekilde bir şeyler yapma gayretindeyiz. Sabırlı ve bilimsel yönteme kulak vererek alabileceğimiz önlem ve çözümler çocuklarımıza emanet edemediğimiz ormanları torunlarımızın yaşatmasını sağlayabilir.

Yine yangın söndürmede ülkenin yetersizliği tartışılırken yangın söndürme uçaklarımızın sayısının sadece üç olması ve Türk Hava Kurumunun mevcut iktidar tarafından felç haline getirilerek, ülkede yangınlara müdahale edebilecek çok büyük bir gücün yok edilmesinin üzüntüsünü yaşadık. Yine, makam uçaklarının sayısı ve THK kayyum Başkanının ülkenin ormanları yanarken, hiçbir sorumluluk almadan bir düğünde göbek atmasını kızgınlıkla karşıladık. Ama yine sosyal medyada Kurbağa Kral mahlaslı kullanıcının uyarılarının da dikkat çekici olduğunu söyleyebilirim.

Orman köylerinin ve orman köylerinin kanunlarla eritilmesi ile orman yangınlarına ilk müdahaleyi yapan topluluğun artık yetersiz kalmasının da yangınların erken müdahale ile söndürülemediğinin sebebi olarak çok anlaşılır şekilde anlatılıyor.

Hiçbir konuda ders çıkarmayan bir topluluk olma yolunda ilerliyoruz. Hep birlikte tek yumruk olarak çözüm bulmamız gereken sorunlarımız siyasi kamplaşmaların ayrıştırması ile çözümsüz hale geliyor. Kimse ben hata yaptım, ders çıkartacağım olgunluğu göstermiyor. Dün olan, bugün tekrarlıyor. Yarın yine tekrarlayacağını biliyoruz ve üç günde unutuyoruz her şeyi.

Karınca orman yangınında herkes kaçarken ağzında tek damla su ile yangına koşuyormuş. Dalga geçmişler, sen bununla mı söndüreceksin yangını diye. Demiş ki, ‘elbette bununla sönmeyeceğini ben de biliyorum ama en azından tarafım belli olsun’. Bizim ki de karınca misali. Bu yazının sonucu değiştireceği yönünde pek de umudum yok ama hiçbir şey yapmadan oturmak yerine elimden gelen bir damla su da olsa yangına taşıma derdine düştüm. Akıl ve bilimin ışığında tüm sorunlarımıza çözüm aradığımız günleri görmek ümidiyle…

 

Önceki ve Sonraki Yazılar