Mustafa Ülkü Caner

Mustafa Ülkü Caner

Dosyalar  savaşı

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı  Zarrab dosyası ile ilgili 2 amerikalı savcı hakkında soruşturma açtı.
Fetö’nün  amerikan adliyesini bile ele geçirdiği iktidar mecralarında çok dile getirilmişti. (!)
Ne Fetö imiş ama. Neredeyse  süper devleti o sümsük yönetiyor denilecek.
Zarrab’ın  bile muhtemelen Fetö’nün  eseri olduğunu duyarsak şaşmayalım. (!)
Halbuki “hocaefendiniz” sadece CİA’nın bir piyonu değilmiydi ?
CİA ajanı olduğu on yıllardan beri diplomatik kokteyllerin bir sohbet konusu olan bu salya sümüklü piyon ajan gereğinden fazla abartıldı.
Bunu aslında en açık şekilde YURT gazetemizde 4 Aralıkta çıkan habere göre İçişleri Bakanı Süleyman Soylu Aralık başında katıldığı bir sempozyumda dile getirdi :
“ Hepimiz aklı başında insanlarız. Şu Fetullah Gülen denen sümsüğün bu işi yapabileceğine inanabiliyor muyuz?
Bunu 6 yaşında bir çocuğa sorsanız bir adam darbenin müsebbibi ve bir ülkede muhafaza altında bu darbeyi kim yaptı diye sorsan bu tek bilinmeyenli bir denklem bile değildir.
Buna denklem desek tek bilinmeyenli denkleme ayıp olacak.
15 Temmuz darbesini gerçekleştirenler ve yapmaya çalışanlar acaba onu orada bırakırlar mı? ” -
İki amerikalı savcıdan birisi, bizim meşhur tertipçi , sahte ve düzmece evraklarla orduda neredeyse general bırakmayan, subayları hapse attıran kaçak eski savcı fetö’cü baş teröristlerden biri olan Zekeriya Öz ‘den bile meşhur olan Preet Bharara.
Diğeri ise New York Güney Bölgesi Başsavcısı Hohn H. Kim .
Kendisi bu soruşturmadan haber alınca “Bu iddialar çok komik” demiş  !
İstanbul Başsavcılığı harekete geçti.
Arşivler , dosyalar açıldı.
Savcılık bu. Hakkı ve hatta görevidir de .
Kanunlarımıza aykırı bir olay ,hele basında çıkarsa , bunu ihbar kabul eder ve harekete geçer !
Örneğin bir hukukçu olarak eminim ki , Amerikan mahkemesinde sunulan delil, ifade ve iddialarda havada uçuşan rüşvet haberlerini de ihbar kabul ederek gerekli adımları atacaktır (!)
Sadece küçük balıkları değil ama.
Devlet sırrını bilip, “ajan” Zarrab’ın önüne yatanlar ve rüşvet alanlar , ona bu sırları satanlar kimlerdi ?
Benimkisi hayal işte.
Gerçi bu memlekette kozmik oda sırlarını bile fetöye teslim eden askeri , hukuki ve en önemlisi siyasi sorumluları ve zihniyeti cezalandırıldı mı da şu Zarrab faciasını soruyorum.
Sonuçta  öyle bir kutu açıldı ki ;
Şimdi New York savcıları 17/25 Aralık meşhur dosyalarını kapatan veya takipsiz bırakan, kovuşturmaya yer olmadığına  veya konularla ilgili bazı dosyalarda hatta beraat ettiren hakim ve savcılar hakkında soruşturma açarlarsa ne olacak ?
Hatta İstanbul’da amerikalı savcılar hakkında soruşturma açan savcılar hakkında soruşturma açılırsa ne olacak ?
Yakında karşılıklı tutuklama kararları çıkmaya başlarsa şaşırmayın !
Türkiye için bile çok hızlı baş döndürücü gelişmeler oluyor. Hayal bile edilmeyecek olaylar yaşıyoruz :
Önce , CİA uzmanı Henri Jak Barkey , şimdi de  CİA başkan yardımcısı  Graham E. FULLER hakkında yakalama kararı çıkartıldı.
İtiraf edeyim, hangi sebebe dayanırsa dayansın , insanın gizliden hoşuna bile gidiyor CİA’ya kafa tutulması.
Ah bir de arada bazı siyasilerin kişisel kaygı , korku ve iktidar hırsları olmasa !
Ya tüm bunlar kaygı , korku ve hırsa dayanıyorsa ?
İşte böyleyse , bu yandığımızın resmi olur!

Önceki ve Sonraki Yazılar