Sağlıkta tarikat imparatorluğu

Türkiye’yi 2003’ten itibaren tek tarikat yönetiyor: Halidiler… Bunların değişik kolları var: İskenderpaşa Tekkesi ile Menzil Tekkesi en önemlileri. İsmailağa denilen tekke İskenderpaşa’nın bir yan kolu. Işıkçılar ile Süleymancılar da özünde Halidi tekkelerin bir benzerleri…

Halidiler, Kurtuluş Savaşı’na karşı çıkmışlar, 1925’te Şeyh Sait’in liderliğinde de ayaklanmışlardır. Menemen’de cinayet işleyenler de Halidilerdir.

Arkalarında önce İngiltere sonra da ABD yer almıştır.

Bugün Türkiye’nin nimetlerini işte bu Halidiler yiyorlar.

AKP iktidara geldikten sonra bu tarikatın tekkeleri, çeşitli vakıflar kurdular ve devlet kaynaklarını vakıflar üstünden sömürmeye başladılar. Eğitim ve sağlık alanında hizmet üretiyormuş gözüken bu vakıf ve derneklerle AKP arasında müthiş bir dayanışma bulunuyor.

Son günlerde okudunuz: Ankara’daki tarihsel tren garı bile işte bu İskenderpaşa Tekkesi’ne bağlı Medipol Hastanesi’ne-üniversitesine devredildi. Yetmedi, Atatürk Çiftliği’nin tam 555 dönümü yine bu üniversiteye verildi. Bu üniversitenin de TESA adlı bir vakfa bağlı oluşturulduğu haberleri çıktı.

Türkiye’nin en değerli tarihsel mirası, tarih ve kültür paramparça edilerek bu tür vakıflar kullanılarak gerici Halidi örgütlere aktarılıyor. Kimse de sesini çıkartamıyor.

Peki, kim veriyor bunları?

-Tayyip Erdoğan!

Niçin veriyor?

Kendisi de aynı tarikattan… Bunların en büyük hocaları Mehmet Zahit Kotku idi. Kafkas kökenli Kotku, İşkenderpaşa Camii’nde çöreklenmişti ve burada Amerikan planlarına göre toplum yaratmada kullanılan elemanlardan birisiydi. Yeşil kuşakçı ve antikomünist Mehmet Zahit Kotku derin devletin korumasındaydı. 1980’de öldüğünde, Kotku’yu çok seven darbeci generaller onun için özel bir uygulama yaptılar. Böylece Kanuni Sultan Süleyman’ın mezarı yanına gömülmesini sağladılar.

AKP’yi yöneten kadro işte bu Halidi İskenderpaşa Tekkesi’nden geliyor.

Son Sağlık Bakanı Fahrettin Koca da Medipol Hastanesi’nin sahiplerinden… İskenderpaşa Tekkesi’nden olduğu söyleniyor. Zaten öyle olmasa bakanlık koltuğuna oturtulmazdı.

Halidilerin diğer kolu olan Menzilciler de Emsey(Emret Seydam) adlı bir hastane açmış, açılışı da Erdoğan yapmıştı. Nedir ideolojisi bu Menzilcilerin? “Ben şeyhin oğluna, ben şeyhin kızına köle olurum!” demektir. Yani kitleleri ipnotize ederek siyasal kölelik sistemi kuran bir yapıdır tarikatçılık.

Bütün bu süreçleri daha ayrıntılı ve belgeleriyle TÜRKİYE’DE TARİKAT KUŞATMASI/Halidi Cehennemi adlı kitabımızda anlattık.

SURİYELİ DOSTLARINA BAK SEN!
2010 yılında günlük güneşlik olan… Hatta Türkiye ile konfederasyon kurma düşünceleri konuşulan Suriye, 2011’den itibaren dünyanın en kanlı çatışmalarına sahne oldu. Kısaca IŞİD dediğimiz cihatçı teröristler bu ülkeye dolduruldu. Öyle ki ABD, İsrail, İngiltere, Fransa, Suudi Arabistan, Türkiye gibi ülkeler, ”masum halk” gibi gösterdikleri kelle kesen militanları korumaya aldılar. Sonrasını biliyorsunuz.

Bu çatışmadan galip çıkan da Suriye Hükümeti oldu.

Bu süreçte Türkiye, Suriye sınırını tamamen açarak oradaki Arap nüfusun bölgeyi boşaltmasına yol açtı. Boşaltılan bölgelere de bugün güya savaştığımız PYD/PKK militanları yerleştirildi.

Anladınız mı ABD’nin ve bizim AKP yönetiminin Beşşar Esad’ı niye devirmek istediğini?

Gelen 4 milyon insanın arasında savaş mağdurları kadar teröristler, Türkiye üstünden Avrupa’ya geçmeye çalışan sığınmacılar da vardı.

AKP yönetimi sadece sınırları açmakla kalmadı bütün şehirleri bu Suriyeli kaçaklara açtı.

Türkiye’nin en önemli şehri olan İstanbul’da bile Suriyeli’den geçilmez oldu. Sosyal dokumuza uymayan bu gezgin nüfusun şimdi ülkemizde kalmasının yolları aranıyor. İşin içine Müslüman kardeşliği sokularak insanların tepkisi önlenmeye çalışılıyor.

Bu Suriyelileri beslemek için Türkiye 35 milyar dolardan fazla para harcamış bulunuyor. Ucuza çalışan Suriyeliler yüzünden orta ve küçük boy işletmelerdeki Türkler işlerinden oldular.

Üstüne üstlük, bir ara sayıları 80 bini bulan IŞİD militanlarının önemli bir bölümü de bu sığınmacıların arasına gizlenmiş halde. Bunların AKP’ye olan sempatileri yüzünden şu an ciddi olaylar görünmüyor. Ama Türkiye’nin geleceği açısından Suriye-Irak kökenli dinci teröristler PKK kadar tehlike yaratabilirler.

Bu yüzden Suriyeliler kendi coğrafyalarına geri yollanmalıdır.

ÖZGÜR DER VE BENZERLERİ
Bu projeye karşı çıkanlara bakın, tehlikenin büyüklüğünü anlarsınız. İstanbul Saraçhane’de Suriyeli sığınmacıların kentten çıkartılmasına karşı miting düzenleyen örgütlerin başını Özgür-Der diye bir örgüt yaptı. Özgür Der AKP ile sıkı bağlantılı bir örgüt. Halidi tarikat zihniyetli. BOP’a arka çıkan, İsrail ve ABD’ye direnen İran’a düşmanlık eden, IŞİD’i yücelten bir fikir temelleri var. Türkiye Cumhuriyeti’nin temel değerlerine düşmanlık Özgür Der’in ana omurgasını oluşturuyor. Söz konusu kitabımızda bu örgütü de ayrıntılı biçimde anlattık. Sığınmacı dostu gözüken Mazlum Der de bunların bir benzeri… Hepsi de AKP’nin korumasında çalışıyor.

Milletin büyük bölümünün istemediği Suriyelilere arka çıkanlara diyeceğimiz şudur: Eğer bu kadar onları sahipleniyorsanız, her AKP’li aile yanına bir Suriyeliyi alsın, bakımını üstlensin.

Bizim paramızla cömertlik yapmayın efendiler; ümmetçi iseniz ümmetinize kendiniz sahip çıkın…

Önceki ve Sonraki Yazılar