5 AĞUSTOS tarihinde yayımlanan “Vardar ve Sevilla” başlıklı yazımda Abdullah Avcı’nın gösterdiği gelişimden söz etmiştim:
“Abdullah Avcı kendini geliştiriyor. Geçen yıl Shaktar’a elenirken rezil olup benim saygımı yitirse de ligdeki büyük maçlarda uyguladığı özel taktiklerle dikkatimi çekti.
Ve bu yıl özel oyuncular sayesinde (ve kısa sürede) oynattığı pas oyunuyla yeniden saygımı kazandı.
Fakat şampiyonlar ligi son elemesinde Sevilla’yı çekmek çok kötü oldu.
Tecrübe akan camia karşısında Başakşehir’in şansı var diye kimse cümle kuramıyor…”
Sevilla maçlarının ardından Abdullah Avcı’daki değişimin farkına varan yazarlar, Avcı’nın yeni pas ve set oyunlarının farkına ise Cimbomu 5-1 yenmesiyle vardı.
Alan kapatma, topun arkasına geçme gibi modern futbol ilkelerine “takık” kalmadı Abdullah Hoca.
Hücum seti oynayabilmesinin şart olduğunu, birebir maçlarda taktik olarak hep mat ettiği Şenol Güneş’ten öğrendi.
Şimdi bu iki cesurun da yapması gereken şey “oyun içinde oyun” konusunda kendilerini ilerletmeleri…
Hafta sonunda Alanya-Malatya maçını seyrettim.
Abdullah Avcı’nın yanında pişen Erol Bulut bildiğiniz üzere Malatya’nın başında.
Bir sene önce Erol’u alsan hiçbir işe yaramazdı zira bir yıl önce Avcı, hiç cesur değildi.
Erol Bulut takımını sahaya güzel diziyor ama son kertede futbolcu kalitesinin önemini kü- çümsüyor.
Antrenmanda kim en saykopatsa onu oynatırım felsefesinin sonu iyi değil.
Her kadro içerisinde birkaç eleman olur ki onları oynatmalısın…
Onlarla konuşup motive etmelisin.
Hak eden oynar deyip, buz dağı gibi kenara çekilirsen kaybeden sen olursun…
Alanya-Malatya maçında kadroları görür görmez 2-1 ya da 3-1’lik Alanya galibiyetini öngördüm.
Beğendiğim oyunculardan Taha Yalçıner bile ilk 11’deydi.
Ama 19. dakikada sakatlanıp çıktı.
Gol yine muhteşem bir vuruşla, Vagner Love’dan, 50. dakikada gelebildi.
62. dakikada Vagner Love da sakatlanıp oyundan çıkınca maç 1-1’e bağlandı dedim içimden…
Ama o ne?
Erol Bulut, Barazite’yi oyundan aldı!
Alanya’nın bir de penaltısının verilmediği maçta Malatya’nın bir topu direkten döndü ve 1-0 bitti.
Erol Bulut’un doğru yaptığı birçok şey var ama yıldız oyunculara uyuziyetini tedavi ettirmezse çok kötü olur.
Ertuğrullaşır, Tolunaylaşır gider…
***
Gençlerbirliği Mesut Bakkal’ı yollayıp yeniden Ümit Özat’ı getirmiş.
Üzerine yazılacak çok şey var bu duruma ilişkin ama kısa yoldan şunu belirtmek isterim:
Hoca yollayıp hoca getiren sağ ve solbekinizin elinden alın takımı..!
Zaten Ümit Özat, ikisini bir maçlığına kadro dışı bıraktıktan sonra kovulmamış mıydı?