Leyla Emeç Tavşanoğlu

Leyla Emeç Tavşanoğlu

DUGİN’İN DENKTAŞ HAYRANLIĞI

Prof. Dr. Alexander Dugin. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in dış politika danışmanı ve konuşma metni yazarı. Dugin esas olarak Avrasya Hareketi’ne verdiği destekle de tanınıyor. Bizde de 15 temmuz darbe girişimini o tarihten bir kaç gün önce Ankara’ya gelerek haber veren kişi olarak hatırlanıyor. 

Alexander Dugin bir kaç gün önce KKTC Bahçeşehir Üniversitesi’nin davetlisi olarak bir konferansa katıldı. Konferansı bana haber veren gazeteci ve siyasetçi arkadaşım Gökhan Güler’in ilettiği bilgilerle bu yazıyı yazıyorum. Konferansın konu başlığı “Değişen Dünya Düzeni ve Doğu Akdeniz’de Mavi Savaşlar”dı. Dugin konferansın açılışındaki konuşmasına şöyle başladı:

“Rauf Denktaş öncülüğünde Kıbrıs Türk halkının vermiş olduğu haklı mücadeleyi bugüne kadar yakından takip ederek destekledim. Bundan sonra da çocuklarım desteklemeye devam edecek. KKTC’nin varlığını devam ettirmesi Kıbrıs Türk halkı ve Türkiye için önemli olduğu kadar çok kutuplu dünya düzeni içerisinde de son derece önemlidir. İçerisinde bulunduğumuz süreci yıllar önce Rauf Denktaş görmüştü; gelecekte neler olabileceğini daha o yıllarda ele almıştık.”

Prof. Dugin konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Dünya değişiyor. Tek kutupluluktan çok kutupluluğa dönüyor. Yeni bir şeyler oluyor. Yeni bir şeyler oluyor. Asıl çerçeve budur. Fakat çok kutuplu dünyanın oluşumu henüz tamamlanmadı ama tamamlanıyor gibi. 

“Hala tehlikeli bir dönemdeyiz. Hem de çok tehlikeli bir dönem. Bazı ileri görüşlü Batılılar bunu kabul ediyor. Emperyalist küreselci Amerika’ya son vermek istiyor. Ülkelerine odaklanıp onu önemli ve büyük bir ülke yapmak istiyorlar. “

Dugin ,”Peki, bu durumda Türkiye’nin yeri nerededir? Kuzey Kıbrıs’ın yeri nerededir?” diye sorduktan sonra yanıtını da yine kendisi veriyor:

“Şimdi Rusya ve Çin’in olduğu çok uluslu bir dünya kuruluyor. İran, Suriye, Pakistan, Hindistan’ın (burada tereddütlü) yer aldığı bu yeni dünya kurulurken çok büyük değişim Türkiye’nin kararına bağlı. Çok uluslu ortamda Sayın Erdoğan giderek Rusya ve Çin’e yaklaşıyor. Stratejik olarak NATO’dan çıkması için Erdoğan’a baskı bile var.

“Mavi Savaşlar ifadesi çok doğru. Şu an yaşanan budur. Tek kutuplu dünya bitiyor. Türkiye’yi bu yoldan çıkmaması için izole etmeye çalışıyorlar. Ayrıca Cem Gürdeniz (emekli amiral, ünlü Balyoz davası sanıklarındandı) çok doğru söylüyor. Astana süreciyle savaşı engelleyebiliriz. Türkiye-Rusya ilişkileri gibi Türkiye Suriye’yle diplomatik ilişki başlatırsa bu süreç hızlanacak. 

“Kuzey Kıbrıs’ın bağımsızlığıyla çok daha büyük sorunlar çözülür. Dün Rus-Türk ilişkileri sorunluydu. O halloldu. Onbeş yıl önce Denktaş’la bugünleri görüşmüştük. O da bunu öngörüyordu.”

Bu konuşmanın üzerinden henüz bir kaç gün geçti ki ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo çıktı, Kıbrıs için tek çözümün eşit haklara dayanan iki toplumlu federasyon modeli olduğunu söyledi. Dugin’in dediği gibi gerçekten dünya değişiyor, eski düşünce tarzları mazide kalıyor, yeni düşünce tarzları mı gelişiyor? Ya da yerleşik eski düşüncelerle yeni düşüncelerin çatışacağı daha tehlikeli bir evreye mi giriyoruz? Umarım birincisi olur da dünya beladan kurtulur. 

Önceki ve Sonraki Yazılar