Nüfusun yarısı kadın…

Her seçimde kadın adaylar konusunu tartışırız.

Politikacılar kadınları övmekten harap olurlar.

Zira bütün siyasi partilerde kadınlar aktif olarak çalışırlar, işin hamallığını yaparlar.

Hepimiz biliriz, ev temizliğinde kadınlar hep birinci sıradadırlar. Orada kadın kontenjanı neredeyse yüzde 99 dur.

Ama belediye başkanının en önemli görevlerinden olan kent temizliğidir. Nedense kent temizliğinde erkek kontenjanı yüzde 99 olur. Sizce de bir gariplik yok mu bunda?

Sadece Karşıyaka’da mı?

Hayır, her yerde…

Ama siyasi partilerde yönetim, hele milletvekilliği, belediye başkanlığı, belediye meclis üyelikleri belirlenirken nedense erkekler ön sıraları kaparlar ve kadınlar çok az sayıda seçilirler.

Daha doğrusu seçilecek sıraya konulmazlar.

Ama palavrayı atar siyasi partiler; “Kadınlar başımızın tacıdır!”

Hadi ordan ya.

Bu ne samimiyetsizlik!

***

Bu artık böyle devam edemez.

Ve lütfen her il ve ilçe bazında ayrı ayı (Kadın kotası ) cinsiyet kotasını da uygulayalım ki, belediyelerimize biraz da kadın eli değsin!

Hem de, işi ve zamanı yaymadan ve uzatmadan!

Hem belediye başkanlıklarında, hem de meclis üyeliklerinde cinsiyet kotası (aslında kadın kotası) mutlaka uygulanmalıdır!

Örneğin İzmir’de 30 ilçe belediye başkanından en az 10’u kadın olmalıdır.

***

İktidar partisi bile adaylarını bir kaç istisna ile açıkladı.

Aday adayları ve parti üyelerini daha fazla belirsizliğin içinde bırakmayalım.

Zaten aday adaylarının çoğu “özgürlük kefenlerini” bohçalarına koymuş sayılırlar.

Zira yeni sistemde ne milletvekilliği ne de belediye başkanlığı sağlam bir liman!

Aslında ateşten gömlek!

Unutmayalım.

Seçim günü hızla yaklaşıyor.