Aşağılamak, çaresiz göstermek, küçümseyici bir anlam yüklemek

Hitap şekli haline getirmek, her cümle başında özne görevi yüklemek

İşe yaradığını varsayarak daha da üzerine gitmek, binlercesine de kabul ettirmek

Dilden dile yaymak, manşetlere malzeme vermek…

Ve daha birçoğu için kullanılan bazı sözcükler vardır. Bu sözcükler kullanılan kişi tarafından her daim tatmin edici rol oynar lakin o sözcüklere maruz kalan kişiler ise harflerin altında adeta koca bina üzerine yıkılmış hissiyatıyla ezilir.

Fakat bazıları ise bu sözcüklere aldırış etmez. Çünkü hayatında milyonlarcasıyla karşılaşmıştır zaten. Benzetmeler, aşağılamalar, yok saymalar vs. Kafasını sağa sola çevirmeden daima ileriye bakarak yoluna devam eder.

Ve içlerinden sayılı azınlıkta olanı da bu olumsuz durumları olumluya çevirir, karşı tarafın istediğini ona bahşetmez. Senden ateş mi geliyor, tamam gelsin. Havada kapar gül yaparım misali… Etraf çiçek bahçesi değil elbet ama savaş alanı yapacak da değiliz herhalde. Takılan lakap alınır çiçek bahçesinin en güzide köşesine konulur. Nasıl mı? Anlatayım hemen.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, CHP lideri Kemal Kılıdaroğlu’na nasıl hitap ettiğini hepiniz bilirsiniz. Ve Kılıçdaroğlu’nun da bu kelimeye yaklaşım şekline defalarca tanıklık etmişsinizdir.

Nedir o kelime: Bay Kemal.

Peki, Kılıçdaroğlu’nun yaklaşımı nasıl?

Hadi gelin ona da bakalım hemen.

Kılıçdaroğlu Balıkesir Mitinginde halka şöyle seslendi,

“Bay Kemal olmak için bütün hayatımı verdim.Bay Kemal sıradan bir olay değil. Bay Kemal olmak için önce ahlaklı olacaksın. Bay Kemal olmak için kul hakkı yemeyeceksin. Bay Kemal olmak için adaletli olacaksın. Bay Kemal olmak için emperyal güçlerin karşısında diz çökmeyeceksin. Bay Kemal olmak için kadın erkek eşitliğini savunacaksın. Bay Kemal olmak için İstanbul Sözleşmesi’ni bir hafta içinde yürürlüğe koyacaksın.”

Yani sizin anlayacağınız işler ters gitti. Kullanılan kelime, çaresiz bırakmaya yetmedi.

Aksine BAY KEMAL milyonların sesi olmaya devam etti. Kemal Kılıçdaroğlu’nun hoşuna gitmiş ve ruhuna çoktan işlenmişti. İşlenmişti çünkü konuşmaları esnasında “Bay kemal sözüdür” demeyi de ihmal etmemesinden anlıyoruz bu sahiplenişi.

VE BAY KEMAL TESCİLLENDİ

İşlerin ters gittiğinin kanıtını ise sosyal medya adresi belli etti. Kılıçdaroğlu, Twitter biyografisine “Bay Kemal” yazdı. Bu hamle büyük ses getirdi. Bu şekilde sahiplenmesi birçok kişiyi şaşkına uğrattı. Neticede günümüz insanları ceviz kabuğu misali her olayı büyütüp problem haline getirmekte usta. Ama akıl oyunlarıyla stratejik yaklaşarak asıl önemli olanın sevgi olduğunu yok sayıp halı altına atmaya alışmış durumda.  Saygı kelimelere yüklenen anlamlar olmaktan çıktı artık. Seçilen kelimeler de önemli fakat karşındakine “hanım” ya da “bey” deyip gereken özeni göstermedikten sonra gerek var mı harf yığınlarına?

Herkesin bir ismi var. Ne olursa olsun sonuç o isme yüklediğin anlam, oluşturduğun karakter ile ilişkilidir.

Yani ister ‘Kılıçdaroğlu’ ister ‘Bay Kemal’ olsun. Fikirler ve faaliyetler rol biçer. Bunu da gören görüyor, bilen biliyor zaten.

Hande Balcan

[email protected]