Mustafa Ülkü Caner

Mustafa Ülkü Caner

Ah İstanbul, vah !

İzmir’den İstanbula her gidişimde aynı duyguları yaşarım.
Sabah İstanbul’a vardığımda , “ah ben niçin burada yaşamıyorum” , diye hayıflanarak başlıyorum güne.
Öğleden sonra fikrim değişmeye başlıyor.
Akşam olunca da, “iyi ki İzmir’e dönüyorum, yaşanmaz bu kentte” , diye zor atıyorum kendimi havaalanına.

***

Ama bu duygu bendeki kaygıların sadece büyümesine yol açıyor.
İstanbul demek , her açıdan ülkenin yarısı demek.
Ancak çok hor kullanılan , harcanan ve kaygılandıran bir yarısı.
Hatta bu sorumsuzluğun yıllardır sorumlusu olanlar itiraf bile ettiler İstanbul’u ne hale getirdiklerini.
Ancak onlar hata yaparlar , pardon der devam ederler.
“Aldatıldım” ile “hiç aldatılmadım” arasında fark kalmamış.
Nasıl olsa hak da , hukuk da adalet de kendiler , ya !
Kimse kendilerinden hesap soramaz sanıyorlar.
Ancak 24 Haziran , ama en geç 8 Temmuz’da görecekler yanıldıklarını.
İnce bir ayar yetecek ak ‘lıktan gram nasip almamış kap kara hakaret , tehdit ve şer odaklarına.
Zira en iyi becerdikleri şey bunlar .

***

İstanbul stratejik olarak güvende mi ?
İstanbul’un askeri güvenlik stratejik konumu çok hassas.
Hem sanayi ve ticaret , yani reel ekonominin, hem de aynı zamanda finans ağırlık merkezlerinin deprem dahil büyük stratejik risk altındaki aynı noktada toplanması doğru mu ?
Belki kısa vadede karlı gibi görünür, ama her duruma uygun olmaz bu toplama merkez.
Savaş halini düşünün !
Çok kolay erişilebilir olmaz mı ?
***
En kritik kentimiz İstanbul .
Hele birde siyasi merkez yapılmaya kalkılırsa, tüm yumurtalar aynı sepette olur ve sonuç ancak facia olur.
Facia kesin ama sadece ne zaman olacağı meçhul olur.
Sanayi- ticaret- finans merkezi birarada.
Hatta, bir nevi örtülü siyasi merkez.
Tümü birden kilitlense ne olur ?

***

Bankaların ve tüm finans kuruluşlarının çoğunun merkezleri Başkent’de olmalıdır veya en azından çeşitli kentlere dağılmalıdır.
Aynı şekilde artık yeni sanayi ve teknoloji yatırımları için İstanbul’da izin verilmemeli , ama Anadolu’ya büyük teşviklerle serpiştirilmelidir!
İzmir Çandarlı Limanı İstanbul limanının yükünü büyük ölçüde almalıdır. Ayrıca Çiğli’ye yeni Uluslararası Havalanı yapılarak yolcu ve kargo taşımacılığı İzmire de kaydırılmalıdır.
Bunun kısa vadede büyük olumlu sosyal ve elbette politik sonuçları da olacaktır.

***

Hep İstanbul’lular İzmir hakkında ahkam kesmeyecekler ya.
Biraz da biz İzmir’ den İstanbul’ a bir ayar verelim dedik.

Önceki ve Sonraki Yazılar