Elif Doğan Şentürk

Elif Doğan Şentürk

ABD’nin papaz oyunu

Son günlerde dış politikamız hatta ekonomimiz
bir papaza kilitlenmiş durumda.
Trump’ın üzerindeki EVANJELİST baskı, Türkiye’ye
karşı sert yaptırım karaları almasına ön
ayak oluyor. 
Bu yapı, kimi ya da hangi olayı istiyorsa, onu
sahneye çıkarıyor ve oynatıyor.
İki bakana ambargo konulmasına rağmen,
AKP’den çıkan cılız sesin, hangi mahcubiyetin
ürünüdür onu bilmiyorum ancak, bir bakanın, bu
krizi; karı-koca tartışmalarına kadar basite indirgemesi
akıl alır gibi değil.
Bir de Trump direkt olarak hedef alınmıyor.
Hâlbuki iktidara geldiğinden beri oluşan Trump
nefreti, uygulamaları ve söylemleriyle beraber gün
geçtikçe daha da büyüdü.
Ama hükümete göre sanki Trump’ta sorun
yok çevresinde sorun var.
Kaldı ki çok kısa bir süre önceki Güney Afrika
seyahatine çıkarken Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın,
Trump için övücü sözlerini de unutmayalım!
Krize yönelik açıklamaların neden bu kadar düşük
tondan yapıldığını anlamak için müneccim olmaya
gerek yok.
Çünkü seçim yok!
Hatırlayalım; bir bakanın bir seçim arifesinde
Hollanda’ya girme isteğinin reddedilmesi sonucunda
içerde kıyamet kopmuştu.
Eyyy ile başlayan bütün olumsuz sıfatlar kullanılmıştı
o dönem.
Ya şimdi?
Şimdi; bir değil iki bakana yönelik yaptırım kararı
var ortada. Bu iki bakanın her şeyi yasaklı!
ABD’ye girişlerinin yasaklanmasının yanında,
oradaki mal varlıklarına da el konulabilecek. 
Ve hepimizi ilgilendiren doların yükselişi!
Şunu çok net anladık ki, iktidar, dış politikada
seçim süreçlerinde kendine oy tahvili sağlayabilecek
tonda, diğer zamanlarda farklı tonda konuşuyor.
Bu arada muhalefet; hükümetten daha net ve
anlaşılır şekilde, ABD’ye tepkisini koydu,
Dışı politik konularda, iç siyaseti bırakarak, tek
vücut olma kararlılığını göstermesi, ulusal çıkarlarımız
açısından takdir edilecek bir tutum. Tabi şunu
da görmüş olmalılar; nasıl olsa iktidardan Trump’a
karşı doğrudan bir sert tutum yok, bu da muhalefet
açısından bir fırsat.
Türkiye -ABD arasında bugüne kadar çok kriz
yaşandı ama ülke olarak en ağırımıza giden kararlarla
ve söylemlerle karşı karşıyayız. Sormak gerekir;
Trump bu cesareti nereden ve nasıl alıyor?
Sadece Türkiye’ye değil elbette birçok ülke aynı
aşağılayıcı tavırlara maruz kalıyor.
Bu tavır en yüksek perdeden şiddetle protesto
edilip tavır konulmalıdır!
Bir de bu krizin yarattığı bu kadar sorun varken;
AKP’li bakanlar birbirlerine omuz atmakla
meşguller.
Eskiden siyasetin içinde “çelme atmalara”
şahit olurduk. Sanırım yeni trend “omuz atmak”
Meclisteki yer kavgası sebebiyle başlayan “çelme
takma” süreci işe yaramamış olacak ki, açıktan,
göstere göstere “omuz atma” noktasına kadar
geldi iş.
İçerde ve dışarda iyi şeyler olmuyor. Bütün bu
gelişmeler hepimizi en derinden etkiliyor. Doların
hızlı tırmanışı kriz yaklaştı mı seslerini daha da
yükseltiyor.
Yapılması gereken şey; dünyanın Trump ve
yönetimini şiddetle protesto etmesidir!

Önceki ve Sonraki Yazılar