Genç nüfus oranıyla dikkat çeken Türkiye’nin nüfusuna oranla olimpik spor branşlarındaki başarısızlığı üzüntü vericidir. Politizm rüzgârında öteden beri savrulan gençlik; AKP döneminde özellikle adaletsiz gelir dağılımı ve kötü eğitim politikaları nedeniyle çaresiz ve lümpen alt bir sınıfa dönüşmüştür. Asgari ücretini çoğunlukla cep telefonu ve internete harcayan bu yeni BİM gençliği olası tüm yaratıcı potansiyelinden uzakta oyun, dizi, kara sevda (!), dava (!) ve başta futbol olmak üzere türlü fanatizm batağında hiddetli şekilde milyon milyon büyümekte, ülke ve dünya geleceği adına hepimize endişe vermektedir.

Şüphesiz bu bilinçsiz; trollerle kolay yönlendirilebilen gençlik, iktidar ve yandaş fikir fakirleri tarafından bilinçli şekilde yaratıldı, bekaları için... Kendi adıma işbu manzarada ümitsizim zira sorun birkaç nesil değil... Yığılı sorunlar ve format atımsız milyonlar karşısında beni bile şevke getirecek azim, sevgi, akıl, kadro, plan bir partide varmış.

Hepimizin aklı ile yalanlarla oynayan ve sık sık “bu CHP adam olmaz” dedirttiren iktidara inat; CHP, ülke geleceği için iyi şeyler düşleyecek yurtseverleri toplamış, topluyor...

Kemal Kılıçdaroğlu yumruk da yese, alay da edilse ülkeyi sevmeye devam ediyor. Kasıtlı yaratılan gündelik manipülasyonlar dışında CHP; eğitim ve spor alanında neler düşünüyor, ne  yapıyor diye araştırdım.

Geçmişinde şucuymuş bucuymuş diye bakmadan; uzmanlığı, birikimi, halkla yakınlığı, yurtseverliği nedeniyle birçok değerli insanı partiye katmış sayın Kılıçdaroğlu...

Güya tepki çeken isimlerden danışmanlarına birkaç ismin katıldığı TV programlarını izledim, yazdıklarını okudum. Hemen tüm medyayı neden ele geçirdiğini anladım iktidarın! Bu değerli ve yetkin insanlardan, kadrolardan bihaber kalınsın isteniyor...

Ülkesini seven ve ümitsizliğe düşmüş insanların; asla trolcülük peşine düşmeyecek onurlu insanlara destek olmasının, gönül birliği yapmasının vaktidir artık. Oturduğumuz yerden eleştirmek kolay! Eğitim ve spor politikalarına inandığım CHP’ye gidip üye olacağım.

Beni neler ikna ve motive etti, yer yer bahsedeceğim ama şu anki motivasyonum “benim bunlara ilave ne katkım olabilir” yönünde. Siz de bir şeylerden rahatsız iseniz eksiği dillendirip şikayet etmek yerine gidip gedik kapatın; esen kalın...