Her şeyi satın alabilirsiniz  Vicdanı asla...

Adalet yürüyüşünün ortaya koyduklarından biri de halkın vicdanına kimsenin, hiçbir gücün hükmedemeyeceği gerçeğidir.

Toplumun tüm kesimlerinin katıldığı böyle bir yürüyüş filmi çekilse, yapımcılar bu kadar geniş bir yelpaze yaratmakta zorlanırdı. Bunu başarsalar bile izleyenler biraz abartı olmuş diyebilirdi.

Bunun pek çok nedeni var. Her şeyden önce adalet duygusu zedelenmiş çok geniş bir kesim bulunuyor.

Ailesinden bir kişi hapiste olanlar, elbet ilk akla gelenler...

Daha önce haksızlığa, hukuksuzluğa uğramış olanlar da bugün devam etmekte olan adaletsizliğe karşı yürüyüşte. Büyük çoğunluk ise “birşey yapmalı” arayı- şındakiler. Bu kesim de kendi içinde gruplara ayrılıyor. 60 yaş ve üzerindekiler gençliklerindeki yürüyüşlerle karşılaştırıyor. “Özlemişiz” diyorlar... “Bizim taleplerimiz şunlardı” diye başlıyorlar... Bugünkü hukuksuzluğu geçmişle karşılaştırınca “böylesi görülmedi” diyorlar. Onlara şu sözü armağan ettik:

“Heyecan yaşlanmaz...” Geniş kesimlerden biri de ilk kez böyle bir yığınsal eyleme katılmış olanlar.  Tümünün ortak konularından biri şu: “Böyle bir eylem daha erken olmalıydı...” Onlara şu karşılığı verdik: “Bir Çin sözü  var; en uygun zaman dündü, ondan sonraki uygun zaman bugün!” 

*********

Yürüyüşteki zenginliğin iktidar katındaki yankısı da zengin! Çok şey söylüyorlar ama şunu diyemiyorlar: “Bu memlekette adalet tıkır tıkır işliyor. Neden yürüyorsunuz?” Bunun yerine şunları duyuyoruz: “Adalet yolda aranmaz... Adalet aramanın yeri yollar değildir... Amaç adalet değil,  başka bir şey... FETÖ’cüler de yürüyüşü destekliyor... Teröristler de yürüyüşün arkasında...” Bütün bunlar işlemedi, adalet yürüyüşü ço- ğalarak ilerliyor... İktidar yine de “yürüyüşü amacından nasıl saptırabilirim” arayışından vazgeçmemiş görü- nüyor. İstanbul yaklaştıkça iktidar sağduyudan uzaklaşacak havası var. Buna karşı yürüyüşte de sağduyu büyüyor. Gergin, öfkeli, akıldışı tepkiler iktidar yanlı- larında; hoşgörü, kucaklama yürüyüşçülerde... Toplumu ayrıştırma, kendinden olmayan herkesi dışlama iktidarda yanlılarında; siyasi kimliğini bırakıp adalet arayan herkese safları- mızda yer var anlayışı yürüyüşçülerde... Son olarak AKP sözcüsü Mahir Ünal 15 Temmuz etkinliklerinden en önemlisini şöyle açıkladı: “81 ilde meydanlara yürüyeceğiz.” Bunca karalamadan sonra AKP’nin de yü- rüyüş kararı alması 15 Haziran’da CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun başlattığı adalet yürüyüşünün başarısıdır. 

******

Halk deyince, örgütlü mücadele deyince sık vurguladığımız sözlerden ikisi şudur: Örgütlü halk yenilmez, dünyada hiçbir güç halktan büyük değildir. Hiçbirimiz hepimiz kadar güçlü değiliz. Bu iki söz 17. güne giren yürüyüşte bir kez daha ete kemiğine büründü. Tıpkı 16 Nisan referandumundaki HAYIR kampanyasında olduğu gibi 15 Haziran yürü- yüşünün de partisi yok. Sahibi adalet arayanlar, daha huzurlu bir Türkiye isteyenler. Halkın vicdanında kabul görmüş bir adım atıldı. Bir kez daha görüldü ki; her şeyi satın alabilirsiniz ama halkın vicdanını satın alamazsı- nız. Vicdan biraz da öksürük gibidir; kimse onu içinde tutamaz... 18. güne selam olsun...

Önceki ve Sonraki Yazılar