Kemal Kılıçdaroğlu’na AÇIK MEKTUP

Tarih bir ilki yaşamıştı.
Yaklaşık 70 milyon insan ölmüştü.
Sebebi,
Dünyayı kasıp kavuran,
Akli dengesi bozuk “Faşist” bir diktatördü.
İntihar ederek yaşamına son veren bu insan,
Adolf Hitler’di...
.
Bir kısım sağduyulu Alman halkı,
Diktatörlük kalıntılarını silip son vermek için,
Aydınlardan
İşçilerden
Sosyal Demokratlar’dan oluşan bir örgüt kurdular.
Örgütün adı,
BARIŞÇIL DEVRİMCİLER idi...
.
Barışçıl Devrimciler,
Kendilerine “Halk arasında” tartışmama,

“Nutuk atmama” gibi yasaklar koydular.
İki koldan mücadele başlattılar.
Mücadelenin öncüleri,

Mücadelenin örgütleri.
.
Öncüler,
Beyaz bez afişlere “Hitler’in insanlık suçlarını” yazdılar.
Meydanlarda,
Halka gece gündüz demeden afişleri okuyarak dolaştılar.
Afişlerin birinde şöyle yazıyordu;
İnsanı iyi yapan iyi şeyler değildir.
İyi insan iyi şeyler yapar.
Kötü insan kötü şeyler yapar.
Yoksa
İyi ya da kötü yapılan işler,
İnsanı ne iyi yapar ne de kötü...
.
Örgütler ise,
Küçük el broşürleri hazırlayarak yine “Hitler’in insanlık suçlarını” yazdılar.
Öncüler gibi,
Gece gündüz demeden,
Sokak, sokak
Ev, ev dolaşarak dağıttılar.
.
Hitler yanlılarını,
Martin Luther’in savunduğu değerlerle ikna ettiler.
Keşiş
Teolog
Hukukçu olan Martin,
Özgür dinin savunucusu olarak din devrimi yapmıştı...
.
Sonunda,
BARIŞÇIL DEVRİMCİLER,
Başarı kazanıp koalisyonlara ortak olarak,
Bugünkü Avrupa’nın patronu Almanya’nın temelini attılar...
...
O günün Hitler Almanya’sı ile
Bugünün Türkiye’si benzer özellikler taşımaya başladı...
.
TOPRAĞIN ÖZELLİKLERİ!
Öyle bir coğrafyada yaşıyoruz ki!
Peygamberler tarihinden günümüze,
Kan
Savaş
Yoksulluk
Cehalet adeta yaşadığımız
toprakların kaderi oldu.
Anadolu’muzun
Balkanlar’ın
Kafkaslar’ın
Bir kısmı,
Ortadoğu’nun tamamı...
Dolayısıyla,
Bu topraklarda yaşayanların “Biat kültürüyle” yoğrulmaları kaçınılmaz oldu...
Hal böyle olunca,
Doğru öğretileri ve söylemleri,
Ne anlıyor
Ne anlatıyor
Ne de insanlığa açılan kapıları bulabiliyoruz...
.
Önümüzde çok ama çok önemli bir “Seçim” var...
İşte böylesi bir ortamda,
CHP örgütleri,
BARIŞÇIL DEVRİMCİLER olabilir mi?
Olursa,
Ankara ve İstanbul’u alması hiç zor olmayacaktır...
.

BARIŞÇIL DEVRİMCİLER
Martin Luther’in değerlerini kullanmışlardı…

CHP’nin ise

Çok daha büyük bir değeri,

Evrensel bir yol göstericisi var;

GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK…

.
Yukarıda,
Yaşadığımız coğrafyanın ne denli zor olduğunu,
Biat kültüründen nasiplendiğimizi belirtmiştim.
Bu nedenlerden dolayı,
Halkımız “Detaydan boğuluyor”.!.
BARIŞÇIL DEVRİMCİLER’in,
İki mücadele örneğini halkı detaya boğmadan uygulayacak bir CHP örgütü,

Seçimin kazanan tarafı olmaya hak kazanacaktır...

.
PEKİ NASIL?
CHP örgütü ,
Alman BARIŞÇIL DEVRİMCİLER’i gibi,
İki koldan mücadele etmeli.
Birincisi,
Bez afişler yerine SİNEVİZYON tekniğini,
İkincisi,
El broşürlerini kullanmalı...
.

Öncüler,
Meydanlarda sinevizyonun içindekileri halka izlettirip anlatacaklar.
Örgütler ise,
El broşürlerini sokak sokak, ev ev dağıtacaklar...
Sinevizyon ile broşürlerin içeriği aynı olmalı...
.
SİNEVİZYONDA NELER İZLETTİRMELİ?
Birinci gösteri
1- Erdoğan ve Bahçeli’nin birbirlerine karşılıklı olarak,
Hakaretleri
Aşağılamaları
İç ve dış politika söylemleri...
2- ABD ilişkilerinde,
Kimin “Soros” ile görüştüğü resimleri, filmi...
3- Kimin,
FETÖ ile ortaklığı,
Resimleri, filmleri...
4-Kimin,
Oslo’da Kandil’de Dolmabahçe’de görüşmeler ve anlaşmalar yaptığı resimler, filmler...
5- FETÖ ile
Görüşen belediye başkanları ve adaylarının resim ve filmleri...
6- Mehmet Metiner’in ,
Diktatörlük için FETÖ darbesini biz yaptık dediği film...
.
İkinci gösteri
EKONOMİK ÇÖKÜŞ
Eğitim
Sağlık
Din kurumunun
Nasıl ticarethaneye çevrildikleri,
geldiği haller düştüğü durumlar...
İflaslar
Konkordatolar
Belgelenmiş hırsızlıklar yolsuzluklar...
.
Üçüncü gösteri,
Çocuklar
Kadınlar
Emekliler
Memurlar
İşçiler
İşsizler
Katledilen doğa
Tecavüz edilen hayvanların son durumları...
.
Sinevizyon ile gösteriler,
Broşürler ile dağıtımlar...
Başka hiç bir şeye ihtiyaç yok.
Dedim ya!
Halkı detaya boğmaya gerek yok...
Çünkü
Anlatanlar anlatamıyor,
Dinleyenler de anlamıyor zaten...
.
Kaybedilen seçimlere acı ama gerçek bir dokundurma yapmadan geçemeyeceğim.
Muhalefet,
70’lik rakıyı dedikodu ve tembellikle bitirene kadar,
İktidar,
70 kapı dolaşıyordu...
Dokundurmanın yanında bir de,
Tespitimi aktarayım.
Başkan adayları nutuk atmamalı,
Eski yıpranmış yüzlerle değil,
Kadın ve gençlerle görüntü vermeli.
Herkes her yerde konuşmamalı
Örgüt ise,
Halk arasında tartışmalardan uzak durmalı...
...
Vallahi kim ne der?
Ne düşünür bilemem.!.
Sonuçta,
Hepimiz insanız,
Hepimizin eksiği var, gediği var...
.
Benim de,
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile ilgili bir iki tespitim var...
Sayın Kılıçdaroğlu,
Devlet tecrübeniz var.
Dünyanın en uzun adalet yürüyüşünü yaptınız.
Hırsızlığa, yolsuzluğa bulaşmadınız.
İhtirasınızdan arınarak,
Rakibinizi Cumhurbaşkanı adayı yaptınız.
Seçime sokulmayan bir partiye,
Fedakârlık yaparak milletvekili verdiniz.
Aynı zamanda bu bir demokrasi dersiydi...
İnsanlığınıza inanarak ve güvenerek,
Bu mektubu kaleme aldım.
Bu mektup,
Bir gazetecinin
Bir yazarın
Bir yurtseverin
Bir cumhuriyet çocuğunun hisleridir.
CHP örgütüne karşı,
Bu hislerime tercüman olmak da sizin yüceliğiniz olacaktır...
Çünkü ben,
Ülkemin “Hitler Ülkesi” olmasını istemiyorum.
Sağlık ve saygı dileklerimle...

Önceki ve Sonraki Yazılar