600 milyon kişinin her hafta izlediği şey nedir? Tabiki Premier Lig maçları. Yıldızlar yüzünden mi? Hayır; diğer liglerde de yıldızlar var. Örneğin en büyük yıldız Messi, İspanya’da. Hafta arası Barcelona ile Atletico Madrid maçı vardı, izlemedim ve hiç istemedim. Diego Simeone iki yıl sonra layık olduğu yere İtalya’ya gidecekmiş, çok sevindim. Premier Lige gelmesin de, nereye giderse gitsin.
İspanya Ligi Messi, Ronaldo, Neymar gibi yıldızların bir yığın gariban takım karşısında istatistik kastığı ve bir de Diego Simeone’nin herkesi ön libero edasında oynattığı bir lig. Messi sakatlanmış, yerine Arda Turan girmiş dediler, onun hatırına 12 dakikalık geniş özete katlandım.
“Bizim” premier ligde defans manyağı iki hoca var, biri Tony Pulis. Şimdi West Bromwich’te. Onun bile ayrı bir şirinliği yok değil. Son maçta “bizim” Bilic’i 4-2 yendi. İstisna bir maçtı tabiki. Yoksa Pulis’in olduğu bir maçta altı gol imkân dışıdır. Ama işte premier ligin özelliği bu. Sana her maç ayrı bir “öykü” sunmayı başarır.
Her maç ayrı öykünün dışında genel planda bir yığın öykü de vardır ki bunlar yıllar içinde masalsı bir tat kazanırlar. Mesela bu yıl Zlatan İbrahimovic’i konuk aldık. İkinci defans manyağı hoca Mourinho ile buluştu Zlatan. Manchester United kadrosu Jose Mourinho’nun isteyeceği gibi stoper dolu bir takım değil. Anca futbol oynarsan işe yarayacak bir kadro. Ama Mourinho ne zaman futbol oynatmış ki?
Zlatan’ı severim ama Mourinho ile bir araya gelme nedenleri aslında Pep Guardiola düşmanı olmaları. 10 Eylül’de karşılaştılar. Milyon Euro’sal anlamda takımlar denk gözükse de Pogba’sından Zlatan’ına yıldızlarla dolu olan takım United idi. Guardiola’nın City’sinde o gün Aguero bile yoktu. Ama sahaya öyle sihirli bir şekilde dağılmışlardı ki sanki yirmi kişiydiler.
Öyle rezil etti ki Guardiola onları… Skor 1-2 ama dedim ki Mourinho bugün intihar etmeli. Yeni geldim dese Pep de yeni geldi. Mourinho yıllardır başına geçmek istediği Manchester United’ın taraftarlarını dahi çıldırtan bir açıklama yaptı, hakemi suçladı.
Tamam bir yandan modern futbol denen menem ilerliyor, takımlarda yalnızca iki ön libero görünce sevinir haldeyiz, top tekniği olan futbolcular yerine 12 km koşabilen atletler dolu sahalar ama bu karanlığı dağıtan Guardiola, Klopp, Tuchel gibi hocalara da şükretmeliyiz bir yandan.
Bugün derbi günü, Beşiktaş-Galatasaray maçı var adam premier ligi övüyor diyorsanız… Kavga, hır gür, iki üç karambol gol derbi dediğin. Bir de ligin çekiciliği açısından beraberlik filan lazımsa hakem girer devreye. 19.30’da başlayan Arsenal-Chelsea maçı ile aynı anda takip edeceğim “büyük derbiyi”. Göz ucu ile izlemek kâfi “analiz” için.