Kendimi dahil ederek söylüyorum; cahilliğimiz, lümpen tavırlarımız ve ataerkil sakat tabanından doğan alfâ tapıcılığımıza "biz duygusalız ya ondan oluyor" masum gözükme çabasını eklemek sıktı artık. Kendi bilişsel yolculuğumdan anlıyorum ki tedavisi yok işbu mental sorunların... Biz ve bizim gibi nesiller, ruhu arızalı (sağlıksız) bireyler yok olmadan kurtuluş yok...

Ülke olarak sorunlu nesiller üretimine maalesef artan oranla devam ediyoruz. Alfâ tapıcılık (reisçilikten büyük başkanlığa, her çapta) ve bunun doğal sonucu olan iki yüzlü cahil ahlâkı(!) sürüp gidecek. Genel eğitimsizlik politikası gereği bu kadar karamsarım yoksa doğuştan bilge ebeveynlere tanık oluyor, hayran kalıyorum; çocuklarına değil fiziki şiddet, duygusal baskı dahi kurmuyorlar; bilerek ya da bilmeyerek onların özgüvenli bireyler olarak yetişmelerini sağlıyorlar...

Ama dedim ya; ekseriyet benim gibi, arızalı. Ne kadar kurtulmaya çalışsa da sonuçta her alanda iki yüzlü cahil ahlâkını tatbik ediyor...

Ülkemiz Avrupaî gazetecilerinden Okay Karacan'ın Aykut Kocaman ile yaptığı röportaja denk geldim Youtube'ta. Hayır ikna olmadım; bana göre halâ Aykut Kocaman ve benzerleri defansçı hocadır, insiyatif futboluna oldukça uzaktır, nedamet getirmiyorum... Lâkin iyi niyetinden öte şekilde Aykut Kocaman'ın az önce kendimi de dahil kıldığım cahil güruhtan olmadığını sezebildim. Gerçi daha futbolcu iken farklılığını algılamıştım; kendisi ilk alfâmdır:)

Biz cahillerin peşinden sürüklendiği, peşinen bir dünya umut bağladığı birçok alfâ var futbol aleminde. Son alfâ Ali Koç. Evet; burada başarılı olur da karşıma çıkar diyen siyasi alfâ aleyhine çalışıyor lâkin esas problem alfâların da alfâlarının olabileceği gerçeği...

İki yüzlü cahil ahlâkı dediğim iğrenç ruhî tahakkümün en olumsuz tezahürü şu: Bir alfâyı terk edebilirsin hatta karşısına çıkıp onu yenebilirsin ama çoğu zaman onun gibi davranmaktan sıyrılamazsın...

Fenerbahçeli olanların umudu şu: Ali Koç'un altı yıl alfâsı olmuş Aziz Yıldırım etkisinden sıyrılması. Mağlubiyet sonrası takım otobüsü başında eller cepte sinirli kaşıma ve toplamalar yaparken yanındaki birkaç kişiyle kararlar alma. Bir Futbol Aklı Kurulu kur. Hatalı transfer oranı % 10'a düşsün; bak gör ne alfâları ezer geçer bu taraftar gücü...

NOT: Sporting Lisbon’u eleyen Okan Buruk Başakşehir’ini ve Juninho golü atan Aleksiç’i tebrik ederim...