TAKIM ya da kişilerin kaderi açısından en önemli haftaya geldik ligde. Beşiktaş-Başakşehir ve FB-GS maçları başta olmak üzere her maç ayrı öneme sahip.

Beşiktaş-Başakşehir: Rize'yi, yani Okan Buruk gibi prim yapmış bir hocayı 2-7 gibi havalı bir skorla geçen Şenol Güneş, belalısı Abdullah Avcı'yı da yenmek isteyecektir. Başarırsa ve de Fenerbahçe yine bir mucizeye imza atıp Cimbom'u yenerse Beşiktaş'ın morali bozuk GS ile iki puanı kalır, Şampiyonlar Ligi hakkı için. Başarabilir mi? Vida, Dorukhan ve Adem Ljajic bu denli formda iken olur mu, olur!

FB-GS: Bu maç BJK-Başakşehir'den bir gün sonra. Başakşehir puan kaybetmişse GS şampiyonluk maksatlı oynayacak. Küfür görüntüsü çıkan Dirar da oynamazsa Fener'in yani Ersun'un işi zor. Zira bu maçta yenilirse gelecek sezona ilişkin dedikodular gerçek olur: Abdullah Avcı Fener'e, Okan Buruk Başakşehir'e hoca olur... Hakemlerin bu maçta yapacağı eyyam miktarı BJK-Başakşehir maçının sonucuna bağlı. Şu an 1-1 herkes için ideal duruyor; Başakşehir kazanmışsa kesin böyle bitirilir. 

Bursa-Trabzon: Samet Aybaba yine kimseye yaranamadı, onca genç çıkartmasına rağmen gönderildi. Mesut Bakkal aşısı bakalım yine tutacak mı? Trabzon daha önce düşmesine izin vermediği Bursa karşısında ne denli motive olur, bu da önemli. Beşiktaş ile aralarında 4 puan var; motivasyon sebebi var aslında.

Rize-Göztepe: Tamer Tuna ile ayrılık ne hocaya ne de Göztepe'ye yaramadı. Taraftarı ile büyük bir takımın düşme ihtimali üzüyor... Aslında Bursa'nın fikstürü daha zor ama onlar bir şekilde hep yırtıyorlar... Üstüne Göztepe hocaları sezon başından bu yana yanlış 11 kuruyorlar. Eldeki kadrodan en iyi 11'i çıkartamıyorlar; kalıpları aşamıyorlar. Hakan Keleş ya da ben Göztepe hocası olsaydık her şey farklı olurdu :)

Erzurum-Akhisar: Biri pes etmiş olacak ama kim?