Balıkların yumurtlama dönemlerinde avlanmalarını önlemek, çoğalmalarını sağlamak için 15 Nisan’da başlayan balık av yasağı 1 Eylül’de sona erdi.
Gırgır ve trollerle balık avlamak her yıl yasaklanıyordu.
Bu yıl amatör balıkçılar da 15 Mayıs’a kadar bir ay yasak kapsamındaydı.
Yine bu yıl ilk kez çevirme ağları ile avlanan küçük balıkçılar ve boğaz dalyanları da yasaklar kapsamına alınmıştı.
Av yasakları denizlerimizde ki su ürünlerinin çe- şitliliğinin artması ve sürdürülebilirliği için önemli.
Bu yıl av yasağının olduğu dönemde 15 Temmuz’dan itibaren Kuzey Ege’de uluslararası sularda trollerle yapılan avlanma serbest imiş.
Sohbet ettiğim büyük bir balıkçı firma yetkilisi gelecek yıl uluslararası suların da yasaklar kapsamı- na alınmasının özellikle Çanakkale Boğazı ve Marmara denizindeki balık bolluğunu ve çeşitliliğini arttıracağını belirtti.
Balık hormonlu gıdalardan korunmak için hepimizin tercih ettiği bir gıda.
Besleyici özelliği ve ucuzluğu nedeni ile tercih edilmekte.
Bol ve çeşitli olmasını hepimiz isteriz.
Gelecek nesillerinde yararlanmasını istiyorsak, avlanma kurallarına uymalıyız.
Bol ve bereketli avlar dileğiyle,
Tüm balıkçılara rastgele.

Zeytin Taşı

Bayram tatilin de Antalya’nın Serik ve Gazipaşa ilçelerinde idim.
Serik; tatil köylerinin yoğun bulunduğu turizm cenneti olan Belek, Kadriye mahalleleri yanında, Aspendos tiyatrosu, Kısık harabeleri gibi antik kentleri, Boğazkent Kuş Cenneti’ni, Uçansu Şelaleleri gibi tarihi ve turistik birçok yeri sınırları içerisinde bulunduruyor.
Bu güzelliklere son yıllarda eklenen bir mağara var.
Zeytin Taşı mağarası.
Karayollarının 1997 yılında taş ocağı için açtığı yapay galerinin arka tarafında tesadüfen bulunmuş.
Mağaranın özelliği iki kattan oluşması ve oluşumunun hala devam ediyor olması.
Oluşumu devam eden bu büyüklükte sarkıtlara ülkemizde her mağarada rastlamak mümkün değil.
Sarkıtlar her yıl 0,5 mm ile 1 mm arasında kristalize olarak büyümekte imiş.
Büyümekte olan sarkıtların içi boş olduğundan içerisinden su akmakta veya damlamakta.
Fay hattı üzerinde bulunan mağara içerisinde şelale, perde, balık, insan, Pamukkale figürlerini barındırmakta.
Mağara doğal yapısı ile kendisini koruyor.
Mağarayı bir de ziyarete açıldığı 2002 yılından bu yana ziyaretçileri gezdiren görevli Mustafa Şahin koruyor.
Titizliği, dikkati, uyarıları, mağaranın oluşumuna yönelik verdiği bilgilerden ötürü kutluyorum.

Macar’ın yolu

1980 öncesi Gazipaşa’nın Macar köyü TBMM’ye iki önemli siyasetçi yetiştirmiş.
Büyükşehir yasası ile mahalle olan Macar’ın Antalya’da siyaset dışında ve seracılıkta da önemli yeri var.
Yöre çiftçisi yurt dışından özellikle Rusya’dan gelen Tarım Kontrol ekiplerini Gazipaşa ve Macar’da yetiştirilen sera ürünlerini (salatalık, domates, biber) tercih etmelerinden mutlu.
Çiftçiler seraların da tohum üreticilerinin önerdi- ği ilaç miktarını minimum miktarda kullanmalarına bağlıyorlar.
Çiftçiler bu yönden mutlu, ama bir sorunları var.
Ana yoldan Macar’a saptığınızda toprak bir yola giriyorsunuz.
Yoldan kalkan toz evlerin içerisine giriyor.
Yaz günü hava sıcak, kapı pencere açmak mümkün değil.
Yol kıyısındaki bahçelerdeki bitkiler, meyve ağaçları hepsi toz toprak içerisinde.
Alt yapı çalışmaları nedeni ile yol kazılmış, asfaltı bozulmuş.
Bir yıl önce alt yapı çalışmaları bitmiş, ancak yolun asfaltlı yapılmamış.
Katıldığım bir cenaze töreninde köylüler Gazipa- şa Belediye Başkanı’nın bir yıldır sıcak asfalt dökü- leceği vaadinde bulunduğunu belirttiler.
Başkan ilanla da asfalt yaptıracağı sözü vermiş.
Girişte duruyor.
Gazipaşa Belediyesi AKP’li, Büyükşehir Belediyesi AKP’li ama yine de asfalt yapılmamış.
Başkanların ikisi de aynı partiden.
Ancak söz var icraat yok.
Cenaze törenleri sonrası cemaatin toplandığı bir alan var.
Köy mezarlığı yanında, mahalle olmadan köy iken yaptırdıkları üstü kapalı geniş bir alan.
Bu alanın zeminini Antalya Büyükşehir Belediyesi yenilemek için söktürmüş. Yapılmamış
Macar sakinleri bir yıldır cenazelerinde çok zorluk çektikleri bu alanında yapılmasını bekliyorlar.
Madem yapmayacaklardı, niye söktüler diye tepkililer.
Sohbet ettiğimiz köylüler seçimler erkene alınsa da biz de beklemekten kurtulsak diyorlar.
Bakalım ne zaman yapılacak bekleyip göreceğiz.