Kamuya mal olmuş kişilerin aile bireyleri de bundan nasiplerini alır.
Nitekim ünlülerin ve  önemli siyasetçilerin ve  aile bireylerinin özel hayatı da kamuoyunu doğrudan ilgilendirir.
Sözcü Gazetesi geçen günlerde ‘fena’ bir tekzip yedi.
Hem de gazeteye göre  “yalanlanmayan bir haberden” dolayı.
Başbakan Binali Yıldırım’ın oğlu Malta’daki şirket merkezinde veya gemicikleri içinde değil, ama  Singapur’da görüntülenmiş.
Haber yalan (!) ve resimler montaj (!) değilse, Singapur’da  bir kumarhanede, kumar masasında görülmüş.
Eğer yalan ve montaj ise savcılıklar şimdiye bin kere anında görevlerini yaparlardı.
Yapsınlar da zaten.
Bir de fotoğraflar  eklenmiş habere.
Vallahi, onun parası, size ne de denebilir de.., kazın ayağı öyle olmuyor işte!
Vergiden kaçınmak için Malta’da veya başka yerde şirket kurmak suç değil.
Ancak siyasi bir aileden olunca işler başka.
İşte o vakit her nerede ve nasılsa vergiden kaçınma şirketleri kurup, sonra Singapur’da kumar masasında oturulmaz!
Başbakanın oğlu olmasa kimse bir şey demezdi.
Keyif de, para da onun der geçersiniz!
Başbakan Binali Yıldırım’ın çocuklarının Malta firmalarına ilişkin açıklamaları kendisini uluslararası arenada daha da meşhurlaştırdı.
Malta’daki vergi kaçınma şirketleri ortaya çıkınca Başbakan yiğit bir şekilde “araştırılsın” dedi ama, Başbakan Binali Yıldırım’ın çocukları ile bağlantılı Malta şirketlerine ilişkin
CHP’nin “araştırma önergesi” AKP milletvekillerinin oylarıyla reddedildi.
Demek ki, AKP milletvekilleri Başbakanı dinlemiyor.
Veya Binali Yıldırım “araştırılsın” talimatını yedi, yuttu!
Bunun üzerine Kemal Kılıçdaroğlu haklı olarak soruyor  ve kendisi cevabı veriyor:
“Binali Yıldırım’a sesleniyorum.
AKP Grubu’nun bu önergeyi reddetmesi sizin iradenizle mi, yoksa sarayın iradesi ile mi?
Ben sarayın iradesi ile olduğu kanısındayım.”
Cevap geldi mi?
Ben duymadım.
Belki siz duymuşsunuzdur!