Mustafa Ülkü Caner

Mustafa Ülkü Caner

Siyasette şiddetli geçimsizlik var!

AKP Genel Başkanı Recep Tayyip ERDOĞAN ile CHP lideri Kemal KILIÇDAROĞLU arasındaki gergin belge restleşmenin sonucu ne oldu, anlayabildiniz mi?
Kılıçdaroğlu belgeleri gösterdi. Erdoğan yakınları ve iktidar cephesi “sahte” , “yalan” ve “iftira” dedi.
Hem de görmeden, incelemeden. Kâğıtlara dokunmadan.
Banka belli, isimler belli. Hesaplar bankada.
Şimdi bu duruma bağımsız ve adil yargI resen ve acil olarak el koyup, acil ve öncelikli bir soruşturma yapıp bu gerginliğe bir son vermelidir.
Bu belgelerin gerçek olup olmadığını bir ilçe Cumhuriyet Savcılığı bile 24 saat içinde resmen ortaya çıkartabilir.
Hatta Yargıtay  Cumhuriyet Başsavcılığı’nın resen bu işi derhal ve gecikmeksizin 24 saat içinde yapması gerekmez mi?
Bu gemi bu gergin dalgalarla bu denizde yol alamaz hale geliyor görmüyor musunuz?
Cumhurbaşkanı ve iktidar ve tembihli ve havuz medyası muhalefete, ağır ve aşağılayıcı ifadelerle neredeyse savaş açtı.
Muhalefet de ses tonunu iyice yükseltti.
Beklenen belgeler açıklanırken canlı yayını kesmek ne olarak algılanmalı?
Karşılıklı oturup konuşulmuyor. İktidar muhalefetle TV de karşılaşmaktan kaçıyor.
Muhalefet ile TV karşısında karşı karşıya gelmekten korkan bir iktidar, iktidar olamaz!
Çünkü muhalefetin gayet açık iddia ve görüşlerine cevap verememenin getirdiği sıkıntı var demek ki.
Hâlbuki alnımız ak, başımız dik olunca ülkemizde tek yürek, tek yumruk olmamamız için bir sebep olur mu?
Panik hata üstüne hata yaptırıyor bazılarına.
Kabak tüm milletin başına patlıyor.
Bir iktidar, muhalefetini aşağılamaya başlamışsa, hızla yokuş aşağı gittiğinin belgesidir bu durum.
Ve uluslararası boyutta zaten bunu yıllardır en acı şekilde yaşıyoruz.
Tabi, havuz ve “tembihli medya” tarafından inanılmaz algı yaratma kampanyaları baş döndürücü boyutta.
Bunun için kamu kaynakları emre amade!
Hatta vergilerimizle çalışan “kamu medyası” en başta.
Hem bu kaosun sorumlusu ol, hem de bağırıp çağırmakla üste çık (!)
“Yavuz hırsız ev sahibini bastırır” atasözünün çıktığı topraklarda bu artık böyle devam edemez.
Ev sahibi tüm ulusumuzdur.
Ev sahibinin sabrı çok fazla zorlanıyor.
Efendiliğini, aşırı tevazuluğunu gerçek sanıyor bazıları.
Buna hiç bir kişi, zümre, makam, kurum ve menfaatin hakkı yoktur.

Önceki ve Sonraki Yazılar