İzmir Büyükşehir Başkanı Aziz KOCAOĞLU’ nun müdahale zamanıı geldi de geçiyor bile …

Sadece 250 kadar işçiyi ilgilendiren küçük bir sorun gibi görünse de etkisi itibarıyla tüm kenti felç eden deniz emekçilerinin grevi konusunu bizzat ele almalı sayın Başkan.

İstese 2 dakikada çözebileceğinden eminim. Bunu kendisine üç dönemdir sahip çıkan laik ve çağdaş İZMİR için yapmalı.

İzmir Büyükşehir yetkilileri ile Türkiye Denizciler Sendikası arasında Cuma günü yapılan görüşmeler de maalesef olumsuz sonuçlandı.

Aslında iki taraf da birbirlerine olumlu adımlar atmış ancak arada 2-3 puan fark kalmış.

Aradaki bu farkin 250 işçinin toplamındaki fark o kadar az bir rakam ki, değmez İzmir halkına yapılan bu eziyet.

Ama hayır, İzmirli’nin çektiği çile için ‘İzmir halkı alışır’ diyen bir zihniyet görüşmelerde sosyal demokrat bir belediyeyi temsil ederse , daha çoook inat ve kişisel egolara dayalı işkence çeker bu kentli.

Hayır , sayın yetkili, alışmayacak İzmir halkı !

İzmir halkı 250 deniz emekçisinin hak grevi nedeniyle şu Temmuz sıcağında yanıp kavruluyor.

Anlamsız bir inatlaşma ve hesapsızlık neticesi normaldeki en ölü trafik saatlerinde bile trafik duruyor ve kilitleniyor.

Onbinlerce İzmirli’nin zaman ve otomobillerin benzin kaybının maddi değeri ile deniz emekçilerinin haklı talepleri arasındaki orantısızlık o kadar büyük ki, buna daha fazla sessiz kalmak İzmir’e karşı suç işlemektir.

Her kimse, aynı hesapsız ego ve inat, geçen sene de seçimler öncesi İZBAN işçilerinin greve sürüklenmesi karşısında kendisine ‘seçim öncesi niçin böyle bir greve yol açacak bir politika izliyorsunuz? Biz bu halktan nasıl oy alacağız ‘ diyen bir üst düzey seçilmiş sevilen bir partili başka yetkiliye şöyle demiş :

‘Nasıl oy alınacağı beni ilgilendirmez’ !

Ama bizi bal gibi ilgilendirir sayın yetkilim.

Unutmayın bizlerin siyasi çalışmaları ve İzmir halkının duyarlılığı sayesinde o makamlardasınız !

Sendikalı işçilerin gece gündüz astığı seçim afişlerinin hiç mi etkisi olmadı o aldığınız maaşların sürdürülmesinde ve yaşadığınız güç odağında bulunmanıza ?

İnsan üzülüyor böyle duyumlara.

Sosyal demokrat belediyeciliği bazı vazgeçilmez bürokratlara körü körüne teslim etmek ve seni oraya taşıyan emekçilere, sendikalara ve partililerine sırtını çevirmek , onlara vefasızlık yapmak hiç yakışmıyor sosyal demokrat belediyeciliğe.

Hele temel politik ittifak gücün ve seçimlerde en büyük destekçin olan sendikalara ve emekçi üyelerine reva görülen bu çile niye ?

Bu kadar küçük miktardaki fark için daha fazla İzmir halkını üzmeyin, halka trafik eziyeti çektirmeyin.

Öte taraftan, sayın sendika yetkilileri ,…

Siz de biraz daha adım atın ! Biraz daha eğilin. İnatlaşma ile bir yere varılmaz ! Tek adam rejiminde sendika mı kalacak sanıyorsunuz memlekette ?

Ülkemizde büyük rejim ve adalet kavgası veriliyor.

Müftülere nikah yetkisi verilmesi, Atatürk düşmanlığının müfredatlara kadar sokulmaya çalışıldığı, yaşam tarzlarına müdahalelerin sokak linçlerine kadar vardığı bir ülkede gündemi çok değiştirmeye kalkmayalım !

Parlamenter demokrasi tamamen yok edilir tek adam rejimi kurulur , laik ve sosyal hukuk devleti tek adam rejimi haline gelinirse bunun en büyük zararını sendikalar, emekçiler ve sosyal demokrat belediyeler çeker.

Biliyorum , eleştirilecek çok şey var.

Mesela onca para verilip satın alınan , ama neredeyse yarısı çalıştırılmayan gemiler sorunumuz var. Yetkin personel ve yönetim sorunlarımız var !

Plansızlık, öngörüsüzlük, gevşeklik , hesapsızlık sıkıntılarımız var.

Mesele 117 milyon Euro karşılığı 15 yolcu 3 araba vapuru almak değil, o vapurları layıkıyla yeteri kadar yetkin personelle etkin şekilde işletebilmektedir.

Uygun bilgili ve yetkin personele sahip olmak ve o personele sahip çıkabilmektir.

Gemi türü seçilirken ve alınırken yapılan hatalar vs. vs. …

Ama şimdi bunun sırası değil !

Sayın Başkan Kocaoğlu , lütfen işi elinize alın . Kurtarın İzmirliyi şu imbat ve meltem yoksunluğundan !

Suni grevle yoğunlaşan trafik çilesinden .

Bu iş sanıldığından büyük ve önemli.

Dost acı söyler !