Güven duygusu özel hayatta sadece ilgili kişileri bağlar ve etki alanı yoğun olsa da, çok dardır.
Ancak devlete, kurumlara, yetkili görevlilere, seçilmiş temsilcilere  güvenmek  çok önemlidir.
O güven toplumu birlik ve dirlik içinde tutar.
Tabii, güven karşılıklıdır.
Ama esas önemli ve temel olan, devletin yurttaşına güvenidir.
Zira yurttaşına saygılı ve güven veren devlet, devlettir.
Yoksa ayaklar baş olur!
Asil altta ezilir, vekil üstte kurulur.
✶✶✶
Hele hele Adalet’e güveni yıktınız mı, o ülkeyi işgal etmek için askere bile ihtiyacınız olmaz.
İnsanlar zaten birbirini boğazlar.
Küçük  bir psikolojik harekât bile yeter buna.
Bir de toplumu din, mezhep, etnik köken, hemşericilik zemininde böl, parçala, karıştır, yönet.
Besin bol:
Cehalet, sadaka  ve korku!
✶✶✶
Devlete güven demiştik ya…
Hatırlar mısınız bilmem… ?
Hani faili meçhul cinayetler ile bağlantılı şu meşhur Reno arabalardan sonra birde ülkenin dört bir köşesinde, ama en çok da ülkemizin kalbi Ankara’da “dolaşan” dinleme cihazları ve sistemleri dolu araçlar vardı?
Ergenekon, kozmik oda ve türevi tertipler dizisi  davalar sürecinde…
Ne oldu onlara?
Teknoloji ilerledi.
Kim bilir, şimdi belki çok daha küçük cihazlarla daha etkin görev yapıyorlardır derin karanlıklar.
Artık uçan, hatta vuran böcekler var.
Garip bir ülkede yaşıyoruz vesselam.
✶✶✶
Konu açılmışken bizzat yaşadığım bir garip olayı paylaşayım sizlerle:
CHP Genel Merkezi’nde o zamanlar “Örgütten Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı “ görevinde bulunan Adnan Keskin’in odasında dinleme cihazı araması yapıldı.
Her yer arandı, bir şey bulunamadı ama arama cihazı “ötüyordu”. 
Çiçek saksıların toprakları bile deşildi, arandı.
Sonra, odanın altını üstüne getirirken, tüm camların zangır zangır titreşim içinde olduğunu fark etmiştik hassas ölçüm cihazı sayesinde.
Dışarıdan, uzaktan dinleniyordu odası demek ki…
Ne duyacaklarını sanıyorlarsa?