MİSTİK haline getirilen bir algı veya kanının yok edilip gerçek ile yüzleşip hayatın gerçek durumuna indirgenmesidir demistifikasyon.

Şu an AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın ve MHP Genel Başkanı Bahçeli’nin başına gelen de tam da bu.

Tamamen algı operasyonu olan sahip olmadığı yetiler gerçek anlarda sırıtıp onları zor durumlara sokuyor.

Doğaüstü, neredeyse tanrılaştırılan bir mistik atmosfer içinde cehaletin beslediği doğaüstü bir karakter çiziliyor.

***

Ama hayat öyle basit değil.

Örneğin genelde kendileri iyi  hatip sanılırlar.

Ama en azından AKP Genel Başkanı Erdoğan önemli konuşmalarını camdan okuyarak yaptığı için prompteri bozulunca öylesine kalıverir ortada.

İnanılmaz gafların ardı arkası kesilmez.

Dediğini demedim, demediğini dedim derse de o hep haklıdır.

Ayrıca çok da bağırır, çağırır, azarlar, korkuttuğunu sanır.

Ama artık her şey kayıt altında.

Allah’tan herkeste artık kamera kayıtları var.

Tanık çok ve inkâr edilmesi imkânsız…

Algı ve maskeler olmadık zamanda düşüverir.

***

Siyasette küskünlük olmaz, doğrudur.

Ama istediğin hakareti yap, sonra sarmaş dolaş ol!

Bunun adı başka şey olur.

Bu garip birlikteliğe en büyük örnek Erdoğan-Bahçeli ilişkisidir.

Bir birlerine neler demediler ki…!

Aşağıda alt alta sadece bazılarını sıralayacağım ve çok merak ediyorum, ne oldu da bu ittifak oluşabildi?

Devlet Bahçeli, Erdoğan için şöyle diyor: 

“Sen de şeref ve mertlik işportaya düşmüş” 
“Senin yaptıklarına ancak  İblis teşebbüs edecektir”
 “Alçaksın, şerefsizsin”, “fitne saçıyorsun” , “dedikodu yapıyor, vicdanı sarsıyor” “ Tayyip tipi başkanlık kurmaktadır, tek adam diktatörlüğü, tahtsız sultanlık kurmak istemektedir…”
“Beştepe hanedanı aile boyu rüşvet ve yolsuzluk çamuruna batmıştır.”

Erdoğan da Bahçeliye diyor ki:

“Bahçeli, aile nedir bilmez”

“Çoluk nedir, çocuk nedir bilmez”

“Zürriyeti bile yok”

“Ülkemize yakışmıyor”

Hakaretler, hakaretler, hakaretler…

vs. vs. vs…

Milliyetçiler ve ülkücüler bu lafları yutup Erdoğan’a oy verirler mi?

Akılları, kalpleri vicdanları buna izin verir mi?

Milliyetçilik ve ülkücülük vicdanıyla sınanacak.

Hepimiz yakında göreceğiz.