Mustafa Ülkü Caner

Mustafa Ülkü Caner

Son şansımız uğruna

Yarın olağanüstü toplanacak CHP Parti Meclisi toplantısı öncesi fikirlerimi paylaşayım istedim.
Unutmayın, Türkiye’nin geleceğini belirleyeceksiniz.
Bunun sorumluluğu içinde kararlar alacağınızdan eminiz.

***

(Bu yazıyı kaleme aldığımda CHP’li 15 Milletvekilinin İYİ Parti’ye grup kurmak için ödünç gideceği kararı açıklanmamıştı.
Mükemmel bir karar.
Hile hurda üçkâğıtçılığa ve pervasızlığa karşı beyaz günah da denebilir buna.
Çoğu görüşlerine hiç katılmadığım halde İkinci turda Parlamenter Sisteme sahip çıkacağını düşündüğüm Vatan Partisi ve varsa diğer muhalif partilere bile benzer bir “yardım” yapılmalıdır.
Özellikle Medya ve Gençlik Örgütlenmesi dikkate alınırsa Vatan Partisi için bunun gerekliliği ortaya çıkar.)

***

Son paragrafı kasten başa aldım.
Aslında bu iş 1. Turda bitirilmeli.
Zaten kendi yetkilerini yok edecek bir Başkan seçilecek muhalefet açısından.
Kim olduğu önemli değil.
Tüm önyargıları bir yana bırakmak zorundayız.
Ama CHP, İyi Parti, Saadet Partisi, Demokrat Parti, HDP, Vatan Partisi meclise sokulmalı.
Ayrıca AKP, MHP ve BBP sinden tek adam diktasına karşı çıkan önemli sembol isimler de kontenjandan meclise girmeli.
Ve acilen Parlamenter Demokratik  sisteme dönüş sağlanmalı ve sonra “normal” seçimlere gidilerek normalleşmeliyiz.
Bunu başaramaz isek, yani tek adam rejimine devam edilirse, ben şahsen Milletvekili seçilmiş olsam bile derhal istifa ederim.
Zira hiç bir anlamı olmayan bir konumda olmak istemezdim.
Çok zor, ama bir o kadar da basit bir durumdayız.
Niyete bağlı...

***

Cumartesi günü de yazmıştım. Tekrarlayayım: “Seçime sokulmama tehdidi altındaki İYİ Parti’lilerden, AKP içinde yönetim sultasından bıkan AKP’lilerden, ihanete uğradıklarını düşünen MHP ve BBP’li gerçek milliyetçilerden, teröre karşı duran HDP’liler ve ulusalcılık bayraktarlığı iddiasındaki Vatan Partililere, Demokrat Parti’lilerden Saadet Partisi’ne kadar herkesi tek bir amaç için birleştirme görevi CHP’ye düşmektedir.
Yeter ki 16 Nisan mühürsüz anayasa değişikliklerini geri alınması sağlansın.”

***

OHAL koşullarında neredeyse tüm medyayı kontrolüne almış kontrolsüz ve keyfi bir iktidar.
Tek önemli makam Başkanlık…
Meclise kim girecek hiç önemli değil.
Durum bu olunca tüm muhalefetin bu noktada birleşip, diğer tüm konuları seçim sonrasına ertelemesi şart…
Muhalefet açısından özellikle kim milletvekili seçilecek tartışması ölümcül bir lüks olur.
Önseçim, atama vs. vs…
İnanın hiç önemli değil bu sefer.
Önemli olan, Başkan kim seçilecek!
Hem de mühürsüz oylarla.

***

CHP kesinlikle kendi içine dönmemeli.
Mevcut milletvekilleri büyük oranda korunmalı ve başkanlık seçimleri temelinde merkezi atama yapılarak zaman kazanılmalıdır.
CHP, ana muhalefet olarak tüm muhalefete kucak açmalı.
Gerekirse kapılarını açmalı.
Kontenjan açmalıdır.
Hiç kimse gereksiz yere 100 bin imza toplamak zorunda kalmamalı.
Toplayamayacağından değil, gereksiz enerji ve para harcanmasın, diye!
Veya mazlumlarla dayanışma gereği.
Başarılar, CHP Parti Meclisi.

***

Unutmadık; 23 Nisan’ımız kutlu olsun.

Önceki ve Sonraki Yazılar