AKLIN YOLU DEĞİŞTİ: “YAŞASIN AKIL DIŞILIK!”

Bana 21’inci Yüzyılı tek kelimeyle tanımla deseler, ‘irrasyonel’ derim.  

Yani akıl dışılık!

Zira aydınlanmanın tüm ulvi ideolojilerinin yerle yeksan olduğu bir yüzyılın içinde yaşıyoruz.

Hatta akla savaş açmış durumdayız desek abartı olmaz!

Hem de öyle yalnızca toplumsal ilişkiler ya da politik tercihler gibi alanlarla sınırlı değil bu tavrımız…

Sanattan edebiyata, iş yaşamından aile hayatına, beslenme biçiminden tüketim alışkanlıklarına kadar…

Yani özetle akla gelebilecek her alanda adeta akıl dışılığın kutsandığı bir dönemden geçiyoruz.

Bu söylediklerim abartılı mı geldi?

Ben birkaç örnek vereyim, kararı siz verin.

Pandeminin başında ABD’li bir sosyal medya fenomeni(!) koronaya meydan okudu.

Nasıl mı? Kamusal tuvalette klozet yalayarak!

Sonuç… Paylaşımından yalnızca üç gün sonra bu kez hastane odasından görüntü paylaştı.

Her iki paylaşımını da binlerce kişi beğendi!

Zaten asıl amacı da ölmek pahasına etkileşimdi…

2019 yılında İtalyan sanatçı Maurizio Cattelan'ın ‘Komedyen’ adını verdiği eseri 120 Bin Dolar’a alıcı buldu.

Eser, duvara bantlanmış gerçek bir muzdu!

Allahtan çürüdükçe, değiştirilebiliyordu…

Sonra ne mi oldu?

ABD’de yaşayan bir sanatçı(!) çıktı, Cattelan'ın muzunu yedi!

Pardon… Yedi demeyelim de ‘performans yaptı’ diyelim.

Zira olay haberlere bu manşetle taşındı…

Bu yıl Haziran ayında Galata’da 28 yaşında bir genç kendisini ateşe verdi hatırlayın.

O sırada olayın canlı tanıkları, uygun ‘selfie’ açısını yakalamaya çalışırken takıldı kameralara!

Hadi onu da bir şekilde performans(!) sandılar diyelim…

Cam silerken ayağı kayıp da düşmemek için yardım isteyen kadına yardım etmek yerine videoya çekmeyi açıklayacak bir rasyonel bakış mümkün mü?

Düşünsenize!

‘Selfie çekerken ölmek’ diye bir kavram girdi hayatlarımıza.

‘Journal of Travel Medicine’ tarafından yapılan bir araştırmaya göre 2008 – 2021 yılları arasında dünyada 379 kişi selfie çekerken öldü!

ABD Ulusal Tıp Kütüphanesi tarafından yapılan bir başka araştırmaya göreyse, 2011-2017 yılları arasında dünya genelinde 259 kişi tehlikeli selfie arayışındayken hayatını kaybetti.

Hadi biraz da kitaplardan bahsedelim…

Çok satanlar rafları, kişisel gelişim(!) kitaplarıyla dolup taşıyor…

Özellikle son yıllarda kişisel gelişimden kasıt ‘kendini sev’, ‘kendine sarıl’ tavsiyesinden öteye geçmiyor.

Misal…

Dünyayı kasıp kavuran meşhur ‘Secret’ kitabı.

Özeti şu…

‘Ben bir bütünüm, kusursuzum, güçlüyüm, sevgi doluyum, uyumluyum, mutluyum’ diyerek evrene mesaj göndereceksiniz.

Sonra hop! Tüm dilekleriniz gerçek olacak!

Bu arada…

Mesela ‘savaşa karşıyım’ demeyeceksiniz çünkü o zaman savaşı çağırmış oluyorsunuz.

O yüzden evinizin güvenli koltuğunda otururken ‘barıştan yanayım’ diyeceksiniz ki tüm dünyaya barış gelsin.

Düşünün bugüne kadar 20 milyondan fazla sattı bu kitap!

İnsanlığın içine düştüğü acınası durum, yeni türden gelir kapılarını da soktu hayatlarımıza.

En çok da ‘profesyonel(!) koçlar’ ve kazandıkları paralar hayrete düşürüyor beni.

‘Beslenme koçu’…

‘Eğitim koçu’…

‘İlişki koçu’…

‘Ebeveyn koçu’…

Ve tabi ki en akıl almaz olanı… ‘Yaşam koçu!’

Düşünsenize…

‘Profesyonel’ birinden akıl ya da onay almadan yaşamını idame ettiremeyen ciddi bir kitlenin varlığından söz ediyoruz.

Özetle demem o ki…

İnsanlığın üstünlüğü ve akılcılığı başta olmak üzere yapılan her türden ‘insanlık güzellemesi’ giderek daha komik geliyor bana.

Aslında tek yaptığımız, giderek daha da acınası hale düşmek…

 

Önceki ve Sonraki Yazılar