ADNAN OKTAR HAPİSTE DE CÜBBELİ AHMET NEDEN EL ÜSTÜNDE?

İkisi de Halidi tarikatından…

İkisi de AKP iktidarını destekliyor.

İkisi de şeyhler üstünden kendisini Allahlaştırmakta…

İkisi de din üstünden zenginleşmek için her yolu deniyor.

Ama birisi azılı suçlu gibi gösterilip hapse atıldı; öbürü ise başta Haber Türk kanalı olmak üzere televizyonlarda konuşturuluyor.

Birisinin adı Adnan Hoca (Adnan Oktar(…

Diğerinin adı Cübbeli Ahmet Hoca (Ahmet Mahmut Ünlü)…

Adam, kendi televizyon kanalını bile kurmuş, oradan atıp tutuyor; milleti Orta Çağ karanlığına çekmeye çabalıyor.

HALİDİ TARİKATININ MİLİTANLARI

Bunların ikisi de Halidi tarikatından…

Ne yazık ki hem akademik dünyamız hem de medyada konuşan gazeteciler, bunları Nakşibendi diye göstermekteler.

Bu tarikat, 1925 yılında Türkiye Cumhuriyeti’ne baş kaldıran Şeyh Sait’in çıktığı yıkıcı bir örgütlenme… 1930 yılında Menemen’de Teğmen Kubilay’ın başını kesenler de Nakşibendi sandığımız Halidiler…

Bunlar, Türkiye Cumhuriyeti’ne hasımdırlar. O yüzden de lanetlik bir Halidi hocası, “İstiklal Harbi’nde keşke Yunan galip gelseydi!” diyebilmiştir.

Ve bu lanetliğin ölümü üzerine Halidi siyasetçiler başsağlığı mesajı yayımlamışlardır.

***

Halidiler, tıpkı İhvancılar gibi, Türkiye’yi “Dar-ül harb” yani kâfir ülkesi sayarlar. Bu cumhuriyeti kuran ve tarikat zihniyetini yok eden Atatürk’e yeminli düşmandırlar.

Dışarıda ise ABD-İngiltere gizli servisleriyle bağlantılıdırlar. Bunların liderlerinden Kadir Mısıroğlu bu ajanlık görevini itiraf bile etmiştir. Konu ile ilgili belgeleri “TARİKAT KUŞATMASINDAKİ TÜRKİYE/Halidi Cehennemi” adlı kitabımızda ortaya koyduk.

MASANIN O AYAĞI…

Sıkı durun… Bu Halidi örgütün ilişkilerini anlamak için size bir kare veya bir masa sunacağız… Karenin bir köşesinde Kıbrıslı Şeyh Nazım oturuyor. İngiliz ajanı olduğunu bilmeyen yok. Şeyh Nazım’ın 1980’lerden itibaren birinci hizmetçisi Kadir Mısıroğlu… AKP, Şeyh Nazım’a hep elçiler yollayan bir Halidi örgütlenme… Şu an Malezya’da büyükelçi olan AKP’li Merve Kavakçı,  Kıbrıslı Nazım’ın ayakları dibinde yalvaran pozuyla ünlenmişti… Kadir Mısıroğlu bu ajan şeyhin müridiydi.

Şu an ülkeyi yöneten AKP lideri Tayyip Erdoğan, Kadir Mısıroğlu’nu “hocam” diye kabul eden birisi.  Demek ki karenin üçüncü köşesinde de Cumhurbaşkanı Erdoğan yer alıyor.

Peki dördüncü köşe kimin?

Adnan Oktar’ın…

Çünkü, Kadir Mısıroğlu’nun da şeyhi olan Kıbrıslı hain şeyh Nazım, Adnan Oktar’ı Mehdi ilan ederek yücelten birisi…

İşte bunun belgelerini geniş biçimde söz konusu kitabımızda verdik.

Gelelim şimdi o kareye… Şeyh Nazım ile Rum fesli Kadir, “Yıkıldı gitti âlemden düşünsün ehl-i kubur” oldular. (ehl-i kubur: kabir ehli: ölüler)

Kalan ikisinden birisi Cumhurbaşkanı… Diğeri ise hapiste…

İşte dünyanın en  yaman çelişkisi burada… Birisi en tepede, birisi hapiste…

CEHENNEMDEN KORUYAN KEFEN SATAN TÜCCAR

Adnan Oktar’ın suçu ne?

Dini, çıkarı için kullanmak mı?

Bunu yapmayan bir tarikat üyesi gördünüz mü siz?

Onun suçu, tarikat dediği örgütüne genç,  güzel, dekolte kızları alması olmuştur. Bunlarla delikanlıları aynı mekanda birleştirip televizyon yayını yapması, geleneksel Halidileri çıldırtmış, sonunda yukarıdan gelen emirle polis operasyon düzenlemiş; bir tür Ergenekon operasyonu gibi, iş adliye aktarılmış, bu grup tutuklanarak yargılanmaya başlanmıştır.

Gelelim şu Cübbeli Ahmet’in yaptıklarına… Dini istismar etmekte, buradan para kazanmakta o, Adnan Oktar’ı fersah fersah  geçmiştir. “Kutsal nalın” ticareti yapan odur. “Cehennem ateşinden koruyan kefen!” satan odur. Kutsal su pazarlayan odur. Şeyhini Allahlaştırarak kendisini de müritlerine Allahlaştırtan odur. Ama hiçbir savcı bu din tüccarına “Gel bakalım buraya!” diyememektedir. Çünkü o Sünni mezhepçilik yapıp İran’ı düşmanlaştırarak İslam toplumunu bölmekte ve böylece de ABD’ye hizmet etmektedir.

ERDOĞAN AYAKLARINA GİTTİ

Bu ülkenin Cumhurbaşkanı, işte bu Halidi tarikatın örgütlerinden birisi olan ve İsmailağa Cemaati diye aklanan bir tarikatı ziyarete gitti. Mahmut Ustaosmanoğlu adlı bir hocanın başında bulunduğu İsmailağa Camii, bu örgütün merkezi… Bu örgütün elemanlarından Cübbeli Ahmet,  sıradan bir imam olan Mahmut Ustaosmanoğlu’nu olağanüstü güçleri olan birisi gibi (bir Tür Allah gibi) anlatıyor. Bu Mahmut hocayı yetiştiren de İskenderpaşa Camii  imamlarından olan Mehmet Zahit Kotku…

Kotku; başta Necmettin Erbakan ile Turgut Özal olmak üzere, Türkiye’yi yöneten tarikatçı kadroları yetiştiren bir isim. Kafkas Kökenli olan Kotku, ABD’nin İslamcı Yeşil Kuşak projesinde kullandığı elemanlardan birisiydi. Bu kişi Atatürk döneminde ezilen Halidi tarikatını, ABD desteği ile yeniden canlandırıp siyasete egemen kılmıştır. 1983 yılında darbeciler döneminde başbakan yapılan Turgut Özal’ı işte bu örgüt yetiştirerek iktidara getirmiştir. Ve o iktidar bugün de başka isimlerle sürdürülmektedir.

Şu garipliğe bakın ki bir bölük Halidi siyasetçiler Türkiye’yi yönetirken bir başka Halidi hoca, ağır suçlar işlemiş gibi içeri tıkılmıştır. Göreceksiniz ki Adnan Hoca’ya ve arkadaşlarına büyük cezalar verilecektir.

Birileri, sakın, “Adnan Hocacılar hak ediyorlar!” demesinler…

Evet onlar hak ediyorlar da şeyhlerini Allahlaştıran İsmailağacılar, Menzilciler hak etmiyorlar mı?

KÜRTLERİN KARA TALİHİ

Sünni mezhepçi ve Amerikancı Halidi tarikatı ülkemizin Güneydoğusunu daha sıkı biçimde sömürmektedir. Piyasanın Nakşibendiği sandığı Halidi Menzilciler burada korkunç bir baskı kurmuş bulunuyorlar. Bu rezaleti söz konusu kitabımızda gösterdik.

Güneydoğu’daki Halidi diktatatörlüğü eskiden beri Bitlis’in Güroymak (Norşin) bölgesindeki medreselerde üretiliyor. Bunlar bölgedeki Kürtlerin yüz yıllardır cahil kalmaları için her türlü yalanı ürettiler. Din adamı yetiştirmek adı altında köle sahipleri ürettiler; o gariban halkı vahşice sömürdüler.  Ne yazık ki cumhuriyet rejimi bu gerici örgütlenmeyi (Norşin medreseleri) yok edemedi.

Şimdi buradaki seyda denilen kişiler (Aslında buradaki tüm seydalar yalancı seyyiddirler) kendilerini yasaların, anayasanın üstünde görür hale geldiler.

Bunlardan birisi geçenlerde cinayete kurban gitti. Başta İçişleri Bakanı Süleyman Soylu olmak üzere AKP’liler ağlaşmaya başladılar.

Bu AKP yönetimi, sahte seyyidlerden yalancı âlimler imal ederek laik Türkiye ile savaşını sürdürüyor.

Bakalım nereye kadar?...

Önceki ve Sonraki Yazılar