Şükrü Sina Gürel

Şükrü Sina Gürel

Menbiç ve ötesi

İki gün önce Türk askerinin Menbiç dolaylarına geldiği, bu kent ve çevresinde ABD ile işbirliği içinde devriye görevi yapacağı açıklandı. Türkiye’yi yönetenler ABD ile işbirliğimizin değerini göklere çıkardılar.
“Eyy Amerika!”, “Eyy üst akıl!”, “Eyy dış mihraklar!” söylemi o gün yetkili ağızlardan çıkmadı. ABD tarafından da -bizden yükselenler kadar güçlü olmasa da- TürkAmerikan işbirliğini ve ittifakını öven sesler duyuldu.
Milletçe sevincimiz (!) bir gün sürdü: Dün, ABD Senatosu Türkiye’ye F-35 savaş uçaklarının satışını engellenmesine ilişkin yasayı kabul etti. Şimdi Trump, yasayı seçimden (bizimkini kastediyorum) önce mi, yoksa sonramı onaylayacak ve kâğıdın yarısını kaplayan ve megaloman olduğunu her seferinde adeta herkesin gözüne sokan o imzasını yasanın altına ne zaman atıp, gösterecek diye merak içindeyiz!
Menbiç’ten PYD/PKK’nın ne zaman çekileceği, silahları kimlerin toplayacağı, nereye götüreceği, silahların yeniden eşkıyanın -bu defa Fırat’ın Doğusundaeline geçip, geçmeyeceği belli değil. Ama Menbiç’i ABD’nin bir pazarlık ve zaman kazanma kozu olarak elinde tutmakta olduğu belli! Suriye’de kendileri tarafından yaratılmış olan rezaletin son perdesi açılırken, henüz ABD, PYD/PKK’ya Fırat’ın Doğusunu “tahsis” etme fikrinden vazgeçmiş görünmüyor.
Bu arada, zaten büyük ölçüde boşaltılmış olduğu anlaşılan Kandil’e yapılan operasyon devam ediyor. Umarım seçimden önce bitirilsin diye gençlerimizin canını tehlikeye atmayız. Bize Kandil için icazet veren ABD, Fırat’ın Doğusunu bizimkilerle konuştu mu acaba?
Seçime kadar ne olursa olsun, TürkAmerikan ilişkilerindeki ve Orta Doğu’daki asıl büyük sorunların seçim ertesine kalacağı zaten belliydi. Suriye’nin toprak bütünlüğü çerçevesinde bir “çözüm” düşünülürken, İdlib, Cerablus ve Afrin’deki eli silahlı gruplar ne olacak? Fırat’ın Doğusu ne olacak? Şimdilik doğru bir seçimle Rusya ve İran’la işbirliğini sürdüren Türkiye, ABD ile ilişkileri -ABD’nin silah ambargosu altında- nasıl düzenleyecek?
Onaltı yıllık tahribatı içerde ve dışarda onarma işi çetin bir iş olacak. Ama umarım, seçilerden sonra hızla ve ehliyetle başlanan bir iş olacak.

Önceki ve Sonraki Yazılar