Mustafa Ülkü Caner

Mustafa Ülkü Caner

AHLAKSIZ mış (!) 

Kim?
“CHP” diyor bazıları.
Ak mı, kara mı oldukları toplumda çok tartışılan iktidar odakları pişkinlik ve pervasızlık rekorlarına yeni bir konu eklediler:
Ahlak!
Bunlar hiç mi yüzlerini yıkamazlar?
Saçlarını taramazlar?
Hiç mi aynaya bakmazlar?
Veya yoksa başka bir şey yapmazlar da aynaya baktıklarında akıllarına CHP den başka bir şey mi gelmez!
Gördüğünü, aklına geleni, hemen söyleme alışkanlığı bazen böyle sonuçlara vesile oluyor demek ki.  
Hiç bilmedikleri kelimeleri, konuları ve sıfatları kullanmasalar bari…

***

Niçin “ahlaksızlık” ile suçladılar CHP’yi?
Ahlak fukarası sınırlarını aşan bir siyasi tuzak kuruluyordu İYİ Parti ‘ye nezdinde aslında tüm halkımıza.
CHP, sadece bu siyasi ahlaksızlık teşebbüsünü boşa çıkardı.
Çünkü CHP, seçimlere katılması Ali Cengiz oyunlarıyla engellenmek istenen İYİ Parti’ye 15 milletvekili “ödünç” vererek demokrasi tarihimizde kocaman altın harflerle hatırlanacak bir ders verdi.
Ali Cengiz oyuncuları mı ahlaksız,
CHP ve altın milletvekili “onbeşlerin” medeni cesareti mi?
İYİ Parti’ye geçen Milletvekillerini “kiralık” diye nitelendirdiler.

***

Kira, önce bedelli olur.
Hâlbuki “onbeşler ” demokrasi adına ödünç gittiler.
Çünkü İzmir Milletvekili Tacettin Bayır’ın söylediği gibi , “onbeşleri” satın alabilecek veya kiralayabilecek para henüz basılmamış yeryüzünde!
Eksiksiz,  aynen yuvalarına iade gelecekler görevleri bittiğinde.
Ömürlerini verdikleri CHP ‘den adeta ağlayarak gittiler parti görevi gereği olarak olsa da.
Onbeşler, demokrasi görevi yaptılar.
Hâlbuki seçmenden aldıkları iradeyi tek adama koşulsuz teslim edenlere ne demeli?
Onlar kesin, çok “ahlaklı”dırlar (!)
Öyle mi?
Bu satırları yazarken bir sürü karga geçiyordu yakından.
Müthiş kahkaha ve  gülme sesi işittim.
Ama bu yazılanlarla alakalı değildir,  umarım.
Yok, yok değildir,  ya!
Kişiselleştirmeyelim.
Ama kesin olan bir şey var:
Siyasi ahlak fukaralığı iyice yokluğa düşmüş görünüyor.

***

Av Ulvi Puğ üstadımın geçenlerde sosyal medyada paylaştığı bir fıkra aklıma geldi:
Dursun namaz saati dışında camiye gidip dua etmek istemiş.
Camiye girince bir de ne görsün; caminin imamı Temel  bir kadınla al takke, ver külah halindeler.
Öfkeyle yüzlerine tükürüp bağırmış dursun; ‘Tuuu, Allah belanizu versun!’
Temel, heyecanın doruğunda bir yandan işini sürdürürken bir yandan Dursun’a cevap vermiş;
‘Ulan, ahlaksuz! Elumde iş olmasaydu gösterirdum sana camida tükürmenun ne olduğinu’!

Önceki ve Sonraki Yazılar