Süleyman Karan

Süleyman Karan

PARANOYAKLIĞIN VE HADSİZLİĞİN DİK ALASI

Bunlar dün de vardı, bugün de var ve yarın da olacaklar. Kendilerini vatanın sahibi gören bir güruh bu. Hangi hakla, hiç belli değil. Mesela perşembe akşamı Habertürk’te bir tartışma programına çıkan Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı Serdar Üsküplü, hemen herkesi vatan haini, Amerikan uşağı ilan etmekte hiçbir sakınca görmeyebildi. Vatanın sahibinin kendisi ve üç-beş oy almış partisi olduğunu hiç utanmadan ilan ediverdi! Bu ilk değil, zaten o partinin genel başkanı da aynı şeyleri söylüyor. Üstelik bunu yaparken, Alice Harikalar Diyarı’nda ruh haliyle bu ülkeyi o küçücük partisinin dizayn ettiğini söyleyecek kadar şirazeyi kaçırıyor. Sahibi olduğu tek şey binde 2 civarında oy alan bir partiyken... Öylesine gözleri dönmüş ki bunların, yandaşlar bile onlara yetişemiyor.


Halüsinasyon halleri
Hukuk devletini, demokrasiyi, insan haklarını ortadan kaldırmak için, siyasal islamcılar ve ırkçılarla el ele veren ve kendini bu vatanın sahibi sanan bu hadsizler, önüne geleni sindirmek için FETÖ’yü, PKK’yı kullanarak, faşizmin yoluna taş döşemekle meşguller. Terör ticareti yapıyor, bu arada iktidara yamanmaya çalışıyorlar, bir de bunu iktidara yön verdikleri halüsinasyonuyla süslüyorlar! ABD karşıtlığı adı altında, bu ülkeyi bu despotik rejimden kurtarmaya çalışan her kişiyi ‘ABD’nin maşası’ olmakla suçlarken, kendi hedeflerinin, Türkiye’yi, Rusya ve Çin’in rotasına sokmak olduğunu saklamayacak kadar densizler öte yandan.

Zift kadar karanlık!
Öylesine gözü kör bir kafa yapısı ki bu, AKP’yi ve MHP’yi anti-emperyalist görme gafletine kapılıp, sürekli olarak CHP’ye saldırmayı marifet sayıyor. Utanmazca cumhuriyet düşmanlarının yanında saf tutup, bir de tam bağımsızlıktan söz ediyorlar! Bir de ‘üretim devrimi’ diye bir masal uydurmuşlar, bunu bu yolsuz iktidarla birlikte hayata geçirmeyi planlıyorlar. Yani neresinden bakarsanız, elinizde kalacak bir saçmalıklar silsilesi...
Sinek küçüktür ama mide bulandırır. İşte bu siyasi oluşum da böyle ve varoluşundan bu yana hep de böyleydi. Nasıl ki MHP, CIA tarafından örgütlenmiş ve Türkiye’yi 12 Eylül’e hazırlamak için kurulmuş bir partiyse, bunların geçmişi de başta gazeteleri olmak üzere, her gün provokasyon üretmeye yönelikti. Bugün “Gladyo’nun devamı FETÖ” diyenler, o gün Gladyo’nun yaktığı ateşe benzinle koşanlardı. Ve bugün de Türkiye’yi karanlık bir yola sokanlar yine işte bunlar.


Kötülük ittifakı
Türkiye’yi yönetemeyen, ekonomiyi derin bir bunalıma sokan, korkunç bir kutuplaşma yaratarak milleti bölen bu iktidarın destekçileri de en az iktidar kadar sorumlu. Büyüğü küçüğü fark etmez, bu iktidar için kullanışlı olan ve kendini cin sanan bu küçük siyasi klik, işte tam da bunu yapıyor. İşte bu yüzden, son dönemde, iktidar yanlısı medya çeşit olsun diye tartışma programlarına bunları çağırıyor. Kumpasın bir parçası olmak da bunları pek mutlu ediyor. Küçüksen ve etkisizsen ne yaparsın, ilgi toplamak için iki takla atarsın. İşte perşembe akşamı bu partinin genel başkan yardımcısının yaptığı tam da buydu. Aklı selim üç insan ne kadar mantıklı konuşursa konuşsun, bu tip berbat karnavallarda ilgi hep hokkabazda olur ya, hesap işte o hesap!

Önceki ve Sonraki Yazılar