Yahu ayıptır, ayıp!

1960’ların ortalarında CHP’de “ortanın solu” tartışması başlıyor. O dönem Turhan Feyzioğlu, partinin “sola kayması”na karşı çıkan isimlerin başında yer alıyordu. 12 Mayıs 1967’de CHP’den ayrılarak Feyzioğlu’nun genel başkanı olduğu Güven Partisi kuruldu...

  • Sonuç: YAŞAMADI

 

  • 1980 sonrası DSP solda ayrı bir parti olarak ortaya çıktı. Büyük devlet adamı olan Bülent ECEVİT ile başarılara imza atmasına rağmen DSP yaşamadı, olmadı…

Kurucu parti CHP, çok partili döneme geçtikten sonra çok kez tüzük değişikliği yaptı. Nedeni; kendisini o zamana uygun olarak yeniledi.

Cumhuriyet Halk Partisi bugün dünyanın en eski partisi ve en yenilikçi partileri arasındadır. Türkiye’nin de en güçlü sosyal demokrat partisidir. Sonuç olarak koca çınar CHP bugün, yarın ve daima emsalsiz kalacaktır.

Bunları yazdığım için belki kızanlarınız olacaktır ama CHP içerisinden ya da dışarı gruplardan bir sol parti kurma girişimi olmasına rağmen kurulan parti neden başarılı olamıyor?

Cevabı; CHP’den ayrılarak, küserek parti kurmak, CHP’ye benzemek yetmez. Altı Ok’u görmek, onun altında olmak diye bir şey vardır. Atatürk’ü unutulması lazım ki insanlar CHP’yi unutsun. Bu da olamaz ve olmasına da asla izin verilemez.! Atatürk ve devrimleri yaşadıkça koca çınar CHP yaşayacak ve CHP’liler Atatürk’ü ve devrimlerini sonsuza kadar yaşatacaktır.

Bunun için de Mustafa Kemal Atatürk’e bir kez bin kez teşekkürler… Emanetin emin ellerde, emanetin çocuklarında…

MUHARREM İNCE HAKSIZLIK YAPTI

Geçtiğimiz günlerde, sevdiğim siyasetçi, Cumhurbaşkanlığı seçiminde oy verdiğim ve desteklediğim, partinin her kademesinde görev yapan, bayrağını asan Sn. Muharrem İnce, CHP’den istifa etti.

“Mustafa Kemal Atatürk diyemeyenlerle yolumu ayırıyorum. Atatürk'e kefere diyenlerle yolumu ayırıyorum. CHP artık bir tabeladan ibarettir” diyerek yollarını ayırdı.

İnsan; doğup büyüdüğü, siyaseti öğrendiği, kendisini il başkanı, milletvekili ve Cumhurbaşkanı adayı yapan bir partiye bunları der mi?

Bir buçuk milyona yakın üyesi olan ve 15 milyon oy veren yurttaşın partisine bu sözler denir mi?

CHP’de Mustafa Kemal Atatürk diyemeyenlerin, sevmeyenlerin zaten işi olamaz. CHP tabela partisidir sözleri de CHP seçmenine  söylenen en ağır sözlerden birisidir. Karar onlardadır.

Bu sözler, bu hamleler “Cumhur İttifakı”na yarayan, ekmeğine  yağ sürülen hareketlerdir. Sn. Cumhurbaşkanı  Erdoğan da bunu “CHP parçalanıyor” diyerek zaten ifade etmiştir.

Önerim: Henüz geç değil, ne olursa olsun bir orta yol bulunsun “Ev”iniz olan yuvanız olan partinin çatısı altında siyasete devam etmenizdir.

YERSEN…

İktidara yakın Yeni Asır gazetesi manşetinde CHP’li 17 milletvekilinin fotoğrafını koyarak partiden istifa edip Muharrem İnce’nin yanına geçeceğini yazmış.

Hayır bunları gören, bilmeyen birisi vayy be diyecek habere de inanacak… Yahu ayıptır, ayıp… 

Ardından, parti de bu haber fark ediliyor sonrası kahkaha… Bu kadarına da pes çünkü.

Sonrasında bunları ciddiye alıp bir açıklama yapıldı adları geçen  17 vekil tarafından.

O haberin “mesnetsiz, uydurma, yalan” olduğunu vurgulayan 17 vekil amacın CHP’yi karalamak olduğunu ifade etti.

Uğraşın bakalım CHP’yi bölmeye, uğraşın… Ha gayret olacak. Yarın da sonrasında da manşetleriniz de yazın 17 vekil geçiyor, 20 vekil geçiyor. Ha gayret olacak.

Unutma: Herkes gelir, geçer, gider… Ama Atatürk’ün partisi CHP bakidir…

HADİ İYİSİNİZ: AKILLI TELEFONU OLAN ZENGİN!

TÜİK işsizlik rakamlarını açıkladı: %12,9

İş bulma ümidi olmayanların sayısı 1 milyon 674 bine çıktı.

Genç nüfusta işsizlik oranı %25,4

AKP Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal, “Bizi mahvettiniz, bizi öldürdünüz” diyen çiftçiye "Cebindeki telefonu kaça aldın?" yanıtını verdiğini söyledi.

Cebinde akıllı telefon varsa zenginsin, üstüne bir de internet paketin varsa ohh ohh ultra zenginsin…!

Yıllardır dikkatle takip ettiğim, açıklamaları çok çok değerli olan CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke yine dikkat çeken bir açıklama yaparak TÜİK’in açıkladığı rakamın gerçeği yansıtmadığını asıl işsizlik sayısının daha fazla olduğunu ifade ediyor:  

“Tüm bu gerçekler Saray’ın yaşadığı gerçekliğin parçası değil. İktidar "iş aranmazsa işsiz de kalınmaz" hoyratlığına başvurmaya devam ediyor. Milyonlarca yurttaş işsizlik, enflasyon ve yoksullukla cebelleşirken iktidar borçla alınan "akıllı telefon"u refah göstergesi sayıyor.

Gerçek gündem burada. İktidarın kurduğu düzende derinleşen umutsuzluk, yok sayılan gençler, kadınlar... Ekonomik buhranın pençesinde, iktidarın kaderine terk ettiği milyonlar... Resmi rakamlara göre 4 milyon 5 kişi işsiz. Oysa gerçekte 10 milyon 382 bin yurttaşımız işsiz.

İktidarın sorumsuz ve halktan yana olmayan ekonomi politikaları sonucunda harlanan işsizlik ateşi ancak planlı, kalkınmacı, adil, hak temelli bir düzen değişikliğiyle söndürülebilir. Bu iktidar yapmaz! Ama biz yapacağız.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhuriyet’imizin 100. Yılında “Ay’a gidiyoruz” dedi. Tartışmalar başladı şimdiden, kim gidiyor, astronotun adı ne olsun…

Gurur duyuyoruz, bu gelişmeler çok güzel ülkemiz adına. Daima destekliyoruz ama ülkemiz içindeki sorunları önce halletsek daha mı iyi olur acaba?

Mesela yukarıda belirttiğim gibi: İşsizlik

Millet aç aç… Ahmet dayım, Ayşe teyzem, Ali dedem Ay’a gidiyormuşuz, geliyormuşuz ona bakmaktan ziyade çocuğum, torunum işsiz ona nasıl iş bulurum ona bakıyor.

Sadece hatırlatmak istedim sayın yetkililer…

Güzel yarınlarda görüşmek ümidiyle…

 

Önceki ve Sonraki Yazılar