Süleyman Karan

Süleyman Karan

İYİ Parti niye Cumhur İttifakı’nda yer alsın ki!

Türkiye’nin başına örülmüş bir illet yavaş yavaş çözülüyor. Cumhur İtitfakı her zamankinden de daha zayıf. Bu her türlü seçeneği denemeye teşne kötülük yumağı, şimdi bir yandan CHP’yi bölmeyi, diğer yandan da çeşitli vaatler ve ayak oyunlarıyla İYİ Parti’yi ittifaka çekmeyi hesaplıyor. Ama merak etmeyin, ikisi de bunlar için bir hayal kırıklığı olacak. 

Ajanların kurduğu ırkçı parti

Türkiye’de, ülkenin başına bir çorap örmek amacıyla ABD ve NATO tarafından işbirlikçilerine kurdurulmuş bir partidir Milliyetçi Hareket Partisi... Soğuk Savaş döneminden kalma, emperyalist bir komplonun kalıntısıdır. Osman Bölükbaşı’nın Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi’nin ırkçılık nüansları olan milliyetçi tabanının manipüle ederek ortaya çıkmış, her zaman ABD ve NATO çıkarlarına hizmet etmiş, darbelere ortam hazırlamak için kullanılmış, paramiliter örgütler kurarak terör eylemleri yapmış bir örgüttür. Yine iç savaş ortamı yaratmak amacıyla uygulanan kökü dışarıda komplolarda başrolü üstlenmiştir. Çorum ve Maraş olaylarının baş failleri de bu örgütle bağlantılıdır. 

Made in USA siyasal islam
Adalet ve Kalkınma Partisi ise görece yerli ve milli olan Milli Görüş hareketinin tabanını manipüle ederek, Pennsylvania’da kurulmuş, amacı Türkiye’yi tümüyle yabancı sermayeye açacak, yağmalayacak, dış politikada ise Genişletilmiş Ortadoğu Projesi’nin koçbaşı olacak bir parti olarak doğmuştur. AKP’nin kuruluşunda ABD ile arabulucu olan Gülen Cemaati’ydi ve bu ilişki uzun bir süre devam etti. Şimdi Gülen Cemaati FETÖ oldu, ancak AKP yine eski AKP, yani her şekilde kökü dışarıda, her türlü yayılmacı güçle işbirliğine girebilecek, bir ABD bir Rusya arasında sallanıp duran bir örgüt. 
Siyaset biliminde gleneksel muhafazakar çizgiye denk düşürülmeye çalışılan ama aslen biri ırkçı ve emperyalizmin uşağı, diğeri siyasal islamcı ve yineemperyalizmin uşağı iki örgütten söz ediyoruz. 

Hepsinin kökü dışarıda
Cumhur İttifakı’nı oluşturan diğer parti Büyük Birlik Partisi, kuruluş amaçlarından sapmış, ırkçılıkla siyasal islamın eklektik bir ürünü. Dışarıdan bu şer ittifakına destek veren Vatan Partisi ise ordunun bir kesimiyleAvrasyacılar’ın temsilcisi. Bu parti de amorf ve Türkiye’yi Rusya-Çin eksenine bağlamaya çalışan, yine gayri milli ve yerli bir unsur.
Yani kabaca Cumhur İttifakı, gerici, şoven, yoz, kökü dışarıda, vatan ve millet düşmanı iki parti, ona eklemlenmiş bir küçük yine gerici ve şoven parti, bunun yanı sıra ulusalcı görünümlü şoven partinin desteğine sahip, milli çıkarlara aykırı, sözde geleneksel muhafazakar ve yine sözde mulliyetçi ideolojik çizgide görünen, kumpasçı, işbirlikçi bir oluşum.
Şu sıralar oy oranları oldukça düştüğü için ‘geleneksel muhafazakar’ ve ‘sözde milliyetçi’ bir jargon geliştirirek, gelecek seçimlerde sandığa gömülmemek için İYİ Parti’ye çengel atmaya çalışıyorlar. Yani kabaca, ‘hepimiz milliyetçi, maneviyatçı bir çizgide, sağda buluşmalıyız’ gibisinden bir argüman bu. 

Düşükler düşerken imdada çağırıyor

Ama kazın ayağı öyle değil. Öncelikle İYİ Parti, daveti yapan MHP Genel Başkanı ve MHP kurmaylarıyla neredeyse kanlı bıçaklı. Geçmişte yapılan hakaretler, hatta seçim sürecindeki silahlı saldırılar sonucu ölen İYİ Partililer belleklerdeyken, böylesine oldukça zevzekçe yapılan bir ‘evine dön’ çağrısına, en azından İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’den ve parti kurmaylarından olumlu bir yanıt gelmeyeceği açık. Ki zaten olan da bu oldu. Bu işin duygusal kısmı...

Ama çok daha önemli stratejik ve ideolojik bir ayrışma da söz konusu... Öncelikle İYİ Parti’nin üç temel kırmızı çizgisi var: Atatürk, laiklik ve parlamenter sistem. Bu üçü Cumhur İttifakı’nın en çok saldırdığı üç cumhuriyet değeri. İYİ Parti’ye oy veren vatandaşlar AKP’yi ve bir ölçüde de MHP’yi bu kırmızı çizgiyi yok etmeye çalışan düşmanlar olarak görüyor. Milliyetçilik bir diğer çizgi ancak bu MHP’deki gibi ırkçı ve silahlı çözüm üzerinden bir yaklaşımla ele alınmıyor. Bu anlamda İYİ Parti’nin milliyetçiliği üniter devlet anlayışı içinde değerlendirmek mümkün. Bunun yanı sıra tek adam rejimine her şekliyle karşı İYİ Parti, hem yönetimi hem de seçmen tabanıyla...

Pisliğe bulaşmadan ‘merkez sağ’ olabilir

Bir başka önemli mesele ise, İYİ Parti’nin kuruluşundan bu yana temel stratejisini ‘merkez sağ’a oturtma çabası. Özellikle Meral Akşener ve kurmayların stratejisi bu. Parti içinde daha milliyetçi bir kanat mevcut ama anlaşıldığı kadarıyla belirleyici değil, bir diğer muhafazakar kanat ise belki beklentileri gerçekleşmezse kişisel ikbal de ağır basarsa belki partiden kopar ama bu da İYİ Parti’de ciddi bir çatlak ya da oy kaybı yaratmaz. 
Bir diğer mesele ise AKP ve sonrasındaki AKP-MHP ittifakının karıştığı yolsuzluklar, devleti işgal etme komploları... Eğer ki bir parti bu ititfaka destek verirse biliyor ki, gelecekte bu adi suçlar sebebiyle hem prestijini kaybeder hem de mahkemelerde hesap vermek zorunda kalır. 

Şer ittifakını bitirecek seçenek

Son olarak akıl, mantık ve taktik açıdan baktığımızda da,MHP liderinin bu ‘ahlaksız teklifi’ne herhangi bir olumlu yanıt gelmesi mümkün değil. Zira artık İYİ Parti kendisini kanıtlamış, Millet İtitfakı içinde ya da tek başına veyahut başka bir sağ ittifak kurarak yoluna çok rahat devam edebilecek bir parti konumuna geldi. Çöken MHP ve AKP’nin çağrısına kulak verip Cumhur İtitfakı’na katılmak, ayağına sıkmak ve gelecekte İYİ Parti’nin yok olmasına sebep olacak bir karar olur. 
Diyelim ki HDP sıkıntısı var, yani Millet İttifakı içinde yer almasında bir pürüz olabiliyor. Bu Cumhur İttifakı’nın ayakçısı sözde gazetecilerin argümanları partiyi etkiliyor, belki tabanda bir kesimi rahatsız ediyor. Yine de çok hayırlı bir çözüm imkanı var bu soruna İYİ Parti’nin, bir sağ ittifakın öncüsü olmak ve yine kolayca mecliste sandalyesini artırarak yer almak. Saadet Partisi, Demokrat Parti, Gelecek Partisi ile ve belki de diğer iriil ufaklı pek çok sağ partiyi katarak yapılacak bir ittifak, hem Cumhur İttifakı’na çok daha ciddi bir darbe vuracaktır hem de CHP de DEVA Partisi ile seçime girip oylarını artıracaktır. HDP zaten barajı aşıyor. İşte bu Cumhur İttifakı denen şer koalisyonunun en büyük darbeyi alacağı seçenek olur.

Önceki ve Sonraki Yazılar