SARDANA VE ZEYBEK

Uzunca bir süre önce, Barselona'daydık. Ünlü bir kilsenin önündeki geniş meydanda gezinirken, bir müzik sesi duyup yaklaştık.Garip, hüzünlü bir parça kulağımıza geldi. İlginci, halka halinde bir grup insanın , halay çeker gibi, elleri birbirinin omuzunda, değişik ayak oyunu figürleri ile dönerek, ciddiyetle dans etmeleri idi. Halkanın ortasında, yere ceketlerini, çantalarını, alış-veriş torbalarını koymuşlardı. Çevreden gelen bazıları, ellerinde taşıdıklarını ortaya bırakıyor, halkaya katılıp dansa başlıyor, yorulanlar ya da oynadıkları süreyi yeterli bulanlar, ortadaki çantalarını, torbalarını alıp halkadan çıkıyorlardı. Bu sürekli yineleniyor, insanlar değişiyor ama dans bitmiyordu.

Rehberimiz bu dansa "Sardana" dendiğini; Katalan kalkının ulusal dansı olduğunu; Barselona'nın her yerinde böyle dans eden insanları görebileceğimizi anlattı. Daha sonra bir tepede, Sardana dansı yapan insanlardan oluşan bir heykel grubunu da hayranlıkla izledik.

Sardana oynamak Katalan'ların, özgürlük, bağımsızlık duygularını vurgulayan bir kültürel unsur olarak, yüzyıllardır süren bir gelenekmiş.

Geçtiğimiz 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı günü, Ödemiş'te, 2000 kişinin, yediden yetmişe, kadınlı-erkekli oynadığı "Zeybek" oyunu bana bunu anımsattı. Zeybek de bizim, kurtuluş savaşımızı simgeleyen; Atatürk'e, O'nun tam bağımsızlık ve özgürlük ilkesine, devrimlerine bağlılığımızı ve Cumhuriyetimize olan tutkumuzu gösteren bir "milli oyunumuzdur".

Eskiden Milli Bayramlarımızı böyle kutlamazdık. Askerler, öğrenciler marşlarla, bando müziği ile yürür, biz sivil halk da -tabii göğsümüz kabararak- onları izler, alkışlardık.

Ne zaman ki 17 yıl önce  AKP iktidara geldi; Cumhuriyet, çağdaşlık karşıtı yöneticiler, Ulusal Bayramlarımızı görmezden gelmeye, Atatürk'ü unutturmak için adını anmamaya başladılar; etki tepkiyi, duyarsızlık ilgiyi, sevgisizlik coşkuyu tetikledi. Milli günlerde eline bayrağını alan, bebeğini göğsüne saran, anneler-babalar, dedeler-torunlar Anıtkabre koşmaya, meydanları doldurmaya, marşlar söyleyip coşmaya, halay çekmeye, "zeybek oynamaya" başladılar.

Ben bu yüzden AKP'ye şükran duyuyorum. Onlar bu halkı 17 yıldır baskı ile, tehditle, cezaevleri ile korkutarak, yaşamının her alanına pervasızca müdahale ederek yönetmeselerdi, halkımızda bu uyanma, Cumhuriyetin çağdaş değerlerine sahip çıkma refleksi böyle canlanır mıydı, bilmiyorum. Evrensel yasadır: "Her şey karşıtı ile var olur".

             Ne diyeyim sana Tayyip Bey, Zulmün artsın İnşaallah!

Önceki ve Sonraki Yazılar