Leyla Emeç Tavşanoğlu

Leyla Emeç Tavşanoğlu

ABD’DE QANON PANİĞİ

ABD TRUMP kabusundan kurtuldu gibi görünse de yeni bir kabusla baş etmek zorunda kaldı gibi görünüyor. Aslında bu kabus sadece ABD’nin değil, bütün Batı dünyasının uykularını kaçıracak gibi görünüyor. Ne mi bu? Anlatayım.


ABD’nin başkenti Washington DC’de 6 Ocak günü kendilerine Qanon örgütü adını takan bir güruh kongre binasını basmış, liderleri görünümündeki aktör bozuntusu, gaipten haberler verdiğini söyleyen, kendine Qanon’un Şamanı unvanını takan Jake Angeli kafasınfaki boynuzlu kürk şapkası, elindeki miğferi ve çıplak göüösüyle belleklere kazınmıştı.


Bir kaç yıldır ABD’de sosyal medya üstünden örgütlenen ve takipçilerinin yüz binleri bulduğu ifade edilen aşırı sağcı Qanon örgütü  esas olarak Trump’ı bir kurtarıcı olarak görüyor. Trump da buna kayıtsız kalmamış olacak ki hareketi alttan alta desteklemiş. Grubun üyelerinin çoğunun silahlı olduğu, çocuk pornoculuğu, çocuklara cinsel istismar, çocuk yamyamlığı ve şeytana tapmakla  suçladıkları Demokrat Partili liderleri, parti yandaşı işadamı, gazeteci ve kamuoyunda  tanınmış kişilikleri öldürmeyi hedefledikleri haberleri ortalıkta dolaşıyor. Hedeflerindeki başlıca isimler ise eski Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, ailesi ve yeni Başkan Joe Biden. 


Örgütün ABD’de örgütlenmekle kalmadığı, sosyal medya üstünden Almanya’daki neo-Nazilerle, İtalya’da bir kısım Faşist döküntüleriyle, hatta Balkan ülkelerinde aşırı ırkçı gruplarla haberleştikleri verilen haberler arasında. Wall Street Journal gazetesinin haberine göre örgütlenme bir süre önce Q harfini kullanan bir kişinin  sosyal medya üstünden  mesajlar göndermesiyle başladı. Q ABD Yönetimi içinde önemli, üst düzey bir görevde olduğunu ima ediyor, şeytana tapan çocuk istismarcılarıyla savaşma çağırısı yapıyordu.


Daha sonra bu Q rumuzlu kişinin aktör bozuntusu, komplo teorisyeni Jake Agneli olduğu iddia edilmesine rağmen Q harfi altında mesajları tek değil, bir kaç kişinin paylaştığından şüphe ediliyor.Federal Emergency Management Agency (Federal Acil Durum Yönetim Ajansı-FEMA), FBI Kongre baskını sonrası durumun ciddiyetini kavrayarak  Qanon’ın peşine düştü.  Hatta FEMA Qanon tehdidiyle ilgili olağanüstü bir toplantı da yaptı.


Toplantıdan sızan bilgilere göre ABD devleti tarihinde ilk kez dış değil, iç terör tehdidiyle karşı karşıya olduğunu kabul etti. Bu yeni tip terör tehdidinin 11 Eylül İkiz Kuleler bombalanması olayından daha vahim olarak değerlendirildiği belirtiliyor. Qanon’un örgütlenmesinin daha yaygınlaşması durumunda ABD’nin çeşitli eyaletlerinde yeni terör olayları patlak vereceği korkusu hakim. Bütün bunların altında da Trump’ın iktidar hırsı yatıyor. Kendisini kurtarıcı olarak gören bu güruha müsamaha gösterdiği hatta onları kullandığı bile iddia edilen Trump’ın başı da bu yüzden fena halde derde girecek gibi görünüyor.


İşin dahası var. Daha iktidardayken, Qanon tehdidiyle ilgili ilk tehlike sinyallerini veren devlet bürokrasisindeki pek çok uzmanın Trump tarafından görevlerine son verildiği biliniyor. Hatta Homeland Security’de (İç Güvenlik Teşkilatı ) konunun uzmanlarının hepsi Trump döneminde  tasfiye edilmiş. 
Düşünebiliyor musunuz? Eski bir ABD Başkanı, ülkede iç terör tehdidi oluşturan bir örgütün akıl hocalığını yapmakla suçlanırsa ülkede yer yerinden oynamaz mı? Bu arada konuyla ilgili komplo terirleri de bol bol üretiliyor. Bu Qanon’a Rus istihbaratının da alttan alta destek verdiği söyleniyor. Yani anlayacağınız bugünlerde, onlarca yıldır kendini dünyanın patroınu ilan eden ABD’de işler fena halde karışmış durumda!

Önceki ve Sonraki Yazılar