Yargı nihayet onların bir isteklerine de olmaz dedi…

Kendilerini tanıyorsunuz… Kadın, Türkiye Cumhuriyeti’ne “Katil devlet!” der ama savcılar duymazdan gelirler; FETÖ operasyonlarını yıllarca alkışlamasını yok sayarlar.

Kocası, CIA’nın operasyon gazetesi Taraf üstünden piyasaya sürülür ama kimse ona, “Sen de nereden çıktın?” diye soru soramaz. Çünkü FETÖ kumpaslarının baş savunucularından birisidir. Öyle ki FETÖ’nün baş polis şeflerinden Ali Fuat Yılmazer ile özel telefon görüşmeleri yapar, ona Hrant Dink cinayetini saklama konusunda akıl verir ve ondan da akıl alır. Ama şu Allah’ın hikmetine bakın ki hiçbir savcı bu zat-ı muhtereme, “Gel bakalım, şu ilişkilerini bir anlat!” diyemez. FETÖ Bankası Bank Asya’dan milyonlarca lira kredi çeker, lüks konut alırlar, hiçbir savcı bu rezaleti sorgulayamaz.

MAHKEMEYE VERMİŞLERDİ

Gel gör ki bu satırların yazarı, dünün sıkı FETÖ’cülerini teşhir etmekten vaz geçmez. FETÖ operasyonlarının savunucularından Şamil Tayyar, bu yüzden mahkemeye koşar… Halen yargılanıyoruz. Yıllarca FETÖ’cü işadamı Akın İpek’in televizyonunda Fenerbahçe’ye FETÖ’nün kurduğu kumpası alkışlayan Erman Toroğlu, bunu yazdık diye iki kez mahkemeye verir. Ne yazık yargılanıyoruz.

Onlar dururlar mı? Nagehan Alçı ile kendinden 4 yaş küçük kocası Rasim O. Kütahyalı da mahkemeye koştular. Beni, kendilerine hakaret etmek ve iftira atmak ile suçladılar; cezalandırılmamı istediler.

Polis geldi, ifademi aldı… Sonra İstanbul (Anadolu) Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Suçları Soruşturma Bürosu Savcısı (….) şikayeti, savunmamı ve belgeleri inceledi ve “Kovuşturmaya gerek yoktur!” dedi.

NELER YAZMIŞTIM?

Saygıdeğer Nagehan hanım ile pek sayın Rasim efendi, benim “Patronların Vazgeçemediği Kadın” başlıklı yazım üzerine taşarak mahkemeye koşmuşlardı. 2 Ekim 2019 tarihinde bu köşedeki o yazımda neler yazmıştım?

Nagehan Alçı’nın Aydın Doğan da dahil ülkeye hükmeden basın patronları tarafından el üstünde tutulduğunu… Son olarak Haber Türk’te görev verildiğini… Kendisinin Fethullahçıların medyaya hükmettiği sırada piyasaya sürüldüğünü… Nazlı Ilıcak da dahil bu kadınlara “Fethullah’ın gelinleri” dediğimi… Bunlara örgütsel evlilikler yaptırıldığını… Rasim’le evlenmesini de böyle gördüğümü…

Rasim O. Kütahyalı’nın hiç bilinmez bir tip iken 2007 yılında FETÖ operasyonlarının propagandasını yapmak için kurulan Taraf Gazetesi üstünden piyasaya sürüldüğünü… Atatürk ve cumhuriyet düşmanı Ahmet Altan’ın elemanı olarak kullanıldığını… Karı kocanın sırayla holding medyasında gezdirildiğini ve paraya boğulduklarını… Bunların, FETÖ’nün en vahşi, en ahlaksız saldırılarını hem köşe yazılarında hem TV programında savunduklarını… Rasim O. Kütahyalı’nın FETÖ’nün polis müdürü Ali Fuat Yılmazer ile FETÖ kumpası hakkında özel telefon görüşmeleri yaptığı halde, bunun hesabının bile ondan sorulmadığını…

Bunları ve daha fazlasını yazdım. Yazdıklarımda asla bir iftira yoktu; onların kabahatlerinin çok azını dile getirmiştim. Hakarete gelince… Bu benim terbiyeme asla yakışmaz. Ben, küfür etmeden gerçekleri yazabilecek kalem gücüne sahibim. Çünkü ben köşe yazarı olmadan çok önce yazardım.

Sonuçta ne oldu?

Yargı; bana hak verdi. Rasim ile karısı Nagehan hakkında yazdıklarımın doğru olduğunu da onayladı.

Cumhuriyeti savunan bir yazara sahip çıkan o Cumhuriyet Savcısı’nı içtenlikle selamlıyorum…

Şimdi pey saygın Nagehan hanım “AKP’den etkili birisi”ni arayarak ve beni “Sizi savunuyoruz diye bize hakaret ediyor ama yargı ona hak veriyor!” diye şikayet ederek özel bir cezalandırma da isteyebilir. Kendisi, daha önceleri, AKP’li birileriyle hakkımda planlar yaptığını köşesinde yazmıştı da…

HABER TÜRK DÜŞÜNSÜN

Yargının da dolaylı olarak FETÖ’cü olduğunu onayladığı Nagehan Alçı nerede çalıştırılıyor?

Haber Türk’te…

Oranın internet gazetesinde yazılar yazıyor ve televizyona çıkartılarak konuşturuluyor. Öyle önemli ki Corona virüsü hakkındaki programda bile “her şeyi bilen Nagehan”ın çok yüksek bilgilerine baş vuruluyor.

Burası a-la Turkiyya!

“Boşnak Saksocusu” kocasına iktidar destekli Güneş Gazetesi’nde yeni köşe açılırsa karısı da Haber Türk’te, Sayın Turgay Ciner üstünden beslenebilir.

Ama ben Turgay Bey’in bu rezaletin tam farkında olduğunu sanmıyorum. Çünkü, kendisi iş yaptığı devlete “Katil Devlet!” diyen birisini beslemek istemeyecektir.

Öyleyse Haber Türk’teki bu “mesen” kim?