CHP’li belediyelere kurulan tuzak

Belediye seçimlerinden sonra ortaya çıkan manzara, önemli bir siyasi planı da deşifre etmiş oldu.

İktidar partisi, elindeki belediyeleri “Ya kaybedersek?” diye yönetmiş.

Ne demek bu?

“Eğer bir biçimde belediyeleri yitirirsek, orayı kazanan parti perişan olsun…”

-Nasıl mı?

“Belediyelerin içini boşaltacağız… Malını mülkünü satacağız. Ayrıca muazzam biçimde borçlandıracağız. Eğer buralar elimizden çıkar ise gelen yönetim çaresiz kalacak. Parası olmadığından iş yapamayacak. Nasıl olsa iktidar bizim elimizde; muhalefete geçen belediyelere genel bütçeden para da vermeyiz; versek bile süründüre süründüre veririz; çok az veririz. Belediye hiçbir işini doğru dürüst yapamaz hale gelir. Millet bunu görüp yaka silker. Sonraki seçimde de biz orayı yeniden kazanırız.”

Bu yıkıcı siyasetin örneklerini CHP’nin eline geçen bütün belediyelerde görüyoruz.

ZENGİN KENTLER HORTUMLANMIŞ
Alın İstanbul’u… Her tarafından para fışkıran bu şehirde belediye 22 milyar lira borçlandırılmış. Şimdi Ekrem İmamoğlu bütçesinin neredeyse iki katı olan bu borçları ödemek için mi uğraşsın yoksa belediye hizmetlerini mi yürütsün?

Ne demişti kendisi?

-Belediyenin kasasında personelin aylık maaşını verecek paramız bile yok.

Eğer CHP yönetimi bu borçları, AKP’nin müsrifliğinden kaynaklanan ve altında başka politik oyun bulunmayan bir iş sayıyorsa çok çok yanılıyor.

Ankara gibi bir şehirde, hem de bütün önemli projeleri bakanlıkların yürüttüğü bir belediyede borç nasıl olur da 4 buçuk milyar lirayı bulur?

Sebebi basit: Ankara’yı muhalefet kazanırsa, eli kolu bağlansın, iş yapamaz olsun.

Adana’daki borcun 4 milyar lira olmasını siz rastlantı mı sanıyorsunuz? Antalya gibi her yerinden dolar fışkıran bir şehrin belediyesi nasıl olur da 2 milyar liradan fazla borç bırakır?

CHP BORÇLAR KOMİSYONU KURMALI
AKP’nin, muhalefetin eline geçen belediyeleri batmış biçimde bıraktığı bir gerçek. İlçe belediyelerinde bile durum böyle… Samsun’un Atakum ilçesinde yaşanan rezalet bunun örneklerinden birisi… Belediye, CHP’ye geçince kapısına hemen icra memurlarının dayanması bu planın yerel bir örneğidir.

Öyleyse CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, borçlu belediyeler gerçeğini yönetecek bir komisyon oluşturmalıdır. Bu komisyon, ilgili belediyelerin desteği ile konuyu politik-psikolojik-sosyal açıdan yönetecek planlar yapmalıdır. Bu plan doğrultusunda konu her şehirde hem de mahalle mahalle bıkıp usanmadan halkı anlatılmalıdır.

Yani ortada “Mağdur belediyeler” gerçeği vardır. AKP; belediyeleri bilerek çökertmiş, yeni gelen yöneticilerin önünü kesmiştir. Bu mağduriyet doğru yönetilmez ise ileriki süreçte özellikle CHP’nin karşısına büyük sorun olarak çıkabilir.

VATANDAŞ BEKLİYOR
Bu hafta içinde Bolu’dan Sinop’a kadar uzandım, oradan da Tokat’a geçtim. Özellikle CHP’nin elinde olan Bolu ve Sinop’ta insanlarla konuştum. Onlara, “Yeni seçilen belediye başkanınının çalışmalarını nasıl buluyorsunuz?” diye soru sordum. Hem de bu kentlerin mahallelerine girerek…

Aldığım cevap ortak:

-Daha erken… Üç dört ay içinde ne yapabilir ki? Bir de imkânlara bakmak gerek…

Bu insanların bazıları da “CHP’li belediyelerin işleri çok zor. Borç gırtlakta. Hükümet ise karşısında… Bu belediyeleri başarısız göstermek için her numarayı çekerler, görürsünüz!” diyerek beni uyardılar ve uyandırdılar.

O yüzden, muhalefetin elindeki belediyelerin tümünün ortak bir anlayış içinde, gerektiğinde dayanışma kurularak yürütülmesi çok çok önemlidir. Türkiye’yi tek adam tahakkümünden kurtaracak olan tek seçeneğimiz 'genel seçimler'in kaderi de bu çalışmanın başarılı biçimde yürütülmesine bağlıdır.

CHP yönetimini derhal bu konuya el atmaya çağırıyoruz.

Önceki ve Sonraki Yazılar