Süleyman Karan

Süleyman Karan

LÜMPENLER, PARAMİLİTERLER, MİLİSLER

Her zamankinden çok daha uyanık olma zamanı artık. Siyasal islamcı iktidar ırkçı ortağının desteğiyle bile ayakta durmakta zorlanıyor. Ekonomi, dış politika, iç politika yerlerde sürünüyor. Devlet ele geçirilmiş olmasına rağmen, artık gerek ideolojik hegemonyasını gerekse yönetme becerisini kaybetmiş olan bu yoz siyaset tarzı, iktidarda kalmak için çok tehlikeli planlar kuruyor. “Kuruyor” demek de bizim anmaklığımız olsun, çünkü bu yarı açık, yarı gizli devlet içinde devlet, silahlı kuvvetler içinde paramiliter örgütlenme, kolluk kuvvetleri içinde paralel yapılanmalar yıllardan bu yana bir örümcek ağı gibi bu ülkeyi kuşatıyor. Her türlü demokratik çıkış, artık onlar için çok daha büyük bir korku, bu sebeple de muhalefeti bastırmak için İkinci Dünya Savaşı’ndan kalma yöntemleri denemeye hazırlanıyorlar. Hatta Ortaçağ’dan!

Bir kent kabusu hazırlığı
Yaklaşık 30 bin bekçinin sokaklarda dolaşmaya başlaması, bu kadroların bir bölümünün ırkçı ortağın işsiz güçsüzlerinden devşirilmesi, bu hamlelerden biriydi. Bu sayı hızla artacak gibi görünüyor. Bunu da ‘yerli ve milli’ diye kakaladıklarını hemen hatırlatalım. Şu anda daha çok İran’daki besişçler gibi takılmaya çalışanları var. Mahallelerde, iktidarın çanak yalayıcısı lümpenlerle birlikte hareket ettiklerini görürseniz hiç şaşırmayın, amaç ‘devlet destekli mahalle baskısı’ yaratarak muhalifleri yıldırmak, tek tip bir hayat anlayışını dayatmaya çalışmak olacak pek yakında. Bu arada şu kahverengi giysileri onlara pek de yakışıyor!

 

Türkiye’nin Blackwater’ı
Bundan daha tehlikeli girişimler de var. Birisi SADAT Uluslararası Savunma Danışmanlığı... Türk Silahlı Kuvvetleri’ni dizayn ettiği iddiası olan bir anonim şirket! Bunun yanı sıra 15 Temmuz’da sokaklarda oldukları da iddia ediliyor. Bu tip şirketlerin nasıl karanlık işlere kalkıştığı tüm dünyada deneyimle sabit. Blackwater’ın rezilliklerini bilmeyen yok mesela... İşte bu da Türkiye’nin Blackwater”ı... Bir farkla ki, şu anda yurtdışında operasyon yapmaktan çok, başka bir şeyler için hazırlanıyor gibi...


Asimetrik paralel

Türk Silahlı Kuvvetleri ve Emniyet’teki bazı yemin törenleri, bazı konuşmalar zaten artık kamuoyunun bildiği ürkütücü gelişmeler... Her iki kurum içinde bugüne kadar pek çok klik yuvalanmıştı ama hiç bu kadar geniş ölçekli olmamıştı. Siyasal islamcı siyaset tarzının en bildik özelliklerinden biri olan devlet mekanizmalarını tahrip etmek, devletten yani bizim vergilerimizden maaşlarını alan kendi yandaş silahlı güçlerini oluşturmak da bildik bir gelenek. Mesela İhvancı Mursi’nin iktidara gelir gelmez yapmaya kalkıştığı buydu ama orduyu ele geçiremeden gümledi. O ordu ise zaten başka bir kliğin elindeydi!
 

Lümpenler sürüsü
Bir de işsiz güçsüz ya da geçimini çanak yalamakla sağlayan bir güruh var. Halk Özel Harekat (HÖH) ve Osmanlı Ocakları işte bu tiplerden oluşuyor. Osmanlı Ocakları’nın merkezi Kurtuluş’ta... Niye mi? Malum Ermeni semti ya, sırf gövde gösterisi için orada ve aslında bu bile bir provokasyon! İşte bunlar ilk önce sokağa salınacak tayfa, yurtseverleri linç etmek için. Tabii ki arkalarında kolluk gücünün desteği olduğunda kahramanlık taslayabileceklerini de hatırlatalım.
Görünen o ki, tüm bunlar da yetmiyor bu iktidara... Nasıl bir beceriksizlik, çaresizlik ve halk düşmanlığıysa bu! Sırada kent güvenliği için yeni formüller varmış. Ne olduğunu buraya kadar yazılanlardan anlamak mümkün. Ankara'da düzenlenen Şehir ve Güvenlik Sempozyumu’nda, sarf edilen şu sözleri ciddiye alın, hazırlıksız yakalanmayın: “Artık şehirlerimizin güvenliğini sadece kolluk güçleriyle koruyacak durumda değiliz. Yeni fikirler geliştirilmeli”.
Bu uyarılar karamsarlık yaymak için değil, hazırlıklı olmak için... Zira bu dünya ne paramiliterler görmüş, hepsi tarihin çöplüğüne gitmiş. Karıştırın çöpü, Kara Gömlekliler, Kahverengi Gömlelikler, Ton Ton Macoute’lar, her türlü pisliğin leşi çıkar. Örgütlü halk her zaman kazanır.

Önceki ve Sonraki Yazılar