Süleyman Karan

Süleyman Karan

İHVAN’A DESTEK İÇİN ŞİMDİ DE LİBYA’YA

‘Arap Baharı’ denilen rezilliğin berbat ettiği ülkelerden biri de Libya. Libya, aslında hiçbir zaman tek bir millet ve modern anlamda devlet olamamış bir ülkeydi. İşte o yüzden de ancak istibdatla yönetilebiliyordu. Ordu içinde sözünü dinleten ve yeterli aşiretin desteğini alabilen asker de lider oluyordu. Kaddafi öyle lider olmuştu. Evet bir darbeci ve diktatördü ama diğer olası diktatörlere göre en azından bir ölçüde Libya’yı bir adım ileri taşıyabilen bir diktatör.

Kaddafi’nin yakalanması ve öldürülüş biçimi bile yerine geleceklerin ne kadar iğrenç olduğunun bir göstergesiydi zaten. Hazinenin yağmalanması, Kaddafi’nin haksız servetinin kapanın elinde kalması gibi pek çok rezillik de yaşandı bu süreçte. Sonrasında ise Libya öyle ya da böyle üçe bölündü. Aşiretlerin, çetelerin ve askerlerin elinde paramparça oldu ülke. 

Üç Libya’dan en zayıfı

Artık üç Libya var: Trablus merkezli ve AKP ile anlaşma imzalayan Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti... Bu sözde hükümetin kontrolünde bulunan bölge, Libya’nın sadece küçük bir bölümü, yaklaşık yüzölçümünün yüzdea 6’sı. Bu sözde hükümetin unsunları tümüyle İhvancı. Libya’nın bir diğer bölümünü kontrol eden General Hafter’e bağlı Libya Ulusal Ordusu... Tobruk merkezli bu iktidarı başta Rusya olmak üzere Fransa, Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri destekliyor. General Hafter ülke topraklarının yüzde 76’sını kontrolü altında tutuyor. Üçüncüsü ise ülkenin güneyindeki çölde yaşayan kabilelerin oluşturduğu koalisyon. Farklı etnik kökenlere sahip Tebular. Bu kabilelerin uzantıları komşu ülkeler Çad, Nijer ve Sudan’da da var. Tebular, General Hafter ile işbirliği içinde... 

İhvan dayanışması

Şimdi bu çok sorunlu ve büyük olasılıkla bölünecek bu bölgeye de el atıyor MHP destekli AKP iktidarı... Bir doğru yaparken, 10 yanlış yapmaya hazırlanarak, ki zaten bugüne kadar hep de bunu yaptı. Libya’daki İhvancılar ile bir anlaşma imzaladı. Bu Doğu Akdeniz’deki doğalgaz havzalarına yönelik bir manevraydı ve bu anlamda mantıklı bir yanı vardı. Ancak, bugüne kadarki ideolojik tercihler sebebiyle, Libya’daki en güçsüz sözde hükümetle imzalandı anlaşma. İhvancı Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti ile... Zaten General Hafter ile arası hiç de iyi olmayan AKP için tek olanak da buydu. 

Anlaşmanın bedeli de var

‘Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılmasına İlişkin Mutabakat Muhtırası’, Doğu Akdeniz’de, Türkiye ve KKTC’nin saf dışı bırakılmasına karşılık önemli bir hamle, yani bu hamle diplomatik ve stratejik açıdan doğru. Ancak ne kadar sürdürülebilir olduğu ve bedelinin ne olabileceği karanlık! Zira Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti, üçe bölünmüş Libya’nın en güçsüz güç odağı. Şimdi Türkiye, bu anlaşmayla birlikte bu İhvancılar’ın hamiliğini de üstlenmiş oldu. Zaten bugüne kadar el altından desteklemişti, şimdi iş resmiyete bindi. Ve bu iç savaşta artık Türkiye de bir taraf olmak durumunda, zaten AKP Genel Başkanı’nın da istediği tam da bu. 

Gerilim Fizan’dan gelir

Suriye’den sonra şimdi Libya’da da bir savaş hattı açılması muhtemel. Bu kez Suriye’deki gibi emperyalist desteği de yok İhvancılar’ın. Sadece AKP-İhvan dayanışması sebebiyle, Türk askerlerinin hayatlarını kaybetme riski ortaya çıkacak. Ve büyük olasılıkla hiçbir zaman kazanılamayacak bir savaşta!

Bir diğer mesele ise Türkiye ile Rusya’nın ilişkileri... Rusya, General Hafter’in destekçisi ve Libya’da, Suriye’de müttefik olan iki ülkenin karşı karşıya gelmesi gündemde. Bir yandan da Rusya ile gerilimli bir sürece girilmiş olacak. 

Bunların hepsinin bir temel sebebi var, o da AKP’nin ne olduğunun göstergesi... AKP kuruluşundan bu yana hep İhvan’ın bir uzantısıydı ve hala da öyle. İşte bizim de yüzleşeceğimiz asıl mesele bu.

Önceki ve Sonraki Yazılar