Bekleme bizi İstanbul; sen de gel!

Bekleme bizi İstanbul; sen de gel!

Adalet yürüyüşünün İstanbul yolu azaldıkça iktidar katlarındaki gerilim ve saldırganlık artıyor.

Cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturan AKP Genel Başkanı Erdoğan'ın önce oruçlu ağzıyla, sonra bayramlık ağzıyla yürüyüşün üzerine yürüdükten sonra baktı olmayacak, kestirmeden gitti. Adalet arayan herkesi terörist ilan etti. İstanbul yolunun da Kandil'e, Pensilvanya'ya çıktığını söyledi. 

İstanbul yolunda böyle bir güzergâh yok. 

Erdoğan'ın sözünü ettiği yolları bilenler de düne kadar kendisinin çevresindeydi.

Bunları geçelim...

Tarih adalet yürüyüşünü kayıtlara geçirirken Erdoğan'ın kendisinden olmayan herkesi terörist ilan etmesine ayrı bir ibretlik sayfa açacak.

Dünyanın aklı başında bütün yönetimleri terör belasını yenmek için öncelikle halkı terör örgütünden ayırırlar. Etkilenmiş olanlarla özenle uğraşıp terör örgütü ile bağını karşısına almadan keserler. Bir de terör örgütünün gücünü olabildiğince zayıf göstermek ve halkın gündeminde olmamasını sağlamak üzere politikalar üretirler.

İktidar ise tam tersine herkesi terörist, kendinin rahatsız eden her eylemi terör faaliyeti sayıyor.

Terör örgütleri bundan daha iyi propaganda ortamı bulamazlar.

Yazık...


***

Bekleme bizi İstanbul; sen de gel!
Adalet yürüyüşü başta CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu olmak üzere hiçbir provokasyona ödün vermeden ilerliyor.

İstanbul yaklaştıkça yürüyüşün içinden de "acaba İstanbul'a girişi engelleme çabasına girerler mi" soruları yükseliyor.

Yürüyüş artık bir başka gücün yönlendirebileceğini aşamayı geçmiştir. Bundan sonrasını yine hiçbir provokasyona kapılmadan, hukukun dışına çıkmadan adalet yürüyüşçüleri yönlendirmelidir. Öyle olacaktır.

Gelinen noktada adalet yürüyüşünü kimse İstanbul'a almayacak, yürüyüş İstanbul'a girecek.

CHP İstanbul İl Başkanı Cemal Canpolat, Maltepe buluşmasının milyonu aşması için her şeyi yapıyor. Zaman zaman yürüyüş kolunun içinde de yer alarak, bir bakıma İstanbul'a çıkan tüm yollarda var olduklarını ortaya koyuyor. 

9 Temmuz'da Maltepe'de milyonlar olacak. Bu görünüyor... Bunun öncesini çok iyi hazırlamak gerekiyor.


***

Bekleme bizi İstanbul; sen de gel!
Sanat yaşamının 45. yılını kutlayan Edip Akbayram'ın o çağlayan sesiyle milyonların diline, gönlüne yerleştirdiği, Vedat Türkali'nin Bekle Bizi İstanbul şiiri adalet yürüyüşü ile bir kez daha öne çıktı. 

Şiir Vedat Türkali'nin Bir Gün Tek Başına adlı romanında okurla buluşmuştu. 

Geçenlerde kitabı kütüphanemdeki raflardan elime alınca 2016'da yitirdiğimiz Türkali'nin imzası ile yüz yüze geldim.  Kitabı 26 Ağustos 1984'te imzalatmışım. Hafızamı zorladım; yanılmıyorsam İzmir Konak'ta Sergi Kitabevi'ndeki imza günündeydi.

Bir Gün Tek Başına romanının 512. sayfasında roman kahramanlarının akşam buluşmasında okunmuş olarak kitaptaki yerini alan şiir orada kalmadı. Milyonların içinde kendisinden bir şey bulduğu marş gücünde bir mücadele şarkısına dönüştü.

Adalet yürüyüşünde de çok sık çalınıyor. Şiir olarak da Vedat Türkali'nin kendi sesinden yürüyüşçülerin kulağına, yüreğine üfleniyor.

Büyük ustanın bu çok amaçlı şiirinin özüne dokunmadan adalet yürüyüşü için bir başka çağrı yapmak istiyoruz:

Bekleme bizi İstanbul 

Sen de katıl...

Büyük adalet yürüyüşünü İstanbul'da karşılama,

Anadolu'dan al getir. 

Ak Kocaeli'ye

İktidara da büyük bir ders ver.

İstanbul kapısı kimsenin tekelinde değil,

Bu böyle biline...

Bunu ete kemiğe büründürecek sensin İstanbul.

Yürüyüşçüler gelirken yol kıyısında sen ol,

Onların etrafında insandan bir bahçe yarat.

Bekleme bizi İstanbul

Sen de gel...

Bekleme bizi İstanbul; sen de gel!

Önceki ve Sonraki Yazılar