Bir tembele bu sezonki Fenerbahçe’nin derbi şansını da verseniz olmuyor; kendimden biliyorum. Fenerbahçe’ye ligdeki yeri itibariyle şifa oldu mu zaten o şans? Olmadı.

Yazgısını şansa bırakan tembel, ailesine; Fenerbahçe, taraftarına mutluluk ve gurur veremez. Veremedi de. Ama işte taraftar ve annelerin farkı bu; kuzgunlarını şahin görmek hissiyatı annelere mahsus. Geçenlerde bir arkadaşım iğneledi: “Hani Fenerbahçe altıncı olacaktı? Bak üçüncü…” Taraftarın gözünde altıncılıktan farkı var mı? Ama işte bu noktada da anneler farklıdır; tembel de olsa yavrular hep birincidir.

***

Bu köşede bugüne değin birçok önerme üretildi; muğlak bırakılmadı, hep özneli konuşuldu. Giderayak yüksek yüzdeyle doğruluklarını gözlemledim. En son doğrulanan önermem Hamza Hamzaoğlu adlı teknik direktöre ilişkin idi. Yeteneksiz, ilk yarı sıfırcı, Tolunay’ın azıcık iyisi ama neticede değil süper ligde, amatörde bile hoca yapılmamalı. Traore’siz Karabük karşısında Ndiaye, Umar, Pinto’lu 11 ile yenildi. Maddi değer olarak da iki buçuk katı idi Karabük’ün. Penaltı ile yenildim ne güzel berabere kalacaktık diyor açıklamasında. Şahsı ile işim olmaz; ben, bu zihniyete karşıyım. Elinde kaliteli kadro olmayanı anlarım, defans yap, önce gol yememeyi düşün. Ama elinde Ndiaye, Umar varsa oyun oyna be kardeşim! Geçen haftaki Konya maçında penaltı ile kazansan ne olurdu ki öyle oynadıktan sonra? Her maçın tek penaltıya tek pozisyona bakıyorsa sen yanlış bir hocasın…

Hamza’dan anlattım ama gerisini siz anlayın; Aykut’tan Tolunay’a, Big Sam’den Pulis’e hepsi anti futbol’cu. Böyle dedim diye her takımda üç Alex olsuncu biri değilim ama futbolun görselliği unutulmamalı. Futbol tüm dünyada cepten yiyor. Pele ile Maradona’dan Ronaldinho’ya kadar gelişen görsel mirastan yeniyor. İlk Ronaldoculukla son Ronaldoculuk farkına kadar gider bu düşünce. Biri futbolcu biri spor salonu çocuğu. Son Ronaldo’nun saç şampuanına bile hayran birine ise Batistuta – Higuain farkından anlatılabilir demek istediğim…

***

Hep okuyorum hep aynı şeyler be sayın yazar demektesiniz. Savunmayacağım kendimi. Haklı yanına bakacağım; evet öyle. Söylemek istediklerim, ana fikrin türevleri olacaksa eğer; daha fazla konuşmanın, yazmanın anlamı yok. İllâ yazmaya ve hatta illâ var olmaya gerek yok. Hayat sonsuz tane labutu olan bir bowling salonu. Mümkün olduğunca labut deviren kazanmıyor. Kimi altın labutları kaçırdıysan faydasız sonrası… Geriye dönüp atış yapma hakkın yok zira…

***

Geleceğe ilişkin önermelerimi unutmayın sayın okurlar…

* Caner Erkin iyileşip oynayacaksa, Fener’de Aykut, Cimbom’da Tudor olacaksa Beşiktaş bu seneki kadar stres çekmez yine şampiyon olur.

* Bir gün İngiltere’de bile seyirci sıkıntısı olacak. Tuchel’ler, Klopp’lar var oldukça Dortmund tribünleri boşalmaz, o ayrı.

* Ozan Tufan’ın ve Andre Gomes’in iyi topçu olmadığı herkes tarafından anlaşılacak.

* Aziz Yıldırım ve diziler sayesinde Beşiktaş taraftar sayısında birinci olacak. Tüm annelerin anneler günü kutlu olsun şimdiden…