Bir önceki yıl cirosunun neredeyse 3 katı bir kira bedeliyle otoparkı kiralayıp işletmek isteyen özel bir şirkete İzmir Büyükşehir Belediyesi ihaleyi nedense (!) vermedi.
2+2= 4 hesabını yapabilen herkesin görebileceği bir durum. Ama her şeye rağmen açıklamaya muhtaç bir konuydu.
Zira belirlenen otopark ücretiyle o kira ödenemezdi.
Belediyenin kendi şirketi, yani, kamu şirketi İZELMAN İzmir halkına ucuz otopark sağlamaya devam etti.
İyi ki de etti!
Yani kamuya verilecek zarar aslında belediye bürokratları tarafından önlendi.
Aylarca hapis yatan dürüst Selçuk Savcı gibi onlarca bürokrat ağır bedeller ödediler.
Onlara operasyon yapan hâkim, savcı, polis, Sayıştay raportörleri ve sözde bilirkişilerin çoğu şimdi FETÖ’den içerde!
İhale bedelini anlamsız rakamlara yükseltip ticari saçmalığı yapan firma araştırılsa arkasından ne saikler çıkar bilmem.
Amacı kar olan bir şirket neden cironun 3 katı kira ödemeyi teklif etsin ki? Bırakın kârı kediye yedirmeyi, devasa zarar olabilirdi.
Sayıştay raporlarına göre Çankaya otoparkı ihalesiyle ilgili İzmir Büyükşehir Belediyesi kamu zararına yol açmış denilince tabii gözler hemen Aziz Kocaoğlu ‘na döndü.
Aslında normal her insanın gülüp geçeceği, inanmayacağı, vicdan ve mantığa aykırı iddialar var.
Bu saçma iddialar nedeniyle Aziz Kocaoğlu değil, ama bazı dürüst belediye bürokratları aylarca, bazıları iki yıl kadar tutuklu kaldılar.
Yani mağdur Aziz Kocaoğlu’nun şahsı değildi. Mağdur olan aylarca tutuklu kalan belediye çalışanlarıydı.
Başkan sadece mağduriyeti parti içi adaylık dâhil hasat etti.
Mağduriyet edebiyatıyla adaylık hazırlıklarına kimse yeltenmesin! O bir kere oldu.
Yeni ve donanımlı bir adayla,  İzmir hem Aziz metal yorgunluğundan kurtulur, hem de demokrasinin kalesi olmaya devam eder.
Bu görevi “yorgun demokrat” Aziz Kocaoğlu’ndan daha etkili ve başarılı yapacak en az bir düzine aday çıkarabilir İzmir CHP.
Bunu artık herkes dillendiriyor İzmir’de.
Aziz Kocaoğlu’nun hiç eleştirilemeyeceği, yüzde yüz haklı olduğu olaylardandır Çankaya otoparkı ihalesi.  
Bu konuda koşulsuz desteğim vardır
Yine de çakma mağduriyet yaratmayalım.
Ve özellikle mağduriyet edebiyatına hiç prim vermeyelim.
Başta şu tramvay inşaatı işkencesi olmak üzere eleştirilecek o kadar konu var ki, saçma mağduriyet yaratacak iddialarla uğraşmayalım.
Memleket sorunlarından sıra gelmiyor ki İzmir’in sorunlarına.
Başta ulaşım, imar, temizlik, çöplük, trafik ve sosyal belediyecilik sorunları olmak üzere çoook konu var çoook.
Basmane çukurunu da es geçmeyelim.
O Çukurun içinde kimler kalacak göreceğiz!
Mavişehir bölgesi ve Mavi Bahçe de çok ama çoook güzel dimi?
O güzellikler içinde kimler kendilerini aynada görecek acaba?