Süleyman Karan

Süleyman Karan

İHVAN’DAN ANTİ-EMPERYALİST ÇIKMAZ!

İhvan-ı Müslümin, kısaca İhvan, sünni yayılmacı bir siyasi akım. Mısır’dan çıkmış ve Arap coğrafyasına yayılmış. Vahabiler ve genel olarak selefiler bunlardan hiç hazzetmiyor. İhvan da onlardan... İhvan aynı zamanda yeminli Şia düşmanı... Bu örgüt, ideolojisi gereği milliyetçilerden de nefret eder, tabii ki milliyetçiler de onlardan. Çünkü İhvan tek bir sünni coğrafyayı hayal eder, onlar için milletin ve vatanın sınırları pek de önemli değildir. Sünni ümmetinin tek ülkesidir amaçları...
 

İlkesiz, takiyyeci ve satıcı
Stratejileri budur, taktikleri ise tümüyle ilkesizlikler silsilesi üzerine kuruludur. Müthiş takiyyeci ve aynı oranda da satıcıdırlar. Din kardeşliği, konu kendileri dışında müslümanlar ise umurlarında olmaz. Sözde demokrasi içinde hareket ettiklerini iddia ederler ama işlerine yarayabilecek her türlü terörist grubu el altından desteklerler. Bazen o iğrenç yüzleri net ortaya çıkar, söz gelimi Suriye İhvanı’nın yaptığı gibi pusuya yatıp, insanların boğazlarını keserler. Şimdi Mısır’da olduğu gibi bombalı terör eylemlerini ya doğrudan oranize eder ya da destek verirler.
Bunların geçmişi ahlaksızca ittifaklarla yazılmıştır. Mısır’da anti-emperyalist Cemal Abdül Nasır hükümetine karşı İngilizler ile işbirliği yapanlar işte bu vatan hainleridir. Ondan öncesinde de Naziler’in postallarını yalayanlar, Bosna’da, Kırım’da Nazi işgalinin destekçisi askeri birlikler kuranlar da yine bu satılmışlardır.

Emperyalizmin maşası

Suriye ve Libya gibi Filistin ulusal mücadelesine doğrudan destek veren iki ülkede Arap Baharı ayağına, ABD ve Batı emperyalizminin maşalığını üstlenen de yine bunlardır. İsrail, Suriye iç savaşından bugüne en rahat dönemini yaşıyorsa, işte bunu İhvan denen işbirlikçi emperyalist uşaklarına borçludur. Tıpkı daha öncesinde de Filistin özgürlük mücadelesini bölmek için Hamas’ı kurdukları gibi...
Bunların niye Baas yönetimlerine bu kadar düşman olduğunu anlamak için, işte bu özelliklerini görmek gerekir. Çünkü ilki baskıcı olmasına karşın milliyetçi, diğeri ise hem takiyyeci, hem baskıcı hem de uşaktır. Birinden birini tercih etmek gerekirse, aklı ve onuru olan tabii ki Baas’ı tercih etmelidir, eğer ki yurtseverse... Ve eğer ki Arap halklarının bağımsızlığını ve refahını düşünüyorsa...

İslam coğrafyasının başına bela

Ama İhvan sadece Araplar’ın başına bela bir mikrop değildir. Aynı zamanda tüm islam coğrafyasını kanser gibi saran bir dış mihraktır. Pakistan’da, Endonezya’da, Afrika’da, tabii ki bizim ülkemizde, gurbetçilerin yaşadığı her Batı ülkesinde örgütlenmiş, bunun için Batılı istihbarat servislerinden uzun süre destek almıştır. Bugün Türkiye’de ırkçılarla, Tunus’ta belli gruplarla, Fas’ta ise krallıkla uzlaşarak iktidardadır. Tabii ki Katar’daki İhvancı kabile reisinin mali desteğiyle ve Batı’nın gönüllü ve gönülsüz desteğiyle...
 

Şii düşmanlığı
İşte tüm bu özellikleri nedeniyle İhvancılar, İran’ın başına gelecek her felakette zil takıp oynar. Bu bayramı bir diğer düşmanları selefilerle birlikte kutlar. Zira bu ikisi iki konuda birbirine çok benzer. Birincisi Şia düşmanlığı, ikincisi emperyalistlerin uşaklığı. Hedefleri farklıdır, amka fıtratları birdir!

Bu sebeple eğer şaşıranlar varsa hiç şaşırmasın, Kudüs Gücü lideri Kasım Süleymani ve Haşdi Şabi liderlerinden Ebu Mehdi el-Mühendis suikastlarını açıktan güle oynaya karşılamaları normaldir. AKP kurmaylarının ise yalandan telinleri sadece takiyye... Zaten AKP Genel Başkanı’nın İran’a gönderdiği mesajda ‘şehit’ diye söz ettiği Kasım Süleymani ile ilgili demeci, sonradan TRT World’de mekyajlanıvermiştir işte bu yüzden. ‘Şehit’ çıkmış, telin ise laf ola beri gele bir şeye dönmüştür. Mesaj ABD’yedir zaten: Siz vurmaya devam edin, biz size gizliden destek vermeye amedeyiz! Zira İhvan İhvan’dır. Kendi çıkarı için din kardeşini de satar, vatanını da... Bir gün Nazi ayakçısı, öbür gün İngiliz ajanı, sonrasında ABD uşağı olmak fıtratlarında vardır. Her şekilde İsrail’e çalışmaları da cabası...

Önceki ve Sonraki Yazılar