S. Ersu Hızır

S. Ersu Hızır

Pir Sultan Abdal ve Madımak

Birçok uygarlığın beşiği Anadolu…

Bu beşikte doğan büyüyen gelişen Anadolu insanı dil, din, düşünce, kültür farklılıklarının binlerce yıl yoğrulmasıyla oluşan sevgi ve hoşgörüye sahip.

İnsanlığa karşı sevgi hoşgörü ile mozaik yapısını bu güne değin korumuştur.

Anadolu’da bu mozaiği bozmak isteyen bazı çevrelerce toplumsal hoşgörüyü ortadan kaldıran provokatif eylemler birçok kez denendi.

Sivas’ta da 24 yıl önce böylesi hain bir eylem gerçekleştirildi.

Hem de Sivaslı ünlü halk ozanımız Pir Sultan Abdal adına düzenlenen şenlikler sırasında gerçekleştirildi.

2 Temmuz 1993’te adına düzenlenen şenlikte,  insanlığın utanç duyduğu yüreklerin kor bağladığı acı bir gün yaşadık Sivas’ta.

Pir Sultan Abdal şenliklerine katılmak için Sivas’a giden aydın ve sanatçılardan 33’ü kaldıkları otelin yakılması sonucu hayatını kaybetmiş, olayda iki otel görevlisi ile iki saldırgan da yaşamını yitirmişti.

Cumhuriyet ve laiklik karşıtı slogan atıp, oteli ateşe verip, içerisindeki insanları öldürmeyi düşünmek nasıl bir duygu ve düşüncenin ürünü?

Bunun insanlıkla bağdaşır bir yanı olabilir mi?

Okumadan, bilmeden, araştırmadan birilerinin galeyana getirmesi ile yaşanan acı olay…

Adına düzenlenen şenliği katliama dönüştürenler Pir Sultan Abdal’ı ne kadar tanıyorlardı?

Pir Sultan Abdal’ın eşitlik ve özgürlük için canını verecek kadar mücadele ettiğini biliyorlar mıydı?

Ezgileri, türküleri ile yaşamı boyunca ezilenlerin sesi olmaya çalışan hemşerileri bir ozanı yaşatmak, yüceltmenin onurunu gelecek kuşaklara devretmenin insanlık görevi olduğunu ne unutturmuştu?

Türkiye, laik demokratik Cumhuriyet sistemi ile yönetilmekte.   

Demokratik toplumlarda insanlar özgürce düşünme ve düşüncelerini özgürce açıklama hakkına sahiptir.

İnsanların yasalarla düşüncelerini açıklama özgürlüğü güvence altına alınmıştır.

Demokratik toplumlarda farklı düşüncelere sahip insanlar birbirlerinin düşüncesine saygı gösterirler.

İnsan kendine özgü fikir ve düşüncelere sahip olması ile mevcudiyet kazanır.

İnsanı doğuşu ile başlayan bu özelliği onun davranış ve karakterini belirler.

Düşüncelerini özgürce belirten insanlar kişiliklerini geliştirir, bilimde sanatta, edebiyat, müzik alanlarında yeni özgün eserler yaratırlar.

Düşüncelerini özgürce ifade eden, tüm baskılara karşı korkusuzca direnebilen, düşüncelerini, buldukları bilimsel bulguları kararlılıkla ifade eden insanlar sayesinde bugünkü uygarlık seviyesine ulaştık.

Ortaçağ karanlığını onlar sayesinde aştık. 

Onlar olmaydı, teknolojik ve bilimsel gelişmeler sağlanamaz, hala ortaçağ karanlığında dünyanın düz olduğuna inanılırdı.

Fikirlerini benimsemeseler de Anadolu geleneğimizde bulunan hoşgörüyü bir yana iterek, şenliğe katılan sanatçıların yanarak ölmesine sebebiyet verenler insanlık suçu işlemişlerdir.

Yakın tarihimize kara bir leke olarak geçen Madımak olayını bir kez daha şiddetle kınıyor, bu tür olayların yaşanmaması için toplumsal ayrılıkları değil, farklılıklarımızın zenginliğini birleştirici, hoşgörünün ve özgürlüğün toplumsal harç olduğunun bilincinde hareket etmeliyiz.

Bu konuda en büyük görev siyasilerimize ve ülkeyi yönetenlere düşmektedir.

Bizlerde Laik Demokratik Cumhuriyet’imize sahip çıkarak iç ve dış provokatörlerin çabalarını boşa çıkartmalıyız.

Fetö mağduru memurlar!

Yaklaşık bir yıl önce hain darbe girişiminde bulunan FETÖ’cülerin devletin uç noktalarına kadar sızarak Türkiye’yi zayıflatmak için neler yaptıklarını öğreniyoruz.

Onların bu sinsi planlarını gerçekleştirebilmek için kurdukları komplolarla, mağdur ettikleri çok sayıda asker- polis kamu çalışanı görevinden ayrıldı ya da emekli oldu.

Görevlerine devam edebilen kamu çalışanlarının birçoğu düzmece verilen disiplin cezaları sonucu terfi edemediğinden mağdur edildiler.

Bu çalışanlar özlük haklarını alabilmek için hükümetten disiplin affı bekliyorlar.

Hükümetin memurlara yönelik, örgüt ve vatana ihanet gibi suçların kapsam dışı tutulacağı, disiplin affı ile bu çalışanların mağduriyetleri geçte olsa giderilmiş olacak.

İyi pazarlar.

Önceki ve Sonraki Yazılar