Ömer Adıgüzel

Ömer Adıgüzel

27 Kasım 2024: Dünya Yaratıcı Drama Günü!

27 Kasım günlerini 2007 yılından beri Drama günü olarak Kısa adı IDEA olan Uluslararası Drama-Tiyatro ve Eğitim Üst Birliği tarafından kutlamaktadır. Bu birliğin Türkiye’den üyesi olan Çağdaş Drama Derneği de 2009 yılından başlayarak 27 Kasım gününü Dünya Yaratıcı Drama Günü olarak kutlamaya başlamıştır. Eğitimde drama, sanat eğitimi ve oyun odaklı çalışmalara yönelik çeşitli farkındalıkların gelişmesini sağlamak amacıyla pek çok etkinlik gerçekleştirilmektedir.  

            Sırbistan’dan IDEA Başkanı Sanja Krsmanović Tasić, Drama Günü nedeniyle yayınladığı mesajda Küresel Sanat Eğitimi WAAE Zirvesi’nde Yunan Dimitrios Chatzitheodosiou’nun Yapay Zeka (YZ) ve drama ilişkisini içeren görüşlerine yer veriyor. Ona göre “…YZ, farklı anlatılar üreterek, kişiselleştirilmiş öğrenme deneyimlerini kolaylaştırarak ve daha kapsayıcı katılım sağlayarak dramada yaratıcı olanakları genişletebilir. Sözgelimi, YZ destekli bir program, drama egzersizlerini farklı yeteneklere sahip öğrencilere uyarlayabilir, benzersiz yeteneklerine ve entelektüel becerilerine göre ayarlayabilir ve tüm öğrencileri yaratıcı ifadeye anlamlı bir şekilde katılmaları için güçlendirip destekleyebilir. YZ odaklı hikâye anlatımı araçları, drama/tiyatro eğitimcilerinin çeşitli toplulukların benzersiz bakış açılarına ve geleneklerine saygı duyan, kültürel açıdan nüansları vurgulayan anlatıları hızlı bir şekilde oluşturmalarına da yardımcı olabilir…” Bu görüşlerin ardından mesajda “…drama eğitiminde YZ etkileşimli ortamları kolaylaştırarak öğretmenleri ve canlandırma yapanları desteklemeli ve aynı zamanda tiyatro sanatının temel bir yönü olan insan ilişkilerine odaklanmayı sürdürmelidir. Amaç, insan ifadesinin zenginliğini salt algoritmalara indirgemek değil, insan yaratıcılığını, diyaloğunu ve anlayışını geliştirmektir. Eğitimde drama uygulamasında, fiziksel mevcudiyet ve somutlaştırılmış etkileşim esastır…” tümcesine de yer veriliyor.

YZ odaklı hazırlanan drama planlarının kapsayıcılığı ve yaratıcılığı geliştireceği yönündeki görüşlere tam olarak katılmak mümkün değil. Hele de bir insanın en önemli becerisi olan ifade zenginliğini algoritmalara indirmemek gerekiyor.  Ancak elbette drama eğitmeninin yerini almadan amaca, grubun yapısı ve özelliklerine uygun “destek” amacıyla YZ’dan yararlanılabilir. Kaldı ki YZ ile drama alanının buluşma süreci hem çok yeni hem de devam eden bir sürecin içinde. Birlikte denedikçe, yaşadıkça göreceğiz. Toptan da ret etmemek gerekiyor.  Sözün özü “nefes alan bir sanat eğitiminin” içinde ve peşinde olmak insanlığın da en eksiksiz halini korumada etkili olacaktır. Drama ve tiyatro eğitimi yoluyla barış ve uzlaşma konusuna daha fazla eğilmemiz ve bu konuda daha fazla üretimlerde bulunmamız gerekiyor.  “Drama eğitimi empati, paylaşım, dayanışma ve barış eğitimine giden güçlü ve dönüştürücü bir yoldur. İnsan olarak sahip olduğumuz bu temel nitelikler, drama eğitimini uygularken, öğretirken, öğrenirken ve sadece canlı, gerçek zamanlı etkileşimimizle hayat bulur…”.

Türkiye bildirgesi bu yıl Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Emekli Öğretim Üyesi ve Çağdaş Drama Derneği Üyesi Prof. Dr. Mübecce[Sara Gönen tarafından yazıldı. Bildirge dramanın eğitsel ve sanatsal katkıları üzerinde duruyor.

“Drama, her yaş grubunda insanın kendini ifade etmesini sağlayan yaratıcı bir sanat ve etkinlik alanıdır. Soru sorma, şüphelenme ve deneme çabasına giren insan, yaratıcı drama ite düşünme sürecini zenginleştirir. Bilimsel yöntem ite yapılan yaratıcı drama uygulamaları insanı özgürleştirip, dogmadan, ön yargıdan uzaklaştırır. Doğal bir hak olan düşünce özgürlüğü, düşüncelerimizi herkese iletebilme ve buna yönelik eylemlerde bulunabilme özgürlüğü sağlar. Her şeyi sorgulayarak düşünme, gelişme ve evrimin dinamiğidir. Çocuklar da temel öğrenme becerilerini okul öncesi eğitim döneminde kazanırlar. Yapılan drama çatışmaları ile;

. Birey kendini ve çevresini tanır.

. Özgüven, empati, sorumluluk, sorgulama ve paylaşma duygusu geliştirir.

. Bilişsel, dil, motor sosyal, duygusal gelişim açısından zenginleşir.

. Öğrendiklerinin kalıcılığı artar.

. Yaratıcı hayat gücü gelişir.

. Eğitim ve öğretimde aktif rol alırken eleştirel bakış açısını kazanır.

. Oyun ve değişiklik ihtiyacını giderir.

            Yaratıcı drama ite eğitimde önemli olan öğretilmek istenilen bilgi, beceri ve eylemin önceden planlanmış olmasıdır. İnsan olayın içine girdiğinde ayrıntıları araştırarak problemi çözecek, başkalarının sonuçları ile kendisini karşılaştıracak, farklı neler yapabileceğini düşünecek ve öğrendiklerini günlük hayata uyarlayacaktır. Burada eğitimcinin yönlendirici rolü son derece önemlidir.

            Biz de yıllardır hem okul öncesi hem de üniversite eğitim programlarına yaratıcı drama dersini uygulamalı olarak koyarak, laik eğitim sisteminin tüm aşamalarında yaparak yaşayarak öğrenmenin yayılmasına, toplumun gelişme ve değişmesine katkı sağlamaya çalışıyoruz. Sorgulayarak özgür düşünceye ulaşan kişiler fikirlerini çevrelerine aktararak, kendisi gibi düşünen kişiler ile bir araya gelir ve toplumun özgür düşünceye ulaşmasına aracı olurlar.

Toplumumuzun barış ve mutluluğu için bilimsel bilgi ve özgür düşünceyi çevremize aşılamalı, dramayı eğitimde kullanan öncüler olarak kırk yıl önce çıktığımız bu yolculuğa zevkle, keyifte ve cesurca devam etmeliyiz.

27 Kasım Dünya Yaratıcı Drama Günü'müz kutlu olsun…”

Daha nicelerine…

 

Önceki ve Sonraki Yazılar