Çetin Osman Budak

Çetin Osman Budak

Adalet Kurultayı

“İnsansız adalet olmaz.

Adaletsiz insan olur mu? 

Olur, olmaz olur mu! 

Ama, olmaz olsun” diyor Özdemir Asaf “Adalet” şiirinde…

Uzun süredir Türkiye’de toplumun geniş kesimlerinin tek gündemi adalet. Ama karşımızda millete kulaklarını ve gözlerini kapamış duvar misali bir hükümet; daha doğrusu tek bir adam var.

Dünyanın en uzun mesafeli ve en kalabalık yürüyüşü gerçekleştirildi; millete hakaret edildi, “Hükümet hoşgörü gösterdiği için yürüyebiliyorsunuz” dendi.

Maltepe’de milyonlar toplandı, “170 bin kişi vardı” denilerek, açık gerçek çarpıtılmaya çalışıldı.

Ama mızrak çuvala sığmıyor.

Ve yine bir ilk gerçekleşti. Dünya tarihine, emperyalizme karşı mücadelenin en önemli simgesi olarak geçen Çanakkale’de yine on binler adalet için bir araya geldi.

Hürriyet ve istiklal mücadelesinin verildiği topraklar, bu kez adalet ve demokrasiyi yeniden filizlendirecek. “Mahkemede Adalet”, “Geçimde Adalet”, “İnançta Adalet”, “Seçimde Adalet”, “Geçimde Adalet”, “Eğitimde Adalet”, “Yaşamda Adalet” ile “Devlette Adalet” başlıklarında 8 ana panel ve 70 çalıştayda 700’ü aşkın uzmanlar ile mağdurlar adalet arayışının somut gerekçelerini ortaya koydu.

Aladağ’da tarikat yurdundaki yangında iki çocuğundan birini kaybeden baba Ahmet Yetim’in “Bizim çocuklarımız yandı, başka çocuklar yanmasın” seslenişi, Adalet Anıtı’na konulmuş en büyük tuğlalardan biridir.

Sarıkeçili Yörüklerinden Pervin Savran’ın “suyumuzu çalıyorlar” çığlığı da! Adaleti çöken bir ülkenin, geleceğe güvenle yürümesi mümkün değildir; geleceği yoktur.

Farklı dünya görüşüne sahip, toplumun her kesiminden on binler bunu gördüğü için; evlerinde oturmak varken ya da uzayan bayram tatilini keyif içinde geçirmek yerine, çadırlarda, güç koşullarda adalet aradı, düşünce ve önerileriyle bu arayışa güç kattı.

Milletin adalet haykırışını duymak, görmek istemeyen bugünün iktidar sahipleri, Adalet Yürüyüşü ve Maltepe Mitingi’nde olduğu gibi yine karalama, küçültme yolunu seçti.

Bundan öncekilerde de olduğu gibi nafile çaba. Kartopu büyüyor.

Özgürlük, demokrasi ve adalet mücadelesi tarihine geçecek olan Adalet Kurultayı’nın; içeriği, yöntemi ve organizasyonuyla yüzlerce kitaba kaynaklık edeceğinden kuşku yok.

Elbette bu kitaplarda bugünün iktidar sahiplerinin, adaleti katledenlerin de adları olacak!

Köroğlu’nun yanında Bolu Beyi, Pir Sultan’ın yanında Hızır Paşa nasıl anılıyorsa; onlar da öyle anılacak.

Önceki ve Sonraki Yazılar