SAHTECİLİK MODA OLDU

23 Ekim 2021 tarihinde sosyal medya da “İntihal ve sahte evrak skandalı: ODTÜ diploması da sahteymiş!” başlıklı yazılar öne çıkıyordu.

Yazılardan biri şöyleydi; Gazeteci Nevşin Mengü, Aksaray Üniversitesi’ne şaibeli bir şekilde ataması yapılan Zehra Zulal Atalay Laçin hakkında çarpıcı iddiaları dile getirmişti. Mengü son olarak, söz konusu atamanın iptal edildiğini duyurdu.


Nevşin Mengü, Twitter hesabından yaptığı paylaşımla Aksaray Üniversitesi’nde görevli olan Zehra Zulal Atalay Laçin isimli akademisyenin YÖK Ulusal Tez Merkezi ve ODTÜ’nün tez arşivinde bir tane bile tezinin olmadığını ve hatta ODTÜ’den mezun olduğunu beyan eden Atalay’ın diplomasında da gariplikler olduğunu iddia etmişti. Mengü, bu paylaşımları sonrası kendisine ulaşan Üniversitelerarası Kurul Başkanı Abdülkerim Çalışkan’ın, Atalay’ın doçentlik belgesinin olmadığının tespit edildiğini, atamanın iptal edildiğini aktardığını dile getirdi. 


Mengü, şunları söyledi:


“Tweetlerin ardından ÜAK başkanı Abdülkerim Çalışkan temasa geçti. Bu kişi üç aydır inceleme altındaymış. Bugün itibariyle Aksaray Üni Atalay’ın atamasını iptal etti. Üak, Atalay’ın doçentlik belgesinin olmadığını tespit etti”


Avrupa’da böyle bir duruma asla rastlayamazsınız ancak devr-i AKP’de böyle durumlar normaldi
2002 seçimlerini kazanıp hükümet olmadan önce yolsuzluktan 84 adet dosyası bulunan Tayyip, başbakan olmak üzere kolları sıvıyordu.


84 adet yolsuzluk dosyası olan birini değil Avrupa, ABD’de ve hatta muz cumhuriyetlerinde bile devlette görev vermezler. Ama bizde oldu…


Bu dosyaların birçoğundan, Rahşan affı vb… gibi süreçlerle kurtuldu. 
Bir dosyadan da dosyanın Esenler Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesi ile yırtttı. Zira Esenlerde Ağır Ceza Mahkemesi yoktu. 


Ancak dosyaların biri var ki, hala mecliste bekliyor:


Tayyip’in Anayasa'nın 83’üncü maddesine göre işlem yapılmak üzere Meclis Başkanlığı’nda bekleyen 3/127 esas numaralı dosyanın konusu oldukça vahimdi:


“Görevi ihmal; 3/132 esas numaralı dosyanın konusu ise zimmet, kamu taşıma biletlerinde kalpazanlık, resmi evrak ve kayıtlarda sahtecilik ile cürüm işlemek için teşekkül oluşturmaktır…
Tayyip Erdoğan'ın otellerinde tatil yaptığı işadamı “fetullah Gülen benim idolüm” diyen Fettah Tamince'nin ortaya çıkan son vukuatı, neydi?


Tabii ki sahtecilik!..


Açıkçası; başkalarının yerine sahte imza atma! 


TBMM Başkanlık Divanı, Tayyip’in ve Abdullah’ın otellerinde tatil yaptığı, Maliye Bakanı’nın otelinde nişan yaptığı ve devlete vergi ödememesi ile meşhur ‘Fettah Tamince'ye komisyondaki AKP'li üyelerin oyu ile "Üstün Hizmet Ödülü" verme kararı alıyordu.


AKP Hükümeti tarafından ÖSYM Başkanlığına getirilen tekstil mühendisi Prof. Dr. Ali Demir’in “İplik gerginliği” konusunda yazdığı 9 bölümlük bir makalenin bir Alman bilim adamının yazılarından bire bir yürütüldüğü ortaya çıkıyordu….


 20 Nisan 2011 tarihli Habertürk Gazetesi olayı şöyle aktarıyordu:


“TV 8‘in haberine göre Almanya Loughborough Üniversitesi’nde doktorasını tamamlayan Demir, 1990 yılında Türkiye’de yayınlanan “Teknik ve Tekstil” adlı dergide, “İplik gerginliği ölçerlerinin ayarlanması” konusunda dokuz bölümlük bir yazı dizisi yayınladı. 


Yazı dizisi yayınlanırken Leeds Üniversitesi öğretim üyelerinden Prof. Mike Denton yazının Alman bilim adamı Peter Latzke’ye ait olduğunu fark etti.  Denton hemen durumu Demir’in doktorasını yaptığı üniversite yönetimine iletti. Üniversite’nin yaptığı inceleme sonucu, söz konusu yazının Latzke’nin eserinin bire bir tercümesi olduğu anlaşıldı.


Akademik camiada en büyük suç sayılan “intihal” (aşırma) olayının fark edilmesi üzerine Demir’in okuldan atılması gündeme geldi.”
Bundan sonra ne mi oldu?

Ne olacak?
Prof. Dr Ali Demir özür diledi. Özür yazısı “Teknik ve Tekstil” dergisinde yayınlandı. Eserini aşırdığı Prof’da onu affedince paçayı kurtardı.


Tayyip’in örtülü ödeneğin başına getirdiği Maksut Serim ise “sahtecilikten” hükümlüydü.
Devr-i Tayyip, sahtecilerin ve sahte diplomalıların devlette cirit attığı dönem oldu. 


Sahte diplomalı Maksut Serim, "sahte resmi belge düzenlemekten TCK'nın 342/1 maddesi gereğince 2 yıl ağır hapis cezasıyla cezalandırılmasına” denilerek ceza aldı. Ama burası "torpilli kişilerin cennetiydi ve Serim'in suç tarihi dikkate alınarak 5 yıllık süre içinde suç işlememesi kaydıyla hükmün açıklanması ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilerek, hapse girmesinin önüne geçildi. 
Sahte belge düzenlediği mahkeme tarafından kanıtlanan ve bu nedenle de mahkûmiyet cezası alan ve birçok akçeli iddiaların odak noktasında olan Serim'e sonra ne oldu dersiniz? 


Hemen yanıtlayalım dönemin Başbakan’ı Recep Tayyip Erdoğan tarafından "Örtülü Ödenek"in başına getirildi. 


3.4.2017   tarihli sabah gazetesinden bir haber;


2005’te yılın öğretmeni seçildi, diploması sahte çıktı…

Gülmeyin!...


Başbakanlık tarafından 2005'te yılın öğretmeni seçilen S., ödülünü Recep Tayyip Erdoğan'ın elinden almıştı.


MEBBİS üzerinden öğretmenlerin bilgilerinin güncellemesini yapmaya başlayan Milli Eğitim Bakanlığı, Trabzon'da öğretmenlik yapan R.G.S.'nin, çıkış belgesi üzerinde tarih ve sayı olmadığını belirledi. Bakanlık bunun üzerine 19 yıllık öğretmenden diplomasını yeniden göndermesini istedi. S., Ankara'dan fakslanan çıkış belgesini çalıştığı okul müdürlüğüne verdi. Belgeyi inceleyen Dernekpazarı İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü evrakın sahte olduğunu belirledi.


Cumhurbaşkanı Başdanışmanı, Gençlik ve Spor Bakan Yardımcısı, Vakıfbank Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı, eski AKP milletvekili ve eski güreşçi Hamza Yerlikaya’nın yargılandığı mahkemenin kararı ortaya çıktı.


Karara göre, ortaokul mezunu Yerlikaya, sahte lise diploması kullanmış. Cumhurbaşkanı Başdanışmanı, Gençlik ve Spor Bakan Yardımcısı, Vakıfbank Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı, eski AKP milletvekili Hamza Yerlikaya’nın belgede sahtecilik suçundan yargılandığı davada mahkemenin kararına ulaşıldı. Kararda, “Mevcut delil durumuna göre ancak sanığın sahte olan diplomayı bilerek kullandığı söylenebilir” denildi.


Türkiye Cumhuriyeti tarihinde bu denli sahte diploma olayına rastlanmamıştır.


Özellikle Milli eğitim de Sahte diploma skandalları peş peşe gelinde, devletteki sahte diplomamlıları bulmak için TÜBİTAK’a iki uzman alındı. Çok geçmedi onların diplomaları da sahte çıktı.

Tayyip’in olmayan diplomasından hiç bahsetmeyelim.


Ne diyelim?


Allah sonumuzu hayreyleye….

Önceki ve Sonraki Yazılar