Tekrara düştük

“Bu sabah uyandım ve fark ettim ki yataktan kalkacak hiç bir sebebim yoktu.”

Arkadaşımın kurduğu bu cümleyi uzunca süredir, çokça insandan duymaktayım.

Duymakla kalmayıp yaşamaktayım! Hayatımızı nerede durdurduk?

Yaşam sevincimizi kimlere kaptırdık?

Umutsuzluk ne zamandır kanserden beter bir hastalık oldu?

Sevgi, saygı, güven, şefkat gibi hislerimiz köreldikçe, zihnimiz kirlendikçe, yaşayan ölülere dönmedik mi?

Bir yıl önce, bir akşam vaktiydi; Allah’tan (evrenden ya da neyse inandığınız!) öyle bir tokat yedim ki! 

Sanki her şey bir anda olmuştu ve dönüp baktığımda; Hayatımda güvendiğim kim varsa her birinden okkalı bir darbe yemiştim!

Ve hayatımda “olmazsa olmaz” dediğim, bana güç kattığını sandığım neyim varsa kaybetmiştim!

O gün bugündür, kendimle, diğerleriyle, evrenle ve ilahi yasalarla bitmeyen bir hesaplaşmanın ve öğrenmenin içindeyim! Hem benim yaşamımda hem de çevremdeki insanların yaşamında fark ettiğim en büyük olay ne biliyor musunuz?

Sürekli tekrarları oynuyoruz! Mesela, yalnız kalmaktan çok korkuyorum diyelim; İnsanlar, olaylar, mekânlar, zamanlar değişse bile senaryo hep aynı! 

Aynı senaryoyu tekrar tekrar yaşıyorum ve finalde yine yalnızım!

Örnekleri çoğaltın, kendinize uyarlayın, fark edeceksiniz ki;  Tekrara Düştük! Peki, nasıl çıkarız bu tekrardan?

İşte!

Bitmeyen öğrenmeler ve farkına varmalar burada başlıyor!

Ne zaman ki anlamaya ve çözmeye niyet edersek o zaman evren bizle iş birliği yapmaya razı oluyor.

Yalın gerçeği, gerçeğin basitliğini görmek ve anlamak adına ihtiyacımıza ya da kapasitemize göre olaylar yaşanmaya başlıyor.

Bu bazen önümüze düşen bir gazete kâğıdından “mesajı almak” kadar kolay oluyor; Bazen de bir ihanet kadar zor ve büyük oluyor.

Aynı örnekten özetle;

Yalnızlıktan korktukça başıma geliyor, başıma geldikçe daha çok korkuyorum ve kısır döngü devam ediyor.

Ya da; Yalnızlıktan korktuğumu ve tekrara düştüğümü fark ediyorum.

Korkumun sebebini ve kaynağını anlamaya çalışıyorum.

Anladığımda, yüzleştiğimde ve kabul etti- ğimde  tekrardan çıkıyorum. 

Ama belirtmeliyim ki evren çok uyanık! 

“Anladın aferin, artık özgürsün!” demiyor hemen! Finaller var! Geçemezsen BÜT (bütünleme sınavları) var!

Arızalar, fark etmeler, sınavlar hiç bitmiyor ama en azından bilinçli yaşamak oyunu biraz daha kolay ve keyifli yapıyor.

Sistemi ve evrenin gizli yasalarını kavramaya başladıkça geçişler daha yumuşak olmaya başlıyor...

...

Bu dünyadan ve bu dünyaya ait şeylerden özgürleşmek kolay değil elbette!

Yaşam tüm acımasızlığıyla devam ediyorken ve her gün daha da ağır sınavlar ve tekrarlar içinde dönüp dururken; Ve evrendeki enerjilerin sertleştiğini, korkularımızla gümbür gümbür yüzleştiğimizi fark etmiyorken; Evrenin yasalarına inanmıyorken; Bu söylediklerim size çok saçma gelebilir!

“Kişi kendinden bilir işi” demişler.

Niyetim, beni okuyan ve faydalanan iki kişi bile olsa üstüme düşeni yapıp deneyimlerimi, öğrendiklerimi paylaşmak.

Bu yaşamda herkes gibi benimde “var olma sebebim” var. 

Elim kalem tutuyorsa ve insanlara ulaşmak için bana verilmiş bir köşe varsa neden bunu faydalı bir amaç için kullanmayayım ki!

Ben neysem karşımdaki de O! 

Ve bildiğini kendine saklamak en büyük hasettir!

...

Tekrarlara dikkat!

Önceki ve Sonraki Yazılar