KAPATAMAZ, ÇÜNKÜ!...

İki olayı ve tarihini hatırlayalım:

*ABD  Temsilciler Meclisi, Türkiye’ye karşı hasım bir tutum içine girdi. 1915 olaylarını Türklerin  Ermeni soykırımı gibi gösteren bir tasarıyı gündeme aldı ve bu tasarı 29 Ekim 2019 tarihinde Demokrat ve Cumhuriyetçi parti oylarıyla kabul edildi.

*Aradan bir aydan fazla zaman geçti, AKP Lideri Erdoğan, NATO liderler zirvesi için 4 Aralık’ta Londra’ya gitti. Orada Amerikan Başkanı Trump ile de görüştü.

Giderken bizlere karşı yarattığı hava müthişti. Eğer NATO, Suriye PKK’sı olan YPG’yi terör örgütleri listesine almaz ise Türkiye NATO’deki yetkisini kullanacak ve Baltık ülkelerinin NATO’ya alınmasına hayır diyecekti.

Ama iş resmiyete binince iç kamuoyuna karşı atılan bu nutuklar unutuldu ve biz tıpış tıpış NATO’ya evet dedik.

Üstüne üstlük AKP Lideri Erdoğan bu toplantılarda nedense, ABD’yi ve NATO’yu Türkiye’ye karşı düşmanca tavır takınmakla suçlamadı. Amerikan Başkanına  “İncirlik ve Kürecik’i kapatırız!” anlamında veya bunu çağrıştıran tek söz etmedi.

BİZE KARŞI PROPAGANDA YAPIYOR

Gel gör ki resmi toplantıları bitirip de iç kamuoyunu etkilemek gündeme gelince Sayın Erdoğan esip gürlüyor. Geçen gece kendi televizyon gruplarından a haber ve uzantılarında konuşurken, “Gerekirse İncirlik ve Kürecik’i kapatırız!” deyiverdi.

Kapatmaz, kapatamaz… Çünkü kendisinin derdi ABD’ye ders vermek veya Türkiye’nin uluslararası çıkarlarını art niyetsiz savunmak değil. Sayın Erdoğan, hızla azalan oylarının daha fazla erimemesi için böyle gösteriler yapıyor. Bu gösteriyi de muhataplarına değil bizlere yapıyor. “İncirlik’i kapatırız! Doğu Akdeniz’de şunu bunu yaparız, Libya’ya asker göndeririz…”

Doğrudur, Libya’ya asker gönderebilir. Çünkü orada ABD tarafsız gibi. Böyle olunca da vatan kurtaran kahraman olmak adına Mehmetçik’i gemilere doldurup oraya  yönlendirebilir. Nasıl olsa ölen ölür kalan sağlar bizimdir. Ölenler de AKP yöneticilerinin çocukları değil fakir fukara çocuklarıdır ya…

Türkiye’deki tek bilen, tek karar alıcı Erdoğan iş ABD olursa, derhal frene basar ve İncirlik’i kapatmak gibi bir işi asla yapamaz… Çünkü bizim televizyonlarda Amerikan tarafının bir biçimde eleştiren konuşmalarını karşı tarafın duyduğu bile yok. Nasıl olsa bunlar resmi toplantılarda söylenmiyor ya…

Üstüne üstlük bu üslere hiçbir Türk vatandaşı giremiyor iken…

-Yâr bana bir savaş, medet!

SEÇİME HAZIRLANIYOR

Ekonomideki kötüye gidiş AKP’yi yiyip bitiriyor. İşsizlik hızla artıyor. Yoksulluk yayılıyor. Bunun yarattığı umutsuzluğu yok etmek için  100 bin konut projesini devreye soktular.  Böylece dar gelirli kesimden eski oyları alacaklarını sanıyorlar. Devlet kuruluşlarına kendi partililerini yerleştirmeyi var güçleri ile sürdürüyorlar.

Dikkat edin; ekonomiyi uzun soluklu biçimde ayağa kaldıracak sanayi ve teknoloji yatırımılarını değil günü kurtaracak olanları önceliyorlar. Bunu da ihaleler ve müteahhitlik üstünden yürütüyorlar. Çevrelerini zenginleştirmek için akıl dışı Kanal İstanbul’u devreye sokmak peşindeler. Atatürk Havalimanı’nın yıkılması da başka bir yere yeni havaalanı yapıp meşhur parti müteahhitlerini zenginleştirmek için planlanmadı mı?

Bütün bu acil ve partilileri zenginleştirici önlemler, AKP yönetiminin 2020 sonbaharında bir  seçime hazırlandıklarını gösteriyor. Bu kışı az hasarla anlatıp 2020 yazının getireceği rahatlamayı oya çevirmek niyetindeler.

Gel gör ki her biri bir Maria Antoinette’e dönen AKP’li kadınlar yoksul tabanla bağını kopartmış bulunuyor. Oradan artık yeni oy gelmez.  Erkek seçmen daha hızlı biçimde kopuyor AKP’den…

O yüzden daha fazla yıpranmadan yeni bir seçime gidip güven tazelemek, Erdoğan’ın hayalini süslüyor. Ama bu hayalin kâbus biçiminde karşısına çıkma olasılığı çok yüksek…

Önceki ve Sonraki Yazılar