BAKLAVA ÇALAN ÇOCUKLAR VE ADALET

Adalet, herkese eşit davranmak, herkese hak ettiğini vermek, hak ve hukuka uymaktır. Bir toplumda adalete uyulduğunda orada huzur ve güven oluşur. Huzur ve güvenin olduğu yerde de mutluluk olur. Mutlu ve huzurlu toplumlar kalkınmada daha başarılı olurlar.
Bizim ülkemizde ise adalet örümcek ağı gibidir. Büyük sinekler deler geçer, küçükleri ise takılıp kalır.
Milyarlarca liralık yolsuzluk yapanlar, karşısında adalet sağır ve dilsizi oynarken küçük çocuklar karşısında ise aslan kesilir.
Oysa;
Adalet mazlumu koruyamıyor ise o adalet değil işkencedir.
Adaletin küçüldüğü ülkelerde, büyük olan artık suçlulardır. Tıpkı ülkemizde olduğu gibi.
10 Ağustos 1997… Sabah 06.00… Gaziantep Emniyeti’nin telsizlerinden bir anons geçiyor:
“Elmacı Pazarı 4 numarada bulunan Güllüoğlu’na ait tatlıcı dükkânının soyulduğunu…”
Olay yerine giden polisler, fıstıkların bulunduğu tezgâhların karıştırıldığını, baklava tepsilerinin bulunduğu yerin boş olduğunu belirliyorlar. Ancak yazar kasa ve çelik kasanın yerli yerinde durduğu da tutanaklara geçiyor. Bu ilginç bir ‘hırsızlık’ vakası: Mağazaya girenler her kimse, paralara dokunmayıp, onları almaya çalışmayıp, fıstık ezmesi ve baklava ‘yürütmüşler’!
Sherlock Holmes bu kadar veriyle, dükkâna girenlerin çocuk olduğunu derhal tespit ederdi herhalde! Türk polisi de birkaç gün sonra ‘failleri’ buluyor. Gaziantepli 4 çocuğun evleri basılıyor, gözaltına alınıyorlar. İki Ali, Levent ve Metin… İşkence görüyorlar. Tırnaklarına tel sokuyorlar, elektrik veriyorlar… İşkence altında imzaladıkları ifadelerle tutuklanıyorlar.
Bu dört çocuk, Türkiye’nin dört yanından yükselen, ‘yapmayın, etmeyin’ çığlıkları arasında, baklava fıstık ezmesi çaldıkları için 9’ar yıl ağır hapis cezasına çarptırıldı. Üçü 18 yaşından küçük oldukları için 2.5’ar yıl yattıktan sonra serbest kaldı, Metin ise 18 yaşını 6 gün aştığı için cezasını tamamladı. Hayatları alt üst oldu. Sabıkalarına ağır hapis cezası işlendi ve Türkiye tarihine ‘baklava çalan çocuklar’ isimli utanç sayfasıyla geçtiler.
Peki bugün geldiğimiz noktada devletin her kademesi hırsızlıktan, yolsuzluktan geçilmiyor, belediyeler keza öyle…
08 Şub 2019; Gaziantep'te baklava çaldıkları için hapse mahkûm edilen çocukların yaşadıklarının bir benzeri Şanlıurfa'da da yaşandı. 11 kişilik bir ailenin 11 yaşındaki kızı, kardeşleri üşüdüğü gerekçesi ile mağazadan kıyafet çaldı. Kış vakti kardeşlerinin yazlık kıyafet giymesine dayanamadığı için böyle bir suç işleyen çocuk, mağaza sahibinin şikayetini geri çekmesiyle serbest bırakıldı ancak aile hala perişan bir durumda...
21.12.2018; Samsun'da bir büfe sahibi sabah saatlerinde dükkânı açmaya gittiğinde soğuk içeceklerin bulunduğu buzdolabının camının kırık olduğunu fark etti. Polise intikal eden olay sonrası buzdolabından 6 meyve suyu çaldığı iddia edilen 18 yaşındaki Onur A. gözaltına alındı. Onur A. çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.
DHA'nın haberine göre, 20.12.2018 tarihinde sabah saatlerinde dükkânını açmaya giden büfe sahibi soğuk içeceklerin bulunduğu buzdolabının camının kırık olduğun fark edip, durumu polise bildirdi. İhbar üzerine olay yerine gelen polis ekipleri, güvenlik kameralarını incelemeye aldı.
İş yeri sahibi, dolapta 6 meyve suyunun çalındığını söyledi. Yapılan incelemelerde hırsızlığı Onur A.'nın gerçekleştirdiğini belirleyen ekipler, şüpheliyi yakaladı.
Gözaltına alınan 18 yaşındaki Onur A. , sorgulanmak üzere polis merkezine götürüldü. Sorgusunun ardından adliyeye sevk edilen Onur A. çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.
Türkiye, 20 yıl önce Gaziantep'te canı çektiği için bir dilim baklava çaldığı için hapse atılan çocuğu hatırlatacak yeni bir hukuk skandalıyla çalkalanıyor.
Karabük'te bir süre önce balıkçı dükkânından balık, soğan marul ve şalgam suyu çaldığı iddiasıyla aranan 11 ve 12 yaşındaki iki çocuk yakalanarak önce gözaltına sonra ise cezaevine gönderildi.
Karabük'te, 2 hafta önce girdikleri balıkçı dükkanından balık, soğan, marul ve şalgam suyu çalan ve güvenlik kamerasınca görüntülenen 12 yaşındaki D.A. ve 11 yaşındaki L.B.N. yakalandı. 8 işyerinden hırsızlık olayına karıştığı belirlenen şüphelilerden D.A., çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.
Hürriyet Mahallesi'ndeki bir balıkçı dükkânının sahibi sabah iş yerine geldiğinde dondurucudaki balıkların azaldığını görünce güvenlik kamerası kayıtlarını inceledi. Görüntüde, 2 çocuğun kapı altındaki boşluktan içeriye girip önce kasayı açmaya çalıştıklarını, bunu yapamayınca dondurucuda dilimlenmiş 3 uskumru balığı ile marul, soğan, şalgam suyunu ve bıçağı alarak kaçtıklarını gördü.
Polis, kamera görüntülerinden eşkallerini belirlediği L.B.N. ve D.A.'yı yakaladı. Şüpheli çocukların, 8 farklı iş yerinde hırsızlık olayına karıştığı belirlendi. Adliyeye sevk edilen şüphelilerden D.A. çıkarıldığı nöbetçi mahkemece tutuklandı. L.B.N. ise serbest bırakıldı.
Bizde Adalet gündeme hep skandallarla geldi. Oysa William Godwin’in dediği gibi Adalet bütün ahlaki görevlerin toplamı olmalıdır, devletin amacı, sivil toplumun amacı olmalıdır.
. Latin Atasözü’ndeki gibi Adalet erdemlerin kraliçesi olmalıdır.

Önceki ve Sonraki Yazılar