Yeni adı ne olsun?

Köprü adına takan kendini bilmezlere seslenmek istiyorum. Yavuz Sultan Selim, Osman Gazi veya başka bir padişah adı ne fark eder. Yavuz zulmetti ise de tarihte kaldı. Ben köprü isimlerine takılmıyorum. Karayolları Genel müdürlüğü ismi üstünde tarihimizi hatırlatacak isim araştırması yapıyorum. Başındaki T.C.’yi kaldırmakla amaca ulaşılmadığını gördük. Yapılan köprülerin estetiğini hatırlatır düşüncesi ile önce Mimar Sinan Genel Müdürlüğü olabilir mi diye düşündüm. Karayolları köprüden ibaret değildi, kamulaştırdığı Etiler arazisini özelleştirdiğini Mimar Sinan’la ilişkilendiremeyince vazgeçtim. 

Kamulaştırma nedeni kamu menfaati ile yapılan arazilerin satılması hukuka aykırı iken Sinan “ben yaptım oldu” demezdi, bu isimden vazgeçtim.
Nasrettin Hoca Genel Müdürlüğü olabilirdi ama eşekle geçmek köprüden yasak, otoyola giremez tabelası var, o da olmazdı. Olmazdı ama o cefakâr güzel gözlü eşek, bir tutam saman uğruna çektiği yük yüzünden, hatta sanki isteyerek yapıyormuş gibi aptal yerine konduğu aklıma geldi. Karayolu Genel Müdürlüğü’ne yeni isim araştırmam için bunu ipucu olarak alıp araştırmalarıma devam ettim. Eşek yerine konan bir şey bulmalıydım, günlerce düşündüm bulamadım. 
Dün caddede yürürken vitrindeki aynada yansımamı gördüm, hatta o sırada yoldan geçen araçlar da görünüyordu, tamam dedim, eşek biziz. Buradan yola çıkıp sonuca gitmeye çalıştım. Kendi kendime “Sana ne Karayolları Genel Müdürlüğü’ne yeni isimden, deli misin” diye düşünürken “Deli” bana bir şeyi hatırlattı. Eski Osmanlıdaki “Deli Mustafa” olabilir miydi. Hem ecdadımız hem deli. Yeni Osmanlı hayalimize de uyardı. Uyardı ama ya bu “Delilik”ten alınan olursa diye vazgeçtim.
Köprü, deli, eşek, Osmanlı  dörtlüsünden efsane bir isim çıkmaz diye düşünürken, Korkut efsanelerindeki  “Deli Dumrul” aklıma gelmez mi, tamam dedim, bu uydu. Köprüyü Devlet Bankalarını finansı  ile yapan yandaş müteahhitlere kazanma garantisi verilirken, geçenin, geçtiği için ödediği para yanında geçmeyenin geçmediği için ödediği para aklıma geldi.
Deli Dumrul'un susuz derenin üzerine kurduğu köprüden "geçenden beş akçe, geçmeyenden on akçe" alması Türk halk kültüründe bir deyim haline dönüştü ise, bu kültürü yaşatmak için Karayolları Genel Müdürlüğü adını  “DELİ DUMRUL KÖPRÜLER ve OTOYOLLAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ” olarak değiştirebileceğimizi düşündüm. Bu önerim için kimse teşekkür etme deliliğine kalkışmasın.
Osmanlı hayali kuranların Cumhuriyet kurumlarımızın adını değişirken, sadece başındaki T.C.’yi kaldırmakla bu iş olmayacağını görmeliler. Eşekleri, Nasreddin Hocayı, Deliliği, geçeni, geçmeyeni hatırlatacak isimler bulmalılar. Biz eşekler yardımcı olabiliriz.

Önceki ve Sonraki Yazılar