Süleyman Kılıç

Süleyman Kılıç

Ülkemiz devleti yönetecek yeni sahibini bekliyor

Recep Tayyip Erdoğan AKP'si ömrünü tamamladı...

Yama tutmayacak kadar eski bir entari gibi çöpe atılması an meselesi olan AKP’nin gideceği yer Türkiye tarihin siyaset çöplüğüdür. 

Bu siyasal kutuplaşma, iftira bataklığı, partizanlık, rüşvet, hırsızlık, zulüm ve kıyım çukurunda siyasi ömrünün sonuna geldi, AKP'yi hasta yatağından artık hiçbir siyaset uzmanı kaldıramaz.

Siyaset sahnesinde can çekişe çekişe ölecek; ANAP, DYP ve irili ufaklı diğer partilere mezar komşusu olacak. 

Bu işbirlikçi siyaset düzeni, Recep Tayyip Erdoğan’a, “Güle güle” diyecek, yeni bir yüzle siyaset yoluna devam edecek. 

İMAMOĞLU: EN GÜÇLÜ CUMHURBAŞKANI ADAYI 
Bugünkü siyasi koşullarda umulmadık bir deprem olmazsa...

Bugünkü siyasi koşulları, bu sonu Recep Tayyip Erdoğan da biliyor. Bundan sonraki günlerde siyaset çok dalgalanacak... AKP’de siyaset yapan birçok kişi ya kendilerine bir yol bulacaklar ya da CHP ile işbirliğine girerek yol arayacaklar ya da yeni oluşumda yerini alacaklar. Eğer yeni oluşumun iktidar olma şansı var ise giderler, aksi takdirde CHP’de yol bulmaya çalışırlar. Gidişat onu gösteriyor...

Çağrım CHP yönetiminine... Önümüzdeki ilçe kongre yapılanmasında emeği olan hiçbir arkadaşı dışlamadan, birlik, beraberlik içerisinde kucaklamak zorundalar. Aksi halde CHP ile hiçbir ilişkisi, gönül bağı olmayan çıkarcıların parti yönetiminde görürler. 

Biz yine AKP’ye dönelim. AKP deyince hiç şüphesiz Erdoğan geliyor akla... Erdoğan artık yatağında bile rahat uyuyamayacak. Sarayında hep korku dolu rüyalar görecek, dili damağına yapışmış bir halde kabuslarla uyanacak, “Hele şükür rüyaymış” diye bir anlık sevinecek. Ama kâbus gün içinde de yakasını bırakmayacak. 

Ve

Çoluk çocuğuyla edindiği devasa serveti kendisini ruhsal olarak teselli etmeyecek..

Bundan sonraki hayatı AKP’nin eski günlerini özlemek ve iç çekmekle geçecek. 

Bir zamanlar Tansu Çiller'in DYP’si iktidardı ve bir enkaza dönmüştü. 

Halk ümit diye sarıldığı Çiller’i öncekilerden bir farkının olmadığını görünce, yeni bir arayış içine girmişti. 

NEREDE KALDI O ESKİ ŞAŞAALI GÜNLER
Recep Tayyip Erdoğan ilk günlerde hak, hukuk, barış, adalet ve kardeşlik sloganları ile çıktığı kürsülerde kurtuluş vadediyordu. 

Rüşvete, hırsızlığa, israfa ve talana savaş açmış bir şövalye havasındaydı, kendisi gibi sesi de şirindi ve ağzından ballar akıyordu! 

Ülkemiz halkının  ve sol hareketin bir kısmı derken yetmez ama evetcileri  etkiledi... ancak bozuk düzeni yokedecek toplumsal proje ve pratiklerden yoksundu...

Çiller'i, Mesut Yılmaz’ı terk eden halk bu defa da ümit diye Erdoğan’ın peşine takıldı. 

Recep Tayyip Erdoğan devletin başına geçtikten sonra yüzündeki cici maskeyi çıkardı ve önceki yönetimler gibi bir zulüm düzeni kurdu.

Hayatın garip cilvesine bakın ki, kendisi bugün diğer siyasal liderlerin kötü kaderine mahkûm oluyor. 

DEVLETİN YÖNETİMİ YENİ SAHİBİNİ BEKLİYOR
Siyasetin yükselen ismi Ekrem İmamoğlu eskiden Erdoğan’ın yaptığı gibi..

Şimdi bir kurtarıcı edasıyla halkın önüne çıkıyor ve dilinden bal akan konuşmalarını hak, hukuk, adalet, barış ve kardeşlik sözleriyle süslüyor...

Bu slogan tüm halkta karşılığını buluyor ve Recep Tayyip Erdoğan’dan bıkan ülke halkı bu defa nehir olup Ekrem İmamoğlu’na akıyor. 

Bu bozuk düzen seksen yıldır böyle tekrarlanıp duruyor..

Ülkemizdeki siyasi hareketler ve sol muhalefet devrimci bir alternatif oluşturmadıkları için meydanlar yine düzen siyasetçilerine kalıyor.

Hak ve özgürlükleri halkın örgütlüğü ile kazanmaktan başka bir çare yoktur.

Yoksa halk devleti olmak yerine, devlet yeni sahibinin elinde de kafa göz kırmaya devam eder. 

'Ne yapmalı' sorusu koca bir cevap bekliyor... 

Önceki ve Sonraki Yazılar