AYIPTIR, YAZIKTIR, GÜNAHTIR

Adına Yeni Akit denilen bir medya kuruluşu var…

Neredeyse yapılan her haberde sadece gazeteciliğin temel ve etik değerlerini değil, aynı zamanda insan hakları ve belirli demokratik esasları da al aşağı ediyor.

Burada bahsettiğim tarafsızlık, nesnellik ya da doğru haber anlayışının ihlali gibi artık neredeyse her kurum için sıradanlaşan unsurlar değil.

Apaçık insan hakları ihlalleri, fişleme, hedef gösterme, ırkçılık, cinsiyetçilik, türcülük… Ne ararsan var!

Her kelimesi toplumun üzerine kin kusuyor, her ifadesi mutlaka belirli bir kesimi ya fişliyor ya da hedef gösteriyor…

Karşılaştığım bazı yorumlar akıl alır gibi değil. Okurken insanın kanı donuyor!

Misal…

“ "Kokuşmuş mahalle" diye tabir edilen magazin camiasının "ünlü" diye pohpohladığı piyanist Fazıl Say, "Şahane Bir Şey Yaşamak" şarkısı nedeniyle aklını kiraya vermemiş herkesin tepkisini çeken şarkıcı bozuntusu Sezen Aksu'ya sahip çıktı”.

“Hande Yener, Marmaris'teki konserinde, insan olanın utanacağı bir kıyafetle binlerce kişinin karşısına çıktı”.

“Sahneye çıktığı kıyafetine gelen eleştirilere, ahlaksızlığını "özgürlük" sayarak cevap veren Gülşen, "Bir toplumu oluşturan bütün parçaların, her görüşten, her inançtan olan tüm insanların, birbirlerine zarar vermeden, dilediği şekilde bir arada barış içinde yaşamasıdır bütün hikaye" dedi”.

"'Yalaka' şarkıcı Gökhan Özoğuz, kapı kapı siyasetçileri dolaşıyor!

Sanatçı mısın, biletçi mi? Yalan ve hakaretleri ile muhalefete hizmet eden Genco Erkal, bunun karşılığını da sosyal medya hesabından yandaşlarına pazarladığı biletlerle aldı.

Özetlersek…

Magazin camiası eşittir ‘kokuşmuş mahalle’!

Aslında hiçbir vasfı olmayan ama ünlü diye pohpohlanan piyanist Fazıl Say!

Şarkıcı bozuntusu Sezen Aksu! O’na tepki vermeyen HERKES ise akılsız!

Giydiği kıyafet yüzünden insanlığı sorgulanan Hande Yener!

Ahlaksızlığı ‘özgürlük sanan’ Gülşen!

Karşı mahalle siyasetçileriyle konuşan her ünlü yalaka!

Biletçi Genco Erkal!

AYIPTIR! YAZIKTIR! GÜNAHTIR!

İnanın ben utandım. Hem okurken hem de yazarken…

Bir de araştırmacı gazeteci ve TV yorumcusu olarak karşımıza çıkan Hacı Yakışıklı var…

Yeni Akit’te köşe yazarı!

Her dönemin nabzına göre takıyor birilerine…

Belki haberiniz vardır…

Tam da Tarkan’ın yeni şarkısını duyurduğu dönemde “Pensilvanya’dan yazdırılan şarkı sözlerinin hiçbir hükmü yoktur” diye buyurdu Yakışıklı.

Ardından “Tarkan kim oluyor ki onu eleştireyim, toplum için ne yapmış ki onu yazayım! Tarkan isimli sözde sanatçıyı sevmem, şarkılarını dinlemem, şarkı sözlerini kimin yazdığını da bilmem! Eğer onun için söyleyecek olsaydım hiç çekinmeden ve adını vere vere yazardım” dedi.

Tarkan’da sanatsal değer görmüyormuş. Olabilir…

Sanat algısı kişiden kişiye değişebildiği gibi, bir insanda tamamen noksan da olabilir. Herkes sanattan anlayacak ya da keyif alacak diye bir kaide de yok…

Mesela Cem Yılmaz’ın filmine de gitmeyeceğini açıklamıştı zamanında. Gerekçesi filmde ‘müstehcen sahnelerin bulunması’.

Bu da olabilir…

Demek ki çıplaklık ya da küfürlü içeriklerin ahlakını bozacağını düşünenlerden…

Peki ama ahlak sadece müstehcenlik derecesiyle ölçülen bir kavram mı?

Açık açık birilerine hakaret etmek, küçümsemek, hedef göstermek, fişlemek… Bunların ahlakla uzaktan yakından ilişkisi yok mu? 

Yaşadığın toprağın insanlarını ayrıştırmanın, kutuplaştırmanın, onlara kendi doğrularını ve hatta kimi zaman kendi yanlışlarını dayatmanın hiç mi ilgisi yok ahlakla?

İnsan düşünmeden edemiyor… Acaba ne yaşadı bu insanlar? Hangi yaşta unuttular insan sevgisini?

Bu kin, bu nefret, bu düşmanlık niye?

Bir kez daha söylüyorum affınıza sığınarak…

AYIPTIR, YAZIKTIR, GÜNAHTIR!

Önceki ve Sonraki Yazılar